AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 19 Ocak 2007'de gerçekleşen silahlı saldırının faili 17 yaşındaki Ogün Samast, bir gün sonra Samsun Otogarı'nda yakalandı. Dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet savcıları Selim Berna Altay ve Fikret Seçen, 20 Nisan 2007'de Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in de aralarında bulunduğu 12'si tutuklu 18 şüpheli hakkında iddianame hazırladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 Temmuz'da görülen ilk duruşma, Ogün Samast'ın yaşının küçük olması nedeniyle kapalı yapıldı.
Türkiye'de ilk defa sesli ve görüntülü kayıt sistemi, 11 Şubat 2008'deki 3. duruşmada kullanıldı. Duruşmalar, Samast'ın 18 yaşını doldurması üzerine 7 Temmuz 2008'den itibaren açıldı.
Davada, Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci ve ağabeyi Osman Hayal hakkında hazırlanan iddianamelerin de birleştirilmesiyle sanık sayısı 20 oldu.
- Samast'a 22 yıl 10 ay hapis cezası
Bu süreçte Samast'ın dava dosyası, İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gitti. Mahkeme, 25 Temmuz 2011'de Samast'ı, 'tasarlayarak adam öldürmek' ve 'ruhsatsız silah taşımak' suçlarından 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı. Karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce onandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de 17 Ocak 2012'de Yasin Hayal'i, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan beraatine karar verdi.
Erhan Tuncel'i, "patlayıcı madde imal etmek, kullanmak" suçlarından 10 yıl 6 ay hapse mahkum eden mahkeme, Tuncel'in "silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" ve "tasarlayarak adam öldürmeye azmettirme" suçlarından beraatini kararlaştırdı. Tuncel tahliye edildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 15 Mayıs 2013'teki kararında sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi olduklarına hükmetti. Daire, örgüt yönünden verilen beraat kararlarını bozdu.
Bozma kararının ardından dava, 17 Eylül 2013'te yerel mahkemede yeniden görülmeye başlandı. Hakkında yakalama emri çıkarılan Erhan Tuncel, 24 Ekim'de tutuklandı. Tuncel, 3 Aralık'taki duruşmada, tanık koruma programına alındığını söyledi.
Davanın 7 Ocak 2014'teki duruşmasında, sanıklar Osman Hayal ve Zeynel Abidin Yavuz hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Trabzon'da tutuklanan Hayal ile Yavuz, davanın görüldüğü mahkemece, sesli ve görüntü sistemiyle cezaevinde ifadeleri alınarak serbest bırakıldı.
- Özel yetkili mahkeme kalktı, Tuncel tahliye oldu
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamuoyunda, "özel yetkili mahkemeler" olarak bilinen Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerini kaldıran kanunun yürürlüğe girmesi üzerine, 5 yılı aşan sanıkların tutukluluk durumlarını ele aldı. Mahkeme 7 Mart 2014'te Erhan Tuncel'i tahliye etti.
Davanın gönderildiği İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, bozma kararına uydu. Mahkeme, Samast'ın çocuk mahkemesindeki dava dosyası ile bu dava dosyasını birleştirdi.
Davanın bir sonraki duruşması 23 Ocak'ta yapılacak.
- Soruşturma süreci
Hrant Dink cinayeti soruşturması, 8 yılda hiç kapanmadı.
Bu sürede soruşturmaya sırasıyla Selim Berna Altay, Fikret Seçen ve Cihan Kansız, Muammer Akkaş, Yusuf Hakkı Doğan ve Gökalp Kökçü baktı.
Dink ailesi, cinayette sorumluluğu bulunduğu iddia edilen kamu görevlileri hakkında İstanbul Valiliği'nin soruşturma izni vermemesi üzerine idare mahkemesine itiraz etti. Avukatlar, itirazları reddedilince Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Yüksek Mahkeme, ayrıca, 17 Temmuz 2014'te ailenin bireysel başvurusu üzerine "etkili soruşturma yapılmadığı" gerekçesiyle ihlal kararı verdi.
- Adalet Bakanlığı soruşturmanın önünü açtı
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayette ihmali olduğu iddia edilen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile emniyet mensuplarının da aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkındaki soruşturmada verilen takipsizlik kararını, 6 Haziran 2014'te kaldırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kararın "kanun yararına bozulması" istemiyle Adalet Bakanlığı'na başvurdu.
Adalet Bakanlığı, 22 Ekim 2014'te talebi reddetti. Böylece, kamu görevlilerinin soruşturulmasının önü açılmış oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi, kamu görevlilerine ilişkin soruşturmayı cinayet soruşturmasıyla birleştirdi.
- Son 3,5 ayda biri tanık 12 kişinin ifadesi alındı
Soruşturmada, son 3,5 ayda kamu görevlilerinin ifadelerinin alınması ve tutuklama kararıyla yeni bir sürece geçildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski İstanbul Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın "şüpheli" sıfatıyla ifadeleri alındı.
Dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de emniyetteki "paralel yapı" operasyonu kapsamında tutuklu bulunduğu cezavinden adliyeye getirilerek, "şüpheli" olarak 5 saat ifade verdi.
- Samast tanık oldu
Savcıya mektup yazarak bilgisine başvurulmasını isteyen cinayetin faili Ogün Samast da tanık olarak dinlenildi. Samast, cinayetle ilgili ilk kez üçüncü bir kişiden bahsetti.
Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı ve olay tarihinde Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde amir olan Cizre Emniyet Müdürü Ercan Demir 'şüpheli' sıfatıyla ifade verdikten sonra nöbetçi mahkemece adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.
Cinayetin işlendiği dönem Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olan Özkan Mumcu ile polis memuru Muhittin Zenit ise "ihmali davranışla ölüme sebebiyet verme" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından tutuklandı. Böylece soruşturmada ilk kez kamu görevlileri tutuklanmış oldu.