Başkent Berlin'de DİTİB yöneticileri, din görevlileri, gençler ve üyelerden oluşan bir grup, cuma namazından sonra ülkenin en fazla okunan Bild, B.Z, Bild am Sonntag, Die Welt gazetelerini çıkaran Axel Springer yayınevinin önünde toplandı.
Grup "Biz Müslümanlar ifade özgürlüğünü savunuyoruz", "Beraber, Birlikte" ve "DİTİB Berlin - Barışçıl birliktelik için" yazan dövizler taşıdı.
Burada basın açıklaması yapan DİTİB Berlin Eyaleti Başkan Yardımcısı Süleyman Küçük, bu eylemin ifade ve basın hürriyetini güçlendirmek ve Müslümanların bu hürriyetlerden yana olduklarını göstermek amacıyla düzenlendiğini ifade etti.
Buraya korktukları için değil dini erdemlerinden ve ortak toplumsal değerleri paylaştıkları için geldiklerini belirten Küçük, "Birbirimize tahammül etmek değil, birbirimize saygı duymamız lazım" dedi.
Küçük, insan onuruna saygının ve özgürlüğün korunmasının çok önemli olduğunu hatırlatarak, Fransa'daki saldırılarının sadece Fransa'nın değil, buradaki toplumun da temel düzenine yapılan bir saldırı olduğunu kaydetti.
"Biz Müslümanlar için ifade ve basın özgürlüğü temel vatandaşlık hakkıdır. Aynı şekilde inanç özgürlüğü de" diyen Küçük, basın ve düşünce hürriyetinin tartışmaya kapalı olduğunu belirtti.
Küçük, daha sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu açıklamayı yaparken her semavi dinin ve İslam dininin en kutsallarından olanların karikatürize edilmesini doğru bulmadıklarını ifade etti. Küçük, "Bu bizi üzüyor. Cemaatimize de anlatmakta zorluk çekiyoruz. Biz bunların tekrarlanmasını istemiyoruz. Ancak ifade hürriyetinin çok önemli bir hak olduğunu da burada ifade ettik" şeklinde konuştu.
- Bild genel yayın yönetmeninden teşekkür -
Gösteri yapan grubun yanına gelerek tokalaşan Bild gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Kai Dieckmann ise DİTİB'e teşekkür etti.
Dieckmann, "Başbakan Angela Merkel haklı olarak İslam'ın da Almanya'ya ait olduğunu söyledi. Bir ülkede yaşıyorsak ortak değerleri paylaşmamız lazım. Bundan dolayı Müslüman cemaatler ve DİTİB'in ifade özgürlüğü, insan yaşamının onuru, şiddeti reddetmesi ve basın özgürlüğü gibi değerlerin dokunulmaz olması konusunda açık bir mesaj vermesini doğru ve iyi buluyorum" dedi.
Dieckmann, böylelikle gerçekten aynı değerleri paylaştıklarını belirterek, burada bunu gösterilmesinden dolayı Küçük'e teşekkür etti.
Gösterisi sırasında çevrede yoğun güvenlik önlemlerinin alınması dikkat çekti. Grup, daha sonra sessiz şekilde dağıldı.
- RTL binası önünde gösteri -
Köln kentinde de ülkenin ilk özel televizyon kanalı RTL'nin Deutz semtindeki idari binasının önünde gösteri düzenlendi. Gösteriye DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa, imamlar, kadın ve gençlik kolları yöneticileri ile Müslüman toplumun üyeleri katıldı.
Alboğa, burada yaptığı açıklamada, İslam adına cinayet işlenemeyeceğini belirterek, "Paris'teki saldırıyı kınıyoruz. Kınamakla kalmadığımızı göstermek için bugün Almanya genelinde 60'dan fazla medya merkezinin önünde bu eylemi gerçekleştiriyoruz. Bizler basında İslam'la ilgili çıkan haberlerden rahatsızlık duyabiliriz. Bunlara tepki gösterebiliriz. Hatta mahkemeye de gidebiliriz. Ama asla şiddete başvurmayız" ifadesini kullandı.
- Gül bıraktılar -
DİTİB heyetini RTL yönetimi adına kanalın ana haber bültenini sunan Peter Kloeppel karşıladı. Kloeppel, uyarı nöbetine katılanlara teşekkür ederek, yayınlarında Müslümanları rencide edecek, dini inançları kötüleyecek ifade ve görüntülere yer vermediklerini belirtti. Kloeppel, "O yüzden şu anda doğru bir yerdesiniz. Sizi burada görmekten mutluluk duyduk" diye konuştu.
Alboğa, daha sonra Paris saldırısında yaşamını yitiren 17 kişi için 17 beyaz gül, Hz. Muhammed'i temsilen de bir kırmızı gülün bulunduğu buketi RTL binasının girişine bıraktı. Daha sonra bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
DİTİB, başta başkent Berlin ve Köln şehri olmak üzere Hamburg, Köln, Mainz ve Münih gibi ülkenin 60 kentinde cuma namazı sonrası Müslümanların medya binalarının önünde toplanacağını duyurmuştu.