Kılıçdaroğlu, "Geleceği Birlikte Kuruyoruz" toplantıları kapsamında Mövenpick Hotel'de emekli derneklerinin temsilcileriyle bir araya geldi.
Daha önce, üniversite öğrencileri, maden işçileri ve taşeron işçi temsilcileriyle buluştuklarını aktaran Kılıçdaroğlu, dördüncü toplantıyı ise emeklilere ayırdıklarını söyledi.
Emeklilerin sorunları ve çözüm önerilerine yönelik oldukça verimli bir toplantı yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, emeklilerin aslında sosyal devleti oluşturan en temel aktörler olduğunun altını çizdi.
Bir devletin saygınlığının emeklisine verdiği değerle, haklarla ölçülebileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eğer emekliye hak ettiği yaşam standardını sağlıyorsanız, sosyal devleti güçlü kılmış olursunuz" dedi.
Bu yıl için emeklilere yapılan zamların "dramatik" olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Yetim aylıklarına 6 lira 99 kuruş, dul aylıklarına 9 lira 32 kuruş, 600 lira aylık alana 13 lira 98 kuruş, 800 lira aylık alana 18 lira 64 kuruş, bin lira aylık alana 23 lira 30 kuruş, bin 47 lira aylık alana da 24 lira zam yaptılar. Bir arkadaşımız bu aylıkları sıralarken, 'Gülünç değil, emeklilere hakaret' diye tanımladı. Gerçekten de bir sosyal devlette 'Emekli, dul, yetim aylığına 6 lira 99 kuruş veriyorum' veya 'En yüksek olana 24 lira ayda maaşına zam yapıyorum' derseniz, bu Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarıyla bağdaşan bir aylık değildir. Son derece dramatik aylıktır. Eğer bir toplum geleceğe güvenle bakacaksa o toplumda huzur olur, gelecek kaygısı olmaz. Ama şu anda gelecek kaygısını en derinden yaşayanların emeklilerimiz olduğunu belirtmek isterim."
Yaptıkları toplantıda 12 konuda görüş birliği sağladıklarını belirten Kılıçdaroğlu, bu maddeleri açıkladı.
Emeklilerin "gerçek bir intibak yasasına ihtiyacımız var" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, emeklilerin çalışırken ödedikleri primlerin karşılığı olan aylıkları istediklerini kaydetti.
Emeklilerin çok sık hastaneye gittiklerini ve kendilerinden 12 kalemde katkı payı alındığını söylediklerini de aktaran Kılıçdaroğlu, bunların kaldırılması taleplerini ilettiklerini belirtti.
Maaşlarının düşük olması nedeniyle özellikle dini bayramlarda bir maaş ikramiye talepleri bulunduğunu da açıklayan Kılıçdaroğlu, emeklilerin maaş zamlarında ise gıda enflasyonunun dikkate alınması talepleri olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, emeklilerin milli gelir artışından pay alma taleplerini ilettiklerini, yeni bir işte çalışmaları durumunda ise maaşlarından sosyal güvenlik destek primi kesilmemesini istediklerini vurguladı.
Emeklilerin çalışırken aldıkları maaşın, emekli olduklarında yarı yarıya düştüğünü ve bunun düzenlenmesini istediklerini de dile getiren Kılıçdaroğlu, ayrıca yerel yönetimlerin emekliler için kültür evleri açmasını istediklerini de aktardı.
Emeklilerin "huzurevleri çok pahalı, kalamıyoruz" dediklerini de aktaran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Yeni huzurevleri açılmasını ve fiyatlarının da düşürülmesini istiyorlar. Bir başka konu; bazı arkadaşlar 'TSK'dan yargı kararı olmaksızın, TSK yasalarına göre görevlerimize son veriliyor ve biz açıkta kalıyoruz, emekli olma hakkımız bile elimizden alınıyor, en azından TSK yasasına göre buradan ayrılmamız gerekiyorsa başka bir kurumda çalışalım, emekli hakkımızı kazanmış olalım'. Çalışanlar gibi banka promosyondan yararlanmak istiyorlar. Diğer bir konu ise emekliler sendika kurma hakkına sahip olmak istiyor. Son olarak 'Bir taban aylık olmalı, bunun altında emekli, dul ve yetime para ödenmemeli, açlık sınırının altında taban aylığı olmamalı' talepleri de var. Az önce ifade ettim, 600 lira veriyorsunuz emekliye, dula, yetime... Oysa bir taban aylık olmalı, hiç kimse açlık sınırının altında aylık almamalı. Emekliye çok düşük aylık vererek, onu sosyal yardımlara mahkum eden bir hükümet anlayışı doğru bir anlayış değil. Emekli yıllar yılı çalıştı, üretti, prim yatırdı, sosyal devletin güvencesi altında ona aylık vermeyip de onu siyasi tutsak haline dönüştürmek doğru bir uygulama değildir. Sosyal devlette bunun yeri yoktur. "
Emeklinin hakettiği aylığı alması gerektiğini de vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Eğer emeklinin hakkını vermezsek, hakkını savunmazsak aynı sorun emekli olduğumuzda gelip karşımızda duracaktır. Sosyal yardımlar yapılmalı ama emeklinin hakkı mutlaka ödenmeli" değerlendirmesinde bulundu.
