Babacan, Rixos Otel'de düzenlenen MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda, Türkiye ekonomisine ilişkin sunum yaptı.
Tüm dünyayı çok olumsuz etkileyen ekonomik krizin, hayata geçirilen önemli yapısal reformlar sayesinde Türkiye'ye etkisinin sınırlı olduğunu dile getiren Babacan, hiçbir olaya kısa vadeli bakmadıklarını, reformlar hazırlanırken de hep uzun vadeli düşündüklerini ifade etti.
Bu reformlara çok önem verdiklerini ve iyi sonuçlar aldıklarını belirten Babacan, 2010-2013 yılları arasında Türkiye'nin ortalama yüzde 6 büyüdüğünü ve bunun, hiçbir Avrupa ülkesiyle mukayese edilemeyecek düzeyde olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, OECD verilerine göre, Türkiye'nin gelecek 10 yılda ise ortalama yüzde 4,7 büyüyeceğine işaret ederek, "Yapısal reformları gerçekleştirirsek, Sayın Başbakanımızın açıkladığı ve açıklayacağı eylem planlarını vakitlice yaparsak, bu rakam çok daha yüksek olur" dedi.
Son açıkladıkları eylem planlarının çok önemli reformlar olduğunu vurgulayan Babacan, bin 300 eylemi 25 başlık altında topladıklarını bildirdi. "Bunlar, Türkiye'nin şiddetle ihtiyaç duyduğu reformlardır" diyen Babacan, söz konusu planların hazırlanması aşamasında binlerce kişinin çalıştığını ve tüm kesimlerin görüşünün alındığını ifade etti.
Güven göstergelerinin de gayet olumlu seyrettiğini anlatan Babacan, gelecekle ilgili beklentilerin de iyi olduğunu kaydetti.
- "İstihdam artmaya devam ediyor"
İstihdamın da artmaya devam ettiğinin altını çizen Babacan, son 12 ayda Türkiye'de çalışan sayısının yaklaşık 1 milyon 250 bin arttığını söyledi. Öte yandan, işgücüne katılımın da çok hızlı arttığına işaret eden Babacan, özellikle kadınlarda bu oranın artmasının sevindirici olduğunu ifade etti.
İşsizlik oranlarında son dönemde 2 puana yakın bir artışın olduğunu hatırlatan Babacan, bunun düşüşünü işgücü piyasası reformlarıyla yapacaklarını bildirdi.
Babacan, dünyanın en katı işgücü piyasalarından birinin Türkiye'de olduğunu belirterek, "Esnekliği getirirsek, bu sonuçta işsizliği azaltır. Esnek çalışma modellerinin olduğu ülkelerde işsizlik oranları çok daha düşük. Bunlarla ilgili çalışmalar önemli ölçüde hazır ama doğru zamanda doğru adımları atmak gerekiyor ki işsizlik oranlarını aşağı doğru indirelim" diye konuştu.
Türkiye'de gelir dağılımının da gittikçe düzeldiğini anlatan Babacan, ülkede günde 4,3 doların altında yaşayan nüfusun yüzde 2,06'ya düştüğünü söyledi. Bunun da sıfırlanabileceğini dile getiren Babacan, "Bu yüzde 2'lik kesim henüz, devletin sosyal destek imkanlarına ulaşamamış bir kesim. Çünkü 4,3 dolar, böyle bir şey mümkün değil. Bizim valiliklerimiz, kaymakamlıklarımız o yüzde 2'yi tanısa veya onlar gelse, bu yüzde 2'yi de sıfırlayabiliriz" dedi.
Yurt içi tasarrufların geçen yıl, 2013'e göre arttığını hatırlatan Babacan, bunun daha fazla olması gerektiğini belirtti.
- "Her bankanın farklı KOBİ şarkısı var"
Kredi hacmindeki artışa da dikkati çeken Babacan, bu konuya ilişkin alınan tedbirlerin önemini vurguladı. Bu tedbirleri, G20 içinde en iyi uygulayan ülkenin Türkiye olduğunu dile getiren Babacan, bunun yeni bir alan olduğunu ifade etti. Babacan, bu sayede kredilerdeki büyüme hızını düşürdüklerini bildirdi.
Buna karşın, ticari kredilerde böyle bir düşüş yaşanmadığını belirten Babacan, ihracatçıyı, üreticiyi desteklediklerini söyledi.
KOBİ kredilerini de desteklediklerini anlatan Babacan, "Son 1 yılda KOBİ kredilerinde yüzde 25 artış var. Şimdi bakıyorsunuz, televizyonlarda sık sık KOBİ kredisi reklamı var. Eskiden böyle bir şey yoktu. Şimdi her bankanın farklı KOBİ şarkısı var" dedi.
Babacan, sunumunda Türkiye'nin bütçe dengelerinin de çok iyi gittiğini söyledi.
- "Merkez Bankası bankaların kısa vadeli borçlanmasını cezalandırıcı tedbir aldı"
Reel sektörün borçlarının sıkça konuşulduğunu ancak bu borçların önemli bir bölümünün uzun vadeli olduğunu dile getiren Babacan, buna karşın bankalarda durumun tam tersi olduğunu kaydetti.
Bankaların kısa vadeli borçlarının daha fazla olduğuna dikkati çeken Babacan, "Bankalarımız dışarıdan borçlanırken kısa vadeli borçlanıyor, bu bir tehlike. Merkez Bankamızın son, hafta sonu aldığı tedbir tam da buna yönelik. Yani Merkez Bankası bankaların kısa vadeli borçlanmasını cezalandırıcı tedbir aldı. Bizim beklentimiz, bankalarımızın yavaş yavaş uzun vadeye kayması. Kısa vadenin cazibesine kapılıp, sonra borcu ödeme günü geldiğinde sıkıntı olabilir. Dolayısıyla istikrarı sağlamak için bankalarımızın borçlarını biraz daha uzun vadeye yaymasını bekliyoruz" diye konuştu.
(Bitti)