Canikli, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda yaptığı açıklamada, Reklam Kurulunun faaliyetlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Reklamların abartılı ve aldatıcı olamayacağını belirten Canikli, konuyla ilgili hazırlanan Ticari Reklamlar ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinin yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildiğini ifade etti. Reklamların önemli bir araç olduğuna dikkati çeken Canikli, tüketicilerin yanıltılmasında yoğun olarak kullanılan yöntemlerden biri olan reklam konusunda yeni getirdikleri kurallarla ilgili Reklam Kurulu tarafından denetim yapılacağını kaydetti.
İnsanların yanıltıldığı alanlardan biri olan reklamlarla yapılan satışların inanılmaz boyutlarda olduğunu dile getiren Canikli, reklamlarla satılan ballarda glikoz kullanıldığını, bu balları alanların yanıltıldığını söyledi. Reklamlarla yapılan satışlarla ilgili kamu spotlarının olduğunu ifade eden Canikli, "Ancak her alanda yaptığımız zaman ciddi anlamda sorgu sıkıntıyla karşı karşıya kalıyoruz. Her gün ben 3-4 tane yazılı soru önergesi imzalıyorum. Bu tür açıklamalarımız etkili oluyor. Bal reklamlarını şu anda hiçbir yerde göremezsiniz, tümünü durdurduk" dedi.
- "Reklamın aldatma özelliği olup olmadığına bakılacak"
Reklam Kurulu tarafından 2014 yılında 17 milyon lira para cezası kesildiğini ifade eden Canikli, gelen 885 şikayetten 765'inin mevzuata aykırı olduğunun tespit edildiğini kaydetti. Bunlardan 566'sına reklam durdurma cezası, 199'una hem reklam durdurma hem de para cezası verildiğini belirten Canikli, "Bu sayı çok önemli, bunlar içinde ciddi reklamlar var. Sadece küçük ürünler değil. İçlerinde banka reklamı bile var, önümüzdeki günlerde yönetmeliğin yayımlanmasıyla bu alanda daha yoğun bir şekilde uygulama yapacağız. Bu alana bazı sınırlandırmalar getiriyoruz. Yani bir ürünle ilgili doğrudan ya da dolaylı iddiada bulunduğu zaman, bunu ispat edecek araçları kullanması gerekir. Örneğin diş macununda ya da diş fırçasında, reklamın aldatma özelliğinin olup olmadığı yönü bizi ilgilendiriyor. Yoğun bir şekilde onun üzerine gideceğiz" diye konuştu.
- AVM'lerle ilgili tasarı
Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın bir an önce yasalaşmasını istediklerini dile getiren Canikli, son derece önemli olan bu konuyla ilgili taslakların hazırlandığını ancak bir türlü sonuçlandırılamadığını, bunun da aynı akıbete uğramasını istemediklerini söyledi.
Türkiye'de alışveriş merkezlerinin henüz bir kuralının olmadığını, getirilen düzenlemelerin tamamının esnaf ve sanatkarın lehine olduğunu belirten Canikli, "Küçük işletmecinin lehine hükümlerin olduğu, onları koruyan özellikle onların da alışveriş merkezlerinde faaliyetlerini sürdürmelerine imkan sağlayacak, haksız rekabetten koruyacak, güçlü sermayeye karşı onları ayakta tutma noktasında destekleyecek hükümler içeriyor" dedi.
- "Hükümetin kararı net"
Büyük sermayenin kanun tasarısının görüşülmesini engelleyeceği yönünde söylentilerin olduğunu ifade eden Canikli, kanun tasarısıyla ilgili hükumetin kararının net olduğunu, önümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesinin planlandığını belirtti. Canikli, "Güçlü sermayeye karşı küçük işletmeciyi koruyacak kanun var, gelin bir an önce gecikmeden, klasik yöntemlere takılmadan yasalaştıralım. Bu çağrıyı da buradan yapıyorum. İnşallah önümüzdeki hafta onu çıkarıp, bütün bunları esnafın lehine olacak şekilde bunları düzenleyeceğiz" diye konuştu.
Canikli, AVM'ler konusunun kamuoyunun ilgisini çektiğini dile getirerek, AVM'lerin çalışma saatlerinin kısıtlanması ya da bazı günler kapatılmasıyla esnaf ve sanatkara destek verilemeyeceğini söyledi. Canikli, "Oradan çıkacak alışveriş esnafa ve sanatkara kaymaz, çünkü alışveriş merkezlerinde alışverişin dışında da birçok aktiviteler yapılıyor ve milli geliri doğrudan ciddi anlamda etkileyen başka üretim imkanları da var, hizmet anlamında" dedi.
- "Esnafa kullandırılan finansman 13 milyar liranın üzerine çıktı"
Esnaf ve sanatkara çok büyük destek verdiklerini anlatan Canikli, büyük sermaye karşısında esnaf ve sanatkara verilecek en büyük desteğin, ucuz, makul ve kolay ulaşılabilecek finansman imkanının sunulması olduğunu bildirdi. 2002'de 153 milyon lira olan esnafa ucuz kullandırılan finansman rakamının bugün 13 milyar liranın üzerine çıktığını ifade eden Canikli, şunları kaydetti:
"Hükümet olarak bunun için büyük bedeller ödedik, yapılandırma yaptık, borçların bir kısmını sildik, faizleri vadeye yaydık, bunların hepsi paradır, bütçeden çıkan paradır. Kılcal damarlarına kadar sistemi açtık, şu anda esnaf ve sanatkarımız çok düşük faizle finansman imkanına kavuşabiliyor. 300 bin liraya kadar kredi kullanabiliyor yüzde 4-5 faizle. Piyasa faizinin yüzde 10-13 olduğunu dikkate alırsanız, bu ciddi anlamda bir destektir. O nedenle 2002'den beri esnafımızın sayısında azalma meydana gelmemiş. Halen 1 milyon 600 bin civarında esnaf var Türkiye'de. Batı'daki gelişmenin aksine Türkiye'de esnafımız korunmuş. Bu korumayı sağlayan en önemli araçlardan birisi ucuz finansman desteği. Eğer bu, 2002 seviyelerinde kalmış olsaydı bugün esnafımızın sayısı belki 600 binlerin altına inmiş olurdu. Ayakta kalma şansı yoktu o güçlü sermayeye karşı. Her yıl bunun için 600-650 milyon lira faizin sübvansiyonu için bütçeye ödenek konuyor."