Hava kirliliğinin, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve AB sınır değerlerinin üzerinde seyrettiği Gaziantep, alınan önlemler sayesinde özellikle son 5 yılda yüzde 35 daha temiz soluk alsa da kentin hava kalitesinin daha iyi seviyelere çekilmesi amaçlanıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Laboratuvar, Ölçüm ve İzleme Dairesi Başkanı Soner Olgun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sanayi ve ihracatta lokomotif kentlerinden Gaziantep'te yaşanan hava kirliliğinin en önemli sebeplerinin sanayileşme ve hızlı nüfus artışı olduğunu söyledi.
DSÖ'nün yıllık ortalama 20 mikrogram/metreküp ve saatlik ortalama 50 mikrogram/metreküp olmak üzere PM10 (insan sağlığına zararlı olan havada asılı partiküller, tozlar) kirleticisi için iki sınır değeri bulunduğunu ifade eden Olgun, Gaziantep'te PM10 ortalamasının 2009-2014 yıllarında hem AB, hem de DSÖ değerlerinin üstünde kaldığını belirti.
2009'da 87 mikrogram/metreküp olan yıllık PM10 seviyesinin 2010'da 71, 2011'de 101, 2012'de 109, 2013'te 77, 2014 yılında ise 57 olarak ölçüldüğünü dile getiren Olgun, şöyle konuştu:
"Kentte 2009'dan beri kademeli olarak azalan kirlilik parametreleri, 2014 yılında ulusal mevzuat sınırı olan 60 mikrogram/metreküp sınır değerine ulaşmıştır. Yine bu değerlerin 2019 yılında AB sınırı olan 40 mikrogram/metreküp sınırına ulaşması hedefleniyor. Gaziantep geçen yıl ulusal mevzuata uyumlu hale gelmiştir. Kentin hava kalitesinde özellikle 2012 yılından sonra ciddi iyileşme görülmektedir. Geçen yıl ulaşılan ortalama değer tüm yılların ortalama değerlerinden düşüktür. 2009 yılı başlangıç olarak alınacak olursa, PM10 parametresinde yüzde 35 iyileşme sağlanmıştır."
Alınan önlemler sayesinde kentteki kükürtdioksit kirliliğinin hem ulusal, hem de AB mevzuatı açısından yıllık ortalama sınır değerleri sağladığını aktaran Olgun, 2009'dan bu yana kükürtdioksit parametresinde yüzde 63 iyileşme sağlandığını vurguladı.
Gaziantep'te kirliliğin kömür, sanayileşme, trafik ve nüfus artışının yanı sıra rüzgarla Sahra bölgesinden gelen tozun da etkili olduğuna işaret eden Olgun, şunları kaydetti:
"Hava kirliliğiyle mücadele çok kolay bir şey değil. Bazen kirletici kaynaklarda herhangi bir artış olmasa dahi, tedbir alınması mümkün olmayan meteorolojik koşullar da hava kirliliğinde artışlara sebep oluyor. Ayrıca bölgede özellikle kış aylarında etkili olan yüksek basınç da kirliliğin daha yoğun hissedilmesini sağlıyor. Bakanlık olarak Türkiye genelinde havanın daha temiz olması için gerekli çalışmaları yapıyor, önlemleri alıyoruz. Vatandaşlarımızdan da kendi sağlıkları için kurallara uymalarını bekliyoruz."