Sovyetlerin çöküşü ve bağımsızlığın kazanılmasında önemli dönüm noktası olarak kabul edilen Kanlı Ocak olaylarını ve şehitlerin anısını hafızalarında taze tutan Azerbaycanlılar, o dönemde komşu ülkelerden kendilerine yapılan destekleri, özellikle Türkiye'de yapılan gösterileri ve Türk halkının yardımlarını unutmuyor.
Olaylarda 21 yaşında hayatını kaybeden şair Ülvü Bünyatzade'nin kardeşi Şövgi Bünyatzade, katliam gecesi yaşanan olayları anlattı.
Kendisinin o dönemde tıp, kardeşinin Yabancı Diller Üniversitesinde okuduğunu söyleyen Bünyatzade, hocaları ve arkadaşlarıyla Sovyetler Birliği aleyhine düzenlenen mitinglere katıldıklarını ve Bakü'nün belli noktalarında nöbet tuttuklarını ifade etti.
Rus ordusunun Bakü'ye gireceğini tahmin ettiklerini belirten Bünyatzade, silahlarının olmamasına rağmen binlerce insanın korkmadan mitinglere katıldığını ve tanklar kente girdiğinde bedenlerini siper ettiğini vurguladı.
20 Ocak'ın ilk saatlerinde kardeşi Ülvi'nin, Bakü'nün şimdi "20 Ocak" denilen bölgesinde nöbet tuttuğunu aktaran Bünyatzade, şöyle devam etti:
"Sovyet ordusu birkaç yönden kente girmiş. Yanında bulunan arkadaşları ve hocalarının anlattığına göre, Ülvi korkmadan askerlerin üzerine yürümüş. Silahsız olduğunu göstermek için de ellerini havaya kaldırmış. Onlara, neden geldiklerini sormuş ve gitmelerini istemiş. Fakat askerler ateş açmış. Göğsünden kurşun yemiş. Kurşun yedikten sonra birkaç adım daha yürümüş ve yere yığılmış. Sadece Ülvi'yi değil çok insanı kaybettik. Kelimenin tam anlamıyla şehit oldular. Onlar şehit oldu, biz şahit."
- "En büyük desteği Türk halkından gördük"
Soyvet askerlerinin Bakü'de yaptığı katliamda şehit olanların yüz binlerce insanın katılımıyla toprağa verildiğini hatırlatan Bünyatzade, o dönemde birçok ülke ve halktan destek gördüklerini, Türkiye'de binlerce insanın gösteriler düzenlendiğini kaydetti.
Bünyatzade, "En büyük desteği Türk halkından gördük. Türk halkının bizimle dayanışma içerisinde olması bizi daha da güçlü kıldı. Şu an da bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Bu sıkıntıların aşılmasında hem kendimize hem de bizimle omuz omuza olan Türk halkına güveniyoruz" diye konuştu.
- "Katliamın sorumlusu Gorbaçov"
Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Dünya Siyaseti Enstitüsü Başkanı Milletvekili Prof. Dr. Musa Gasımlı, 20 Ocak olaylarıyla hem dönemin yerel yönetiminin hem de merkezi Sovyet yönetiminin Azerbaycan halkına karşı suç işlediğini, Bakü ve diğer illerde sivil insanların katledildiğini söyledi.
Bu olayda Azerbaycan'ın birçok evladını kaybettiğini vurgulayan Gasımlı, 20 Ocak'ın sadece ülke tarihine kanlı bir gün olarak geçmediğine dikkati çekti. Gasımlı, "İşte o gün kesinleşti ki Azerbaycan halkının yolu Moskova yolu değil, bağımsızlık yoludur" dedi.
20 Ocak'ın, Azerbaycan'ın tarihinde bağımsızlık için dönüm noktası aynı zamanda bir zafer günü olduğunu savunan Gasımlı, "Katliamın asıl sorumlusu Sovyetler Birliğinin o dönemdeki başkanı Mihail Gorbaçov ve emrindeki yetkililerdir. Gorbaçov, Türk halklarına karşı açıkça düşmanlık politikası yürütüyordu. Maalesef bu kişilerin cezalandırılması mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Azerbaycanlılar, 1990 yılının başlarında Ermenilerin artan toprak taleplerine ve Sovyet yönetimine tepkilerini göstermek için Bakü'nün Azadlık Meydanı'nda uzun süreli mitingler düzenledi. Sovyet ordusu, 20 Ocak'ta Bakü'ye girerek aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 150'ye yakın sivili katletti, yüzlerce kişi yaralandı.
Olaylarda hayatını kaybedenler için her yıl 20 Ocak'ta anma törenleri düzenleniyor.