Prof. Dr. Canda, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle Anadolu'nun kırsal bölgelerinde "beyaz toprak" olarak bilinen ve asbest içeren toprağın evlerin sıva, çatı izolasyonunda tercih edildiğini, insanların farkında olmadan ciddi bir sağlık sorunuyla karşı karşıya kaldığını anlattı.
Türkiye'nin birçok bölgesinde yıllarca "asbestli toprak" üzerinde araştırma yaptığını, Anadolu'nun bazı bölgelerinde bu sorunun ciddi boyutta olduğunu dile getiren Canda, şöyle konuştu:
"Asbestli toprak, Gediz bölgesinde, Diyarbakır, Şanlıurfa, Karaman'ın bazı ilçelerinde köylerinde ve daha başka yerlerde çok yaygın. Türkiye'nin jeolojik, doğal yapısı nedeniyle asbestli topraklar çok fazla. Köylerde insanlar asbestli toprağı evinin sıvasında, izolasyonda kullanıyor. Hem evi güzel gösteriyor, hem ucuz. Ancak bunun nasıl tehlikeli birşey olduğunu bilmiyorlar. Bu tür kullanıma son verilmesi gerekiyor.
Türkiye'de ormanlar azalınca asbestli toprak açığa çıktı. Bu topraktaki asbest, havaya karışıp insanların nefes almasıyla birlikte akciğerine yapışıyor. Asbestli bölgelerin ağaçlandırılması gerekiyor. Ağaç, yeşil alan, sulak alan olması bu toprağın tozumasını engelliyor. Böylece soluma yoluyla akciğere girmesine, hasta yapmasına engel oluyor. Asbest içermeyen solunum havası evrensel bir insan hakkıdır."
-"Akciğer kanserine neden oluyor"
Asbestin akciğer kanserine doğrudan sebep olduğu gibi akciğerde kalıcı fonksiyonal kayba ve zarda harabiyete yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Canda, bu rahatsızlığın insanlarda solunum güçlüğü, akciğer zarının kalınlaşması, zarda kireç birikmesi olarak kendisini gösterdiğini ifade etti.
Canda, asbest içeren topraklarla ilgili vatandaşların bilgilendirilmesi gerektiğine işaret etti.
- 379 köyde asbest tespit edilmişti
Sağlık Bakanlığı'ndan geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, Türkiye'de asbest sorununun olma ihtimali olan 58 ilin bin 236 köyünden örnek alındığı, öncelikle Eskişehir Üniversitesi'nde ön değerlendirmeye alınan örneklerden şüpheli bulunanların analiz edilmek üzere TÜBİTAK'a gönderildiği ve analiz sonuçlarının alındığı belirtilmişti.
Bu sonuçlara göre 379 köyde asbestin saptandığı, bu köylerde toplam 150 bin kişinin yaşadığı ve basit önlemlerle bu kişilerde gelecek yıllarda gelişebilecek 3 bin kanser olgusunun önlenebileceği, asbest saptanılan köylerde ise ıslah çalışmalarına başlanacağı ifade edilmişti.
