Topaca, Antakya'da bir otelde düzenlenen 2014 yılı değerlendirme toplantısında, Hatay'da 5 kampta 14 bin 966, kamp dışında da 229 bin 617 Suriyeli bulunduğunu kaydetti.
Hatay halkının bu insanlara hoşgörü ve anlayış gösterdiğini vurgulayan Topaca, herkesin kapılarını kapattığı, bu olaya sırtını döndüğü ortamda ülke olarak Suriyelilere sahip çıkıldığını söyledi.
Suriyelilerin, Hatay'da ikamet etmelerinin bazı sorunları da getirdiğine dikkati çeken Topaca, şöyle devam etti:
"Bu kişilerin ülkemize kabulü, bir savaş sebebiyle yapılmakta. Ülkemizin uyguladığı politika, bunların can güvenliklerini sağlamak ve Türkiye'de kaldıkları sürece insan onuruna yakışır bir şekilde hayatlarını devam ettirecek tedbirleri almak şeklinde. Neredeyse nüfusumuzun 5'te biri misafir olunca bazı sorunlarla da karşılaşmıyor değiliz. Vatandaşlarımızın rahat olmasını istiyoruz. Herhangi bir şekilde suç işlemiş Suriyeli varsa hiç toleransımız olmadığını ifade etmek istiyoruz. Onlar da yargı önüne çıkarılıyor, haklarında yasal işlem yapılıyor. Kentte kamplarda ve dışarıda 245 bine yakın Suriyeli ikamet etmekte, geçen yıl bunların karıştığı asayiş olayı sayısı bin 430. Türk vatandaşlarının karıştığı olay sayısı ise 36 bin 704. Bu kapsamda 28 Suriyeli tutuklandı."
Geçen yıl emniyet ve jandarmanın sorumluluk bölgesinde 36 bin 704 asayiş olayı meydana geldiğini, bunların 25 bin 657'sinin aydınlatıldığını belirten Topaca, 2013 yılıyla karşılaştırdığında olay sayısının 8 bin arttığını kaydetti.
Topaca, olayları aydınlatma oranının 2013'te yüzde 75,6, geçen yıl ise yüzde 69,9 olduğunu, 2014'te 70 terör olayı yaşandığını, bu kapsamda 179 kişi gözaltına alındığını, 17'sinin tutuklandığını söyledi.
- Akaryakıt kaçakçılığı
Hatay'da akaryakıt kaçakçılığı konusunda da önemli çalışma yürütüldüğünü aktaran Topaca, şu bilgileri verdi:
"Hatay'da 2014 yılında 10 milyon 962 bin 118 litre motorin, 180 litre benzin ele geçirildi. 2013 yılında 7 milyon 789 bin 717 litre motorin ele geçirilmiş. Son 5 yılda ele geçirilen motorin miktarı yaklaşık 22 milyon litrenin üzerinde. Akaryakıt kaçakçılığı dolayısıyla ülkemizin, dolaylı şekilde terörü destekleyen unsurlara destek oluyormuş gibi hava da oluşturulmaya çalışılmıştı. Aslında bu olay bölgede çok eskilere dayanan sosyal bir olgu gibi günümüze kadar gelmiş. Özellikle 2011 yılından sonra akaryakıt kaçakçılığının bu bölgede devletimiz açısından da çok büyük maddi kayıplara yol açacak boyutlara ulaştığını görüyoruz. Bu yasa dışı faaliyeti engellemek, devletimizin en temel fonksiyonu, görevidir. Yasaları hızlı işleterek, güvenlik görevlilerimizi iyi koordine ederek ülkemizde maddi anlamda kayıplara neden olan, kamu düzenini bozan bu faaliyetlere aslan izin vermeyeceğiz."