Erdoğan, Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu Genel Başkanı Erkan Güral ve konfederasyon üyelerini Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki kabulünde yaptığı konuşmada, Kremlin'in çok sayıda turist tarafından ziyaret edildiğini, İstanbul'da da turistlerin Dolmabahçe ve Topkapı saraylarını gezdiğini söyledi.
Erdoğan, 'Büyük düşünmek cücelerin işi değildir. Tabii bu cücelere hakaret olmasın. Onlar beni canım, ciğerimdir. Ama maalesef bunların durumu bu' dedi.
Bölgesel ve küresel düzeydeki tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin gücü, itibarı ve etkisinin artmaya devam ettiğini ifade eden Erdoğan, bunların hepsinin güzel, ancak yeterli olmadığını, daha çok çalışılması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, 'Daha çok üreteceğiz, daha çok istihdam oluşturacağız. Daha çok ihracat yapacağız. Ekonomik yıkıma uğramamızı, tökezlememizi, yere kapaklanmamızı bekleyenlere, bunun için uğraşanlara inat başımız dik şekilde kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz' ifadesini kullandı.
-'Müthiş bir sıçrama yapacak'
Geçen 12 yılda ekonominin üç kat büyüdüğünü belirten Erdoğan, 2023'e kadar Türkiye'nin yeniden üç kat daha büyüyeceğini ve hedeflere ulaşılacağını söyledi.
Bu konuda girişimcilere, özellikle de genç girişimcilere, işadamlarına çok büyük görevler düştüğünü belirten Erdoğan, 'Türkiye'nin geleceği sizlersiniz. Yaptığınız her yatırıma, ürettiğiniz her mal ve hizmete, sağladığınız her istihdama, gerçekleştirdiğiniz her ihracata bu anlayışla bakmanızı rica ediyorum' diye konuştu.
Türkiye'ye yönelik olumsuz beklentilerin yoğunlaştığı bir diğer alanın da 'sosyal barış' olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Bilhassa da Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan hadiselerdir. Biz bu sorunu tamamen ortadan kaldırmak için tarihi bir adım atarak Çözüm Süreci'ni başlattık. Tüm provokasyonlara, tüm saldırılara, tüm sıkıntılara rağmen Çözüm Süreci'nin, milletimizin sahip çıkması sayesinde kararlılıkla yürüdüğünü ve belli bir noktaya geldiğini görüyoruz. İnşallah yakın bir zamanda çok daha somut, çok daha umut verici gelişmeler bekliyoruz. Sizlerden Çözüm Süreci'ne daha fazla destek olmanızı bekliyorum. Türkiye'nin, bu meseleyi tamamen geride bıraktığında, demokraside de ekonomide de müthiş bir sıçrama yapacağına inanıyorum. Bu en önemli istismar aracını ortadan kaldırdığımızda, 77 milyon aynı hedeflere, aynı inançla, aynı azimle yöneldiğimizde önümüzde hiçbir güç duramaz.'
Teşvik politikalarına da değinen Erdoğan, 'Beşinci, altıncı bölge, ben sizleri buraya yönelmek üzere teşvik etmek istiyorum. Bakın buralarda arazi olsun, vergi olsun, enerji olsun bütün bu alanlarda hele hele üretim stratejikse burada birinci bölgede dahi ciddi teşvikler var. Bu konulara girmenizde büyük fayda var. Genç girişimcilerimizin bu alanlarda adım atması hem kendileri açısından hem ülkemiz açısından önem arz ediyor' diye konuştu.
-'Türkiye üzerinden bazı operasyonlara girişmek ham hayaldir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm Batı'nın, demokrasi, insan hakları ve farklılıklara saygı konusunda önemli bir imtihanın eşiğinde bulunduğunu belirterek, "Son dönemde giderek artan hadiseler, batı ülkelerinde ırkçılığın tehlikeli bir yükseliş içinde olduğunu gösteriyor. Fransa'da bir mizah dergisine yapılan saldırının arkasına sığınılarak, tüm Müslümanlara, bizatihi İslam'ın kendisine, Sevgili Peygamberimize yöneltilen nefret dalgasını endişeyle takip ediyoruz. Bizim aksi yöndeki tüm gayretlerimize, girişimlerimize rağmen 'medeniyetler çatışması' tezi adeta ete kemiğe büründürülmeye çalışılıyor' dedi.
İspanya'nın eski Başbakanı Zapatero ile Medeniyetler İttifakı'nın temelini attıklarını, 146 ülke ve uluslararası kurulun buranın üyesi olduğunu belirten Erdoğan, 'Biz buraya davet ederken ama medeniyetler çatışmasını körüklemek isteyenlerin öne çıktığını gördüm. İslamofobik eğilimlerin giderek yaygın şekilde destek bulması, beraberinde Müslümanlara yönelik fiziki saldırıları da getiriyor' dedi.
