Çelik, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde, "Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ile Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğuşu" alanlarının Dünya Mirası Listesi'ne alınmasından dolayı düzenlenen berat takdim törenindeki konuşmasına, UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova'yı Türkiye'de ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek başladı.
Bokova'nın görevini çok iyi yapmasının yanı sıra yüreğinin de tüm insanlık için iyilikle dolu olduğunu belirten Çelik, genel direktörün Türkiye'ye gelmesinin ardından Türkiye, Irak ve Suriye hakkındaki değerlendirmelerinin yüreklerine dokunduğunu söyledi.
Çelik, Bokova'nın konuşmasındaki iki cümlenin altını çizmek istediğini dile getirerek, "Bir tanesi şudur: 'Suriye ve Irak'taki tarihi mirasın yok olmasına göz yummayacağız' dediniz. İkincisi de 'Suriye ve Irak'taki bu çocukların kayıp nesil olmasına müsaade etmeyeceğiz' dediniz. Bu topraklarda, bu bölgede Türkiye dışında, Türkiye'nin yükselttiği ses dışında ilk defa sizden duyuldu bu ses" diye konuştu.
Türkiye'nin Kültür Varlıklarının Kanunsuz İthal, İhraç ve Mülkiyet Transferinin Önlenmesi ve Yasaklanması İçin Alınacak Tedbirlerle İlgili Sözleşme, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunması Sözleşmesi, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi olmak üzere UNESCO'nun kültür alanındaki birçok anlaşmasına taraf olduğunu hatırlatan Bakan Çelik, bunlar doğrultusunda UNESCO ilkelerine ve ideallerine uygun çalışmalar yürütüldüğünü anlattı.
Ömer Çelik, Türkiye'nin dünya miras alanları listesinde kayıtlı kültür varlıkları sayısının "Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı ile Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğuşu" dosyalarıyla 13'e yükseldiğini ifade ederek, "Bu gelişmeyle ülkemiz dünya miras listesinde varlığı olan 161 ülke içinde 20. sıraya yükselmiştir. Ayrıca geçici listeye dahil 52 kültür varlığımız bulunmaktadır" diye konuştu.
Bu sene Haziran ayında Almanya'da düzenlenecek Dünya Miras Komitesi Oturumu'nda değerlendirilecek Efes ile Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin Dünya Miras Listesi'ne adaylıkları konusunu heyecanla beklediklerini ifade eden Çelik, "Umuyorum ki bunlar da Dünya Miras Listesi'ne alındığı zaman tekrar Sayın Bokova'yı ülkemizde görürüz ve bunların beratlarını Diyarbakır'da ya da Hevsel'de düzenleyeceğimiz törenle teslim alırız" dedi.
Çelik, Türkiye'nin sahip olduğu deneyimin UNESCO tarafından da takdir edildiğini bildirerek, Türkiye'nin UNESCO'nun önemli icra organlarında temsil edildiğini ve bunun önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin üye devletler içinde UNESCO bütçesine en çok katkı veren ülkeler arasında yer aldığına dikkati çeken Bakan Çelik, şunları kaydetti:
"1970 sözleşmesiyle Bakanlığımız, UNESCO ile işbirliği içerisinde, kültür varlıklarının yasadışı alım satımıyla mücadele etmekte ve eserlerin köken ülkelerine dönmelerinin kolaylaştırılmasını bir görev saymaktadır. Özellikle Suriye'deki fiili durumun ortaya çıktığı 2011 yılından itibaren düzenli aralıklarla yapılan genelgeler ve eğitim seminerleri vasıtasıyla gerek bakanlık birimlerimiz gerekse kolluk kuvvetleri ve gümrük görevlilerinin konuya azami duyarlılık göstermesi sağlanmaktadır. Nitekim bu çalışmaların sonuncusu 8-9 Aralık 2014 tarihlerinde Gaziantep'te gerçekleştirilmiş ve Suriye kökenli kültür varlıklarının korunması hususunda bir seminer düzenlenmiştir. Anılan seminer, gerek Suriye kökenli kültür varlıklarının korunması konusunda mevcut durumun anlaşılması, gerekse bundan sonra alınacak tedbirlerin tespit edilmesi yönünde oldukça faydalı olmuştur."
- "Dünyanın en Büyük Müzesi Türkiye"
Somut ve somut olmayan kültürel miras unsurlarını birbirlerinden ayrı düşünmediklerini vurgulayan Bakan Çelik, "Tam tersine, bunların bütünleşik unsurlar olduğu düşünüyoruz ve bu inançtan hareketle politikalarımızı, sürdürülebilir kalkınma hedefi doğrultusunda tesis etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, bu kapsamda Ebru dosyasının Somut Olmayan Kültürel Mirasın Temsili Listesi'ne kabulüyle bu alandaki kültürel miras unsurlarının sayısının 12'ye yükseldiğini ifade ederek, sözlerini Bokova'ya "Dünyanın en Büyük Müzesi Türkiye'ye bir kez daha hoş geldiniz diyorum' ifadesiyle tamamlandı.