Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akdeniz iklimiyle karasal iklimin geçiş noktasında bulunan Denizli'nin bitki açısından Türkiye'de önemli bölgelerinden biri olduğunu belirtti.
Türkiye florasını oluşturan yaklaşık 12 bin bitki türünden 2 bin 500'nün Denizli il sınırları içerisinde bulunduğuna dikkati çeken Çelik "Denizli aynı zamanda bulunduğu ortam açısından aromatik ve tıbbi bitkiler açısından da zengin bir ilimizdir. Ülkemizde özellikle son zamanlarda önemi gittikçe artan safranın bazı önemli türleri Denizli'de yetişiyor" dedi.
- 79 endemik türden 7'si Denizli'de yetişiyor
Türkiye'de 119 safran türünün bulunduğunu bunlardan 73'nün endemik olduğuna işaret eden Çelik şunları söyledi:
"Endemik olandan 7 tanesi Denizli il sınırları içerisinde bulunmaktadır. Denizli'deki safranların kimyasal bileşenleri oldukça önemlidir, zengindir. Bu bakımdan istenen türlerimizdir. Bunlardan bir tanesi ilk defa bilim dünyasına Denizli'den tanıtılan crocus baytopiorum (baytop) safranıdır. Doğal olarak Babadağ, Honaz dağında özellikle bin 500 metrenin üzerindeki yükseltilerde bulunmaktadır. Crocus biflorus, bu da endemiktir, yaklaşık 2 bin metre yükseklerde bulunmaktadır."
Denizli'de dağlarda doğal olarak bulunan safran türlerinin yetişmesi ile ilgili hiçbir problemin olmadığına işaret eden Çelik, "Bunlar mutlaka tarıma, ekonomiye kazandırılmalı. 7 safran türünün mutlaka kendi doğal ortamında, tarlada, bahçede tarımının yapılması gerekiyor. Safran birçok alanda kullanılmakta. İlaç sanayisinde kullanılıyor, gıda sanayisinde kullanılıyor ve ekonomik girdisi de oldukça yüksektir. Yaklaşık olarak 1 kilogram safran 15 bin ile 20 bin lira arasında satılmaktadır. Bin metrekarelik (1 dönüm) bir alanda yapılacak olan üretim, bir ailenin yıllık geçimini sağlayabilecek kadar ekonomik değere sahiptir." diye konuştu.
- İlaç sanayisinde kullanıyor
Hititler'den beri Anadolu'da ilaç olarak kullanılan safranın birçok rahatsızlığa iyi geldiğini söyleyen Çelik, ABD'deki bilimsel araştırmalarda günde 176,5 mg safran tüketen kişilerin yüzde 55'nin sağlıksız beslenmekten kurtulduğunu, obezitenin önlenebileceğinin öngörüldüğünü kaydetti. Safran kullanımının uzun bir geçmişe sahip olduğuna işaret eden Çelik, şunları söyledi:
"Safranın depresyon ile mücadelede, anksiyete ve duygusal kontrol yönetiminde etkili olduğu görülmüştür. Bazı araştırmalarda da safran özü bileşenlerinin antikanserojen olduğu ve antioksidan özelliklere sahip olabileceği sonucuna varılmıştır. Bilimsel araştırmalar, safran özü ve ana aktif bileşenlerinin, anti-kanser ilacı Cisplatin'in yan etkilerini azalttığını, tümörü küçülttüğünü ve tümör yayılmasını bastırdığını göstermiştir. Safranın bir başka yararı da göz hastalıklarının ilerleyişini yavaşlatabilmesidir. Geleneksel halk hekimliğinde safran kullanmak ağrı, kötü sindirim, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, solunum sistemi hastalıkları ve Alzheimer gibi birçok rahatsızlıklarda çare olabilecek bitkisel bir yaklaşım olarak gösterilmiştir."
- Çiftçiler için alternatif ürün
Pamukkale ilçesine bağlı Uzunpınar Mahallesi'ndeki tarlasında deneme ekimi yapan Bekir Donat isimli çiftçi, safranın çiftçiler için alternatif bir geçim kaynağı olduğunu söyledi.
Donat, "Burada kekiğe alternatif olarak bu safranı Uzunpınar'da ve Denizli'de tanıtmaya çalışıyoruz. Çok güzel ve verimli bir bitki. Gramı 12 lira civarında. Ortalama bir dekar ekersek 3 kiloya yakın ürün veriyor. Bu da ortalama 25-30 bin lira yapıyor. Vatandaşlarımız için çok güzel bir alternatif bitki" diye konuştu.