Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Fransa'da gerçekleştirilen terör saldırısı ve sonrasındaki gelişmelere değindi.
Saldırı sonrasında Paris'te gerçekleştirilen yürüyüşte dünyanın teröre karşı ortak bir tavır sergilediğini, bunun son derece önemli ve umut verici olduğuna işaret eden Hamzaçebi, CHP olarak terörü kınadıklarının ve bir daha yaşanmaması dileğinde bulunduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun izledikleri dış politikanın yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç olduğunun altını çizen Hamzaçebi, sürdürdükleri yanlış dış politikanın Türkiye'yi kaybeden ülke konumuna düşürdüğünü ileri sürdü.
Sürdürdükleri siyasetin Arap Baharı'nı doğru okuma kabiliyetine sahip olmadığı için Ortadoğu ve Suriye'de batağa saplandığını ifade eden Hamzaçebi, şöyle devam etti:
"Erdoğan ve Davutoğlu'nun dünyayı, bölgeyi okuyamayan, emperyal amaçlı dış politikası Türkiye'yi maalesef, sadece bölgemizde değil, dünyada yalnız bırakmıştır. Türkiye şuan ortada kalmış bir ülke konumundadır. İstedikleri kadar 'güçlü lider, güçlü hükümet' desinler, Türkiye dünya siyasetinde sesi çok çıkan ama sözü hiçbir şekilde dinlenmeyen bir ülke konumundadır."
-"Komplo teorilerinden beslenen anlayış, siyaseti doğru okuyamaz"
Türkiye'nin derin bir tarih ve diploması bilgisi olduğunu, ancak bunlar yerine komplo teorilerine önem veren bir iktidar tarafından yönetildiğini savunan Hamzaçebi, "Komplo teorilerinden beslenen anlayış, siyaseti doğru okuyamaz. Ve komplo teorilerinden beslenen anlayış da güçsüzlüğün ifadesinden başka bir şey değildir" dedi.
İktidarın komplo teorileriyle ayakta kalmaya çalıştığını, Erdoğan ve Davutoğlu'nun da Türkiye'nin tarihsel olarak batı olan yönünü doğuya çevirmeye çalıştığını iddia eden Hamzaçebi, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin Avrupalı olma hedefini de Asya'lı olma hedefiyle yer değiştirmekle meşguller. Bu, Paris'te yaşanan terör olayıyla bağlantılı olarak dikkatle değerlendirmemiz gereken bir konudur. Huntington'ın 90'lı yıllarda ileri sürmüş olduğu 'medeniyetler çatışması' tezinin doğru çıkmaması için AB'ye ve Türkiye'ye düşen önemli görevler vardır.
Paris'teki terör olayını Avrupa doğru okumazsa, Türkiye doğru okumazsa maalesef bu tez doğru çıkacak ve dünya korkunç bir çatışmanın, kutuplaşmanın içerisine girecektir. İnsanlığı ve Türkiye'yi bekleyen en büyük tehlike budur. Bu nedenle AB, Türkiye'nin üyeliği yönünde bugüne kadar çıkarmış olduğu engelleri süratle kaldırmalıdır. Ve Erdoğan-Davutoğlu ikilisi de AB'ye tam üyelik hedefine kuvvetle sarılmalıdır. Mevcut siyasetini değiştirmelidir. Demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti hedefi, bu hükümetin hedefi olursa Türkiye AB'ye tam üye olma yolunda kararlılıkla ilerleyebilir."
-"Külliye kavramı, bu Neoislamcı anlayışın bir proje kavramıdır"
Türk halkının dikkatli olduğuna inandığını belirten Hamzaçebi, "Erdoğan-Davutoğlu anlayışının, Türkiye'yi Avrupalı değil, Asyalı yapma anlayışının milletten döneceğine inanıyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir süredir, ülkeye 200 yıldır bir istikamet çizilmeye çalışıldığını tekrarladığını, bu sürenin modernleşme karşıtı bir sendromun ifadesi olduğunu söyleyen Hamzaçebi, "En son kullandığı külliye kavramı, gelişigüzel kullanılmış bir kavram değil. İşi cehaletle, konuyu bilmemekle açıklayamayız. Külliye kavramı, bu Neoislamcı anlayışın bir proje kavramıdır" şeklinde konuştu.
