Dolar

34,8763

Euro

36,7786

Altın

3.047,35

Bist

10.140,43

Yıldırım: Mescid-i Aksa’yı Türk-Kürt ittifakı kurtarır

Çözüm sürecine büyük destek veren İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Yeni Akit'e konuştu. Yıldırım, “Halk çözüm sürecine sahip çıkmıştır. Halk barışın tadına varmıştır. Kürt – Türk ittifakının Mescid-i Aksa’yı kurtaracağına inanıyoruz. Çözüm süreci ve barış, artık hükümeti, siyasi partileri, PKK’yı ve diğer yandaşlarını aşmıştır” dedi.

11 Yıl Önce Güncellendi

2015-01-14 12:58:04

Yıldırım: Mescid-i Aksa’yı Türk-Kürt ittifakı kurtarır

AK Parti’nin başlatmış olduğu çözüm sürecinin en büyük destekçilerinden biri olan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, çözüm süreci ile ilgili  çok önemli açıklamalarda bulundu. Bülent Yıldırım, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Türkçe hariç birçok dilin yasaklandığını belirterek, “İnsanlar artık dağa çıkmak, ölmek istemiyor. Halk, çözüm sürecine sahip çıkarak, barışı ne kadar sevdiğini göstermiştir” dedi.

DİYARBAKIR, ORTADOĞU’NUN GELECEĞİNDE ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP


Bülent Yıldırım, Diyarbakır’ın çözüm süreciyle ilgili önemli bir yere sahip olduğunu hatırlatarak, “Dünya’nın her yerinden insanlar Diyarbakır’a geliyor. Turistik gezi için mi geliyorlar? Hayır! Diyarbakır’ın geleceği ile ilgili emperyalistlerin ve siyonistlerin birtakım beklentileri var. O yüzden Diyarbakır, Ortadoğu’nun geleceğinde önemli bir yere sahiptir. Bizde yıllardır Diyarbakır halkıyla beraberiz. Barış ve çözüm sürecinin başarıya ulaşması gerekiyor. Ayrıca bu çözüm sürecinde sadece toplumu tek tipleştirmeye çalışan PKK ve unsurlarının değil de burada yaşayan bütün tarafların bu konuda söz söyleme hakkına sahip olduğunu da ortaya koymak istedik. Çünkü bu çözüm sürecinde eğer mütedeyyin camianın ve Kürtlerin, diğer kesimlerin sözleri dikkate alınmazsa 30-40 yıl daha kaybımız olur” diye konuştu.

100 YILLIK LATİNCE BİRİKİMLE, KÜRT-TÜRK TOPLUMUNU BARIŞTIRAMAZSINIZ

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Türkçe hariç birçok dilin yasaklandığına dikkat çeken Yıldırım, “Diller zenginliktir. Kürtçesi de, Türkçesi de, Arapçası da… 100 yıllık Latince birikimle siz Kürt toplumuyla, Türk toplumunu barıştıramazsınız. Kürt ve Türk toplumunu 1000 yıla taşımanız gerekir. O da kaynaklara inmekle mümkündür. O da Arapça harfleri anlayacak bir neslin tekrar gelmesiyle mümkün. Çünkü eserlerin çoğu Arapça yazılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra sadece Kürtçe yasaklanmadı. Arapça, Boşnakça, Gürcüce, Çerkezce de yasaklandı. Bu ülkede Türkçe hariç her şey yasaklandı. Doğal olarak insanlar tek tipleştirildi. Orta Afrika’yı herkes geri kalmış biliyor. Orta Afrika’daki bir genç 4-5 dil biliyor. Türkiye’ye bakıyorsunuz gençlerimiz bir dil biliyorlar. Türkiye’de sadece Latin harflerini okuyabilen bir nesil yetiştirdiler. Türkiye toplumunu geçmiş bakiyesinden kurtarabilmek ve hapsedilmek için bir oyundu. Şimdi bunların biz açılmasını, sınırların kaldırılmasını istiyoruz. Kürt – Türk ittifakının Mescid-i Aksa’yı kurtaracağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

TOPLUM OLARAK BARIŞIN TADINA VARDIK

Çözüm sürecinin artık hükümeti, devleti ve siyasi partileri aştığını belirten Yıldırım, “İnsanlar artık dağa çıkmak, hapse girmek, ölmek istemiyor. Ama insanlar, bir taraftan temel hak ve özgürlüklerini de istiyor. Çözüm süreci ve barış, artık hükümeti, siyasi partileri, PKK’yı ve diğer yandaşlarını aşmıştır. Halk çözüm sürecine sahip çıkmıştır. Halk barışın tadına varmıştır. O nedenle halk, siyasilere ve örgütlere, başka unsurlara, diyor ki; çözüm sürecini baltaladığınız zaman sandıkta bunun karşılığını size veririz. O yüzden biz halkın temsilcisi olan STK’ların cesurca ortaya çıkmasını istiyoruz. Sivil Toplum Kuruluşlarının seslerini yükselterek, çözümün yanında olduklarını duyurmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yıldırım, “Muhalefetin çözüm sürecinde üstlendiği rolü nasıl görüyorsunuz? sorusuna, “Daha çok çaba göstermeleri gerekiyor. Yaptıkları yeterli değil” dedi.

MUHAMMED UZUN / YENİ AKİT

Haber Ara