Tüm insanlığa seslendiğini belirten Erdoğan, 'Bütün bu olan olaylar karşısında kalkıp da Türkiye üzerinden bazı operasyonlara girişmek ham hayaldir, bunu bilmenizi istiyorum. Eğer ben kalkıp da bir gerçek tespiti yapıyorsam, bunu eleştirenler önce 'Bu tespiti acaba Erdoğan niye yaptı?' diye bunu sorması lazım. Bu ülke hangi ülke olursa olsun. O ülkenin gücü beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren insanlıktır. Eğer İsrail yönetimi -İsrail halkı demiyorum dikkat edin- Gazze'de, Filistin'de 2 bin 600 - 2 bin 700 insanı çoluk çocuk demeden öldürüyorsa, ben onu lanetlerim, onu telin ederim' diye konuştu.
Bazı ülkelerin İsrail yönetiminin avukatlığına soyunmasının manidar olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
'Ben şunu söyledim, 'Netanyahu buraya hangi yüzle geldi?' dedim. 'Bu iki yüzlülüktür' dedim. Şurada daha birkaç ay önce kalkacaksın Gazze'de bombalarla orada Gazze'yi yerle bir edeceksin, 2 bin 600, 2 bin 700 insanı orada öldüreceksin. Peki Fransa'ya gelen bu insanlar, bu liderler neredesiniz? Niye sesiniz çıkmıyor. Aynı şekilde 350 bin insanın öldüğü Suriye'de nerede insanlık? Niye sesiniz çıkmıyor?'
-'Bırakın böyle kuru lafları'
Şu anda Türkiye'de 1 milyon 700 bin sığınmacı olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
'Hani desteğiniz, hani Türkiye'ye yönelik bu konuda 1 milyon 700 bin insanı siz bombalardan kurtardınız, bunları şimdi topraklarınızda barındırıyorsunuz, yediriyorsunuz, içiriyorsunuz, giydiriyorsunuz, sağlığıyla, eğitimiyle her şeyiyle ilgileniyorsunuz... Yanımıza geliyorlar 'Çok teşekkür ederiz, hakikaten her ülkenin kaldıracağı bir iş değildi. Bunu başarıyla yürütüyorsunuz'. Bırakın böyle kuru lafları. Ne destek veriyorsun, onu söyle. Bakın 5 milyar doları aştı şu ana kadar yaptığımız. Verdikleri desteğe bakıyorsunuz 250 milyon dolar. Bizde 1 milyon 700 bin insan kalırken tüm Avrupa'da kalanların sayısı ne biliyor musunuz? 150 bin. Vaka ortada. Bunlar maalesef dürüst davranmıyorlar, samimi davranmıyorlar. Avrupa'nın birçok ülkesinde teröristler şu anda oralarda kalıyor. Türkiye üzerinden gelip geçenlerden bahsediyorsun. Sen kendi ülkenden çıkarken önce bir defa, kendi pasaport kontrolünü iyi yap da çıkmasın kendi ülkenden. Kaçırdın, bize bildir. Ondan sonra biz bildirilenin peşine düşmüyorsak, konuş. Aksi takdirde konuşamazsın, yetkin yok. Çünkü benim ülkemden geliyor, geçiyor. Herhangi bir sıkıntısı yok görüntüde. Bizler uluslararası noktada seyahat hürriyeti neyse bunun gereğini yapmak durumundayız.'
-'Sınırsız özgürlük yoktur'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın her yerinde Müslümanlara yönelik saldırıların devam ettiğini, bunların adli vakalar, lokal hadiseler olarak sunulmaya çalışıldığını, buna karşılık aksi yöndeki en ufak bir olayın dahi inanılmaz şekilde büyütülerek tüm Müslümanların töhmet altında bırakıldığını söyledi.
Müslümanlığın teröre müsaade etmediğini, Müslümanlık'ta teröre yer olmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kimsenin de bizim dinimizi istismar etmek suretiyle yaptıkları terör eylemlerini kalkıp Müslümanlara fatura etmeye hakkı yok. Bunu da çok iyi bilmeleri gerekir. Provokatif yayınlarıyla nam salmış bir dergiye ki bu dergiyi Papa da lanetliyor çünkü bunun provokatif eylemlerini biliyor. Müslümanlar hakkında da Hristiyanlar hakkında da herkes hakkında da bu tür maalesef, özgürlük denmez buna, buna başkasının özgürlük alanının sınırları içine girerek orada terör estirmek denir. Bunu da bilmemiz lazım. Sınırsız özgürlük yoktur, düşünce özgürlüğünün de bir sınırı vardır. Nereye kadar? Benim özgürlük alanıma kadar."
