Davutoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şişli Belediyesi'nde yaşananlara işaret eden Davutoğlu, küçük ve mikro bir ölçek olduğunu, ancak mikro ölçeklerin bazen makro anlayışların güzel aynalarını oluşturduklarını söyledi.
Şişli'de yaşananlara bakılmasını isteyen Davutoğlu, eski Şişli Belediye Başkanı'nın yerel seçimlerde CHP Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunu, oğlunun ise yeni Şişli adayının yanına verildiğini kaydetti. Bir de anlaşma, protokol imzalandığına işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Eğer Hayri İnönü belediye başkanı seçilirse sonrasında görevi eski belediye başkanının oğluna devretmek için. Sonra bu ortaya çıkıyor, karşılıklı tehditler şantaj oluyor ve mafya devreye giriyor. Bu tablo nasıl bir tablo? Burada bir pazarlık kültürü var, demokrasi kültürü yok. Demokrasiden önce pazarlık yürütülüyor. Burada bir vesayet kültürü var. Belediye başkanı sen olacaksın, halk seni seçecek ama gizli bir belediye başkanı da eski belediye başkanının oğlu olacak. Vesayet kültürü var. Bakınız, genlerine sinmiş vesayet kültürü...Burada bir saltanat kültürü var, Cumhuriyet adıyla hiç bağdaşmayan, babadan oğula geçen bir saltanat. Ve burada bir şiddet kültürü var. Tehdit, şantaj ve şiddet kültürü var. Şimdi pazarlıktan, şantajdan, şiddetten, saltanattan demokrasi ve Cumhuriyet çıkar mı, çıkmaz. Şimdi Şişli ölçeğinde bile bunu başaramayanlar, Türkiye ölçeğinde hangi iddiada bulunabilirler, hangi demokratik değeri savunabilirler, hangi özgürlükten, hangi barış siyasetinden bahsedebilirler. Bakın iki ayı dolduruyor, hala Şişli sorununu çözemediler. Çünkü bu sorun konjonktürel sorunu değil, zihniyet sorunu zihniyet...Bunların hiçbir zaman demokratik bir zihniyeti olmadı. AK Parti ise nerede bir yanlış varsa üzerine gitti, gitmeye devam edecek."
Soruşturma Komisyonu'nun dün aldığı kararın bir de hukuki boyutu olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Soruşturma Komisyonu'nun hukuki bir süreç olduğunu vurguladı. Komisyon'un; Başbakan ve bakanların görevleri esnasında görevleriyle ilgili işlediği iddia edilen suçlarla yetkili olduğunu ve konuyu objektif şekilde ele aldıklarını anlatan Davutoğlu, geçen yıl Bakanlar ile ilgili iddialar ortaya atıldığında bakanlık görevlerinden istifa ettiklerini hatırlattı. Kendi talepleri ve AK Parti Grubu'nun iradesiyle Soruşturma Komisyonu kurulduğunu ifade eden Davutoğlu, siyasetin yapması gereken görevin bu olduğunu kaydetti.
Soruşturma Komisyonu bir kez kurulduktan sonra yasal ve Anayasal olarak kendisine herhangi bir şekilde etkide bulunmak ve etkileyecek şekilde ihsası reyde bulunmanın hukuka aykırı olduğunu belirten Davutoğlu, Komisyon'un kendi doğası ve hukuki kuralları içinde işlemesine izin vermek gerektiğini anlattı. Soruşturma Komisyonu'nun nihai kertede mahkemelerde savcıların yürüttüğü bir fonksiyonu yürüttüğünü ve nihai hükmü vermediklerini kaydeden Davutoğlu, sadece bir iddianame veya o iddialarla ilgili kendi görüşlerini vicdanlarıyla birlikte hukuki norm içinde ortaya koyduklarını söyledi.
-"Her gün ihsası reyde bulundular"
"Bir kez daha söylüyorum; biz bu süreç içinde hiçbir şekilde Komisyon'a müdahil olmadık, hiçbir Komisyon üyesine şu veya bu yönde bir telkinde bulunmadık" diyen Davutoğlu, yasaların ve Anayasa'nın getirdiği sorumluluğun da bu olduğunu belirtti.
CHP ve diğer muhalefetin her gün ihsası reyde bulunduklarını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Eğer bu konu bu kadar açık idi ise niçin Soruşturma Komisyonu'na ihtiyaç hissedildi. Soruşturma Komisyonu çalışırken ihsası reyde bulunmak bir suçtur. Biz AK Parti olarak Soruşturma Komisyonu'nu kurduk. Soruşturma Komisyonu süreci esnasında hiçbir müdahalede bulunmadık, hiçbir şekilde herhangi bir telkinimiz olmadı. Şimdi herkesin Soruşturma Komisyonu'ndan çıkan rapora saygı duyması gerekir ve o raporun detaylarını beklemesi gerekir. Yine aynı şekilde Yüce Meclisimiz bu konudaki nihai kararını aynı hukuki normlar içinde verecektir. Hiçbir şekilde bu tarz bir müdahale, şu veya bu yönde yapılacak müdahale doğru değil. Soruşturma Komisyonu kendi vicdanıyla, kendi hukuk anlayışı içinde bir karar vermiştir, bu kararın gereğini raporunu vermek suretiyle yapacaktır. Biz AK Parti Grubu ve kadroları olarak bu konuda siyasetin atması gereken adımların tümünü attık. Bunun üçüncü boyutuna ki AK Parti'nin vicdan, ahlak, reform niteliğine dikkat çekmeden önce, çok küçük hesaplar içine girenlerin yürüttüğü bir kampanyaya dikkatlerinizi çekmek isterim; Tüm bu süreçte Soruşturma Komisyonu kendi kanaatini oluştururken ve yazarken hiçbir şekilde bir baskı altına alınmamışken, şimdi bir şekilde kendi kanaatleri yönünde Yüce Meclisimizi, AK Parti kadrolarını yönlendirme çabası içinde olanlar var. Onların bilmesi gereken şu; AK Parti bir vicdan, ahlak, reform hareketidir."
Davutoğlu, 12 yıl içindeki ekonomik başarı hikayesinin arkasında halkın alınteriyle getirdiği vergileri en iyi şekilde emanet olarak koruyup, bunun gereği olarak büyük azimle çalışarak ekonomik hamleyi gerçekleştirmiş olmanın yattığını belirterek, "Aksi taktirde hiçbir yabancı yardımı olmadan yeni bir doğalgaz, petrol kaynağı da bulmadan, eğer bir ekonomi 230 milyardan 820 milyarlara çıkmışsa, bunun tek bir izahı vardır. O çıkışı ve yükselişi sağlayan kadrolar, halkın kendisine emanet verdiği her kuruşa sahip çıkmışlardır" dedi.
(Sürecek)