Hamzaçebi, "Bütün halkımıza çağrı yapıyorum; Erdoğan'ın Türkiye'yi yeniden Asyalı yapma projesine, Türkiye'yi modernleşmeden uzaklaştırma projesine destek vermeyin. Medeniyetler çatışmasının önlenmesinde Türkiye'nin rolü tarihsel önemdedir. Türkiye bu rolü iyi oynarsa dünya bir medeniyetler çatışmasına gitmez" ifadelerini kullandı.
-"Terörü amasız cümlelerle kınamak zorundayız"
Terörün koşulsuz olarak kınanması gerektiğinin de altını çizen Hamzaçebi, şunları söyledi:
"Sayın Davutoğlu Paris'te bir açıklama yapıyor, terör olayı nedeniyle bir 'kapsamlı yüzleşme gerekir' diyor. Paris'teki terörü kınarken amalı cümleler kurmayı doğru bulmuyorum. Bu terör insanlık adına utanç ve üzüntü vericidir. Amasız cümlelerle bunu kınamak zorundayız. Ve kınandı o gün. Her ülke bundan ders almalı. Oradaki terör olaylarına karışan bir kadın, oradan İstanbul'a gelip, oradan da Suriye'ye gidebiliyorsa Türkiye'nin alacağı çok ders vardır. Sınırlarımız yol geçen hanına dönmüş. IŞİD'i 'öfkeli, dışlanmış bir grup' olarak tarif eden Davutoğlu'nun bu anlayıştan dönmesi ve Paris'teki terör olayından ders alması lazım."
Hamzaçebi, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Dört eski Bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu'nun raporunun henüz kendilerine gönderilmediğini, Genel Kurul'daki görüşmelerin ne zaman yapılmasının planlandığı yönünde de kendilerine bir bilgi ulaşmadığını aktaran Hamzaçebi, AK Parti'nin görüşmelerin Meclis TV'nin yayınının olmadığı günleri tercih edeceğinden hiçbir şüphe duymadıklarını belirtti. Ancak milletin ne olduğunu bildiğini ifade eden Hamzaçebi, gerçeklerin er geç ortaya çıkacağını savundu.
Hamzaçebi, "Rapor basılıp dağıtıldıktan sonra isteyen milletvekilleri söz konusu fezlekeleri, soruşturma dosyasını görme hakkına sahiptir. Sayın Meclis Başkanı'na bir çağrıda bulunuyorum; isteyen milletvekillerine bu dosyaları göstersin. Doğru olan budur. Cuma günü geldiğinde de elbette bizler, CHP olarak Yüce Divan'a sevk yönünde bakanlar hakkındaki önergelerimizi Genel Kurul'a vereceğiz" diye konuştu.
Hamzaçebi, Fransa'daki terör saldırısına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de "Terör eylemini İslam dinine, Müslüman dünyaya mal etmek kabul edilemez. Terörle inanç arasında bağ kurmayı şiddetle reddediyorum. İslam dinin kendisi, şiddete teröre karşıdır. Yan yana getiren anlayışı kınıyorum" ifadelerini kullandı.
Bir başka soruyu yanıtlarken de Hamzaçebi, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Fransa'daki saldırıyı gerçekleştiren kişinin Türkiye'den geçişiyle ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesindeki iddiaların çok ciddi olduğunu belirterek, bu soruların derhal yanıtlanmasını istedi. İddiaların susarak geçiştirilemeyeceğini vurgulayan Hamzaçebi, "Susarak, iddiaları kabul etmiş olurlar" dedi.