Aktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sarı-kırmızılı kulüpte 2014 yılında idari yönden hesapta olmayan gelişmelerin yaşandığını dile getirerek, "2014 yılı bizim için sportif yönden memnuniyet verici ancak idari yönden sıkıntılı geçti" dedi.
Ünal Aysal ve yönetiminin görevden ayrılmasının kulüpleri için önemli bir karar olduğunu anlatan Aktar, "Olmasını arzu etmezdik ama öyle karar verdiler. Dolayısıyla mecburen olağanüstü bir seçim icab etti. O da bir kısım sıkıntılar getirdi. Normalde herkesin bir görev süresi ve bu süre içerisinde yapacağı planlar var. Ancak orada farklı bir uygulama oldu. Sportif başarıda kesinti olmasın diye gayret edildi ama orada da teknik direktörün değişmesi falan hep aleyhte oldu" diye konuştu.
Galatasaray'ın Ünal Aysal başkanlığında sportif açıdan önemli başarılar kazandığını anlatan Aktar, şunları kaydetti:
"Futbolda iki kez lig, bir kez de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşandı. Şampiyonlar Ligi'nde de turları geçmemiz önemliydi. Basketbolda da uzun yıllar sonra şampiyon olduk, kadın takımımız da Avrupa şampiyonluğu elde etti. Bunlar önemli başarılar. Bu başarıların mali olarak bedeli var. Bunlar hesaplarımızı zorlamış, öyle gözüküyor. 110 yıllık kulüpte zaman zaman sıkıntılar olabilir ama bunlar da geçer."
-"2015 yılında dördüncü yıldızı bekliyoruz"
Aktar, 2015 yılının Galatasaray Kulübü için başarılı bir yıl olmasını dileyerek, "Futbol takımımızın 2015 yılında dördüncü yıldızı almasını bekliyoruz" dedi.
Mayıs ayında seçim olacağını belirten Aktar, "Orada da kulübe hakkıyla hizmet verebilecek hayırlı bir başkan ve yönetim kurulunun seçilmesini arzu ediyoruz. Diğer branşlar da bizim için çok önemli. Biz 12 branşta hizmet eden, bin 400 sporcuyla Türk sporuna katkı veren bir kulübüz. Bunun belli zorlukları ve yükleri var. Belli ağırlıklar getiriyor ama el birliğiyle çözmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
-"Hamzaoğlu'na güveniyoruz"
Aktar, futbol takımı teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu'nun başarılı olacağına inandığını ve kendisine güvendiklerini söyledi.
İtalyan teknik direktörler Roberto Mancini ve Cesare Prandelli ile futbol takımında istenilen başarıların elde edilememesini değerlendiren Aktar, şunları kaydetti:
"Yabancı hocaların görev alması daima bir risk. Şimdiye kadar Türkiye'ye gelip başarılı olan çok az yabancı hoca var. Onun için olabildiğince Türk teknik adamlarla halletmek en iyisi. Hamza hoca bizim eski sporcumuz. Bildiğimiz, tanıdığımız, gayet efendi bir adam. Ayrıca teknik direktörlük kariyerinde Akhisar Belediyespor'da başarılı olmuş. Türk futbolunu tanıyan, Türk oyuncularla daha kolay iletişim kurabilen bir hoca. İnşallah başarılı olur. Kendisine güveniyoruz."
-Mali sorunlar
İrfan Aktar, Galatasaray Kulübü'nün yaşadığı maddi sorunları, gayrimenkul değerlendirerek çözebileceğini kaydetti.
Mevcut borç stoğunu düşürmenin önemli olduğuna dikkat çeken Aktar, "Avrupa'nın önemli kulüpleri gayrimenkullerini değerlendirme vasıtasıyla bunu gerçekleştirmişler. Real Madrid, Barcelona ve diğer başka kulüplerde de öyle olmuş. Bizim geçmiş yöneticilerimizin getirdiği ciddi gayrimenkuller var. Bunları akıllı bir şekilde değerlendirerek problemlerin çoğunu halletmek mümkün" ifadelerini kullandı.
-"Seyirciyi tekrar kazanmak mecburiyetindeyiz"
Aktar, Türk futbolunda önemli sorunların yaşandığını dile getirerek, "Galatasaray olarak eğer Fenerbahçe derbisini 32 bin, Anderlecht maçını da 28 bin kişiyle oynuyorsak, Fenerbahçe önemli maçlarını 7-8 bin kişiyle yapıyorsa burada bir problem var. Passolig'den gelen problemler var. Şike davasının sürüp gitmesi ve insanların bu işlerin içinde bir kısım arzu edilmeyen, dürüst olmayan işlerin olduğunu düşünmesi maalesef seyirciyi futboldan soğuttu. Tekrardan kazanmak lazım" diye konuştu.
Seyirciyi tekrar sahalara çekmek için önemli adımların atılması gerektiğini anlatan Aktar, bunun çözümü için iyi futbol oynanması gerektiğini söyledi.
Aktar, futbolun insanları cezbetmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bilet fiyatlarını falan makul seviyeye çekmekte yarar var. Şu anda bütün büyük kulüplerin seyirci yönünden sıkıntısı var. Kulüplerin tribün, yayın ve sponsorluk olmak üzere 3 önemli gelir kaynadığı var. Tribün geliri düştüğü zaman sponsorlar da azalır. Şu anda hesaplara baktığımızda gördüğümüz hastalık bu. Onun seyircimizi kazanmak mecburiyetindeyiz. Herkisin aklını başına toplaması, büyük kulüplerin bir araya gelmesi lazım. Kulüpler Birliği'nde konuları daha sakin ve sağlıklı düşünüp hareket etmek lazım."