-"Burada bir samimiyetsizlik var"
Müslümanların Hazreti Muhammed'e gösterdikleri saygıyı, sevgiyi tüm peygamberlere gösterdiğine dikkat çeken Erdoğan, herkesten de aynı saygıyı, sevgiyi beklediklerini dile getirdi.
Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"(Efendim onlar ateist)... Ateist de olabilir. Eğer ateistse yine benim kutsalıma, benim kutsal değerlerime saygı duyacak. Eğer duymuyorsa bu toplumu tahrik anlamına gelir ki bunun da yasalarda yeri vardır çünkü tahrik de bir suçtur. Bunların yaptığı nefret oluşturmaktır, ırkçılıktır. Biz buna da asla yer vermiyoruz. Dergiye yapılan saldırı için ortaya konan tavır, binlerce masum çocuğun, yüz binlerce masum insanın acımasızca katli karşısında maalesef gösterilmedi, göstermediler. Gazze'de 14'ü gazeteci, 521'e çocuk, 283'ü kadın 2 bini aşkın kişiyi katlederken İsrail yönetimini görmezden gelenler, Fransa'daki 12 kayıp için tüm dünyayı ayağa kaldırıyor. Bunu niye düşünmüyoruz, niye konuşmuyoruz? Ellerinde, sahilde oynayan çocukların kanı olanların, kimyasal silahlarla öldürülmüş binlerce masumun kanı olanların, her gün kendi halkına karşı devlet terörü estirenlerin, terörü kınaması, teröre karşı saf tutması sadece pişkinliktir. Burada bir samimiyetsizlik var. Suriye'de yüz binler katlediliyor, kılları kıpırdamayanların 12 kişinin ölümü karşısında birden vicdan ağıtları yakması bize inandırıcı gelmiyor."
Herkesin fikrine, inancına saygılı olan Batı demokrasisinin konu İslam ve Müslümanlar olduğunda sadece hakaret, sadece eleştiri konusunda kapıyı açık tuttuğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye'de de bazı yayın organlarının oradan alıntı yaparak Hazreti Muhammed'e hakareti kendi köşelerine, kendi başlıklarına çektiğine" değindi.
"Sen hangi ülkedesin ya... Yeri geldiği zaman, 'Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman' diyorsun. Sadece Müslümanların değil, kimsenin kutsalına bu şekilde hakaret edemezsin, saygısızlık edemezsin" ifadesini kullanan Erdoğan, yapılanının hukuka aykırı olduğunu, tahrike kapı açıldığını vurguladı.
-"Medeniyetler savaşı çıkartmaya çalıştıklarından endişe ediyorum"
Erdoğan, atılan bu tür adımların ülkenin birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü de bozmaya yönelik olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Müslümanların, Peygamberleri konusundaki hassasiyeti hiçbir izaha gerek olmayacak şekilde açıkça ortadayken ısrarla bunun üzerine gidilmesi kesinlikle düşünce hürriyetiyle ilgili değildir. Saldırı sonrasında ortaya konan tutum, yine birtakım karikatürlerin milyonlarca basılıp dağıtılması da aynı şekilde düşünce hürriyetiyle ilgili değildir. Burada çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Bunu bir defa görmemiz lazım. Avrupa, geçmişte benzer yanlışları sebebiyle iki dünya savaşı yaşanmasına, 10 milyonlarca insanın ölümüne yol açmıştı. Tarihten ders almayanların bu defa da İslam'ı hedefe koymak suretiyle bir medeniyetler çatışması, hatta medeniyetler savaşı çıkartmaya çalıştıklarından ben doğrusu endişe ediyorum. İnsanlığın bu büyük yanlışa düşmeyeceğine inanıyorum."
-"Hiçbir ölüm de hiçbir can da 12'den daha değersiz değildir"
Erdoğan, İslam dünyasının kendi içinde meseleleri er geç çözüm yoluna koyacağını, Batı'nın da yaşadığı maddi, manevi bunalımların çözümünü medeniyetler çatışmasında değil, başka mecralarda arayacağını ümit ettiğini dile getirdi.
BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere bu konuda sorumluluk üstlenmesi gereken kuruluşların da suskunluklarıyla bu kötü gidişi adeta teşvik ettiklerini kaydeden Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda "Dünya 5'ten büyüktür" dediğini anımsattı.
"Hiçbir ölüm de hiçbir can da 12'den daha değersiz değildir" ifadesini kullanan Erdoğan, Türkiye'nin bu konuda üzerine düşenleri yapmaya devam edeceğini, dünyanın, refahla beraber adaletin de hakim olduğu bir yer haline gelmesi için mücadelesini sürdüreceğini sözlerine ekledi.
(Bitti)