Bakanlık sözcülerinden Jeff Rathke, yaptığı yazılı açıklamada, "Filistinlilerin UCM ile ilgili olarak bugün attıkları adımdan derin rahatsızlık duymaktayız. Bu, Filistinlilerin birçoğunun uzun süredir kendi halkları için umut ettikleri neticelerin hiçbirini sağlamayacak türden gerilimi tırmandırıcı bir adım. Bu gibi eylemler çözüm değil" değerlendirmesinde bulundu.
Rathke, "ne kadar zor olsa da tüm tarafların gerilimi düşürmek, şiddeti reddetmek ve ileriye dönük bir yol bulmak için yapıcı biçimde ve işbirliği halinde birlikte çalışmak için çabalaması gerektiğini" bildirdi.
Sözcü Rathke, açıklamasına şöyle devam etti:
"(Filistin'in) Bugünkü adımı, tümüyle zarar verici ve Filistin halkının egemen ve bağımsız bir devlete sahip olma arzusunu ileriye götürmeye hiçbir katkı sağlamıyor. Onların nihayetinde barış yapmaları gereken insanlarla olan atmosfere kötü şekilde zarar veriyor.
Daha önce dile getirdiğimiz gibi, ABD, her iki tarafın, güveni zedeleyen ve müzakere edilmiş bir barışa yönelik taahhütleri hakkında kuşkular uyandıran eylemler sergilemelerine güçlü biçimde karşı çıkmaya devam ediyor. Pozisyonumuz değişmedi. Bu tür eylemler tarafları sadece birbirinden daha da uzaklaştırmaya yarar.
Taraflar arasında yapıcı diyalogsuz geçen her bir ay, kutuplaşmayı daha da artırmak ve istikrar bozucu eylemler için daha fazla ortam yaratmak dışında bir işe yaramaz. Çabalarımız anlamlı görüşmeler için ortamın yaratılması üzerine odaklanmalı."
Rathke, "ne kadar zorlu bir süreç olsa da, doğrudan müzakerelerin her iki halkın arzularını gerçekleştirmenin tek gerçekçi yolu olduğunu" vurgularken, "Hepimiz, bu çabanın yeniden başlayabildiği ve bu ihtilafın temelinde yatan nedenlerin tek gerçek ve kalıcı çözümünü oluşturduğunu bildiğimiz barışa uzandığı günü görmek istiyoruz" ifadesini kullandı.
İsrail'in 1967 öncesi sınırlara çekilmesi ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını öngören BM Güvenlik Konseyi karar tasarısı için dün oylama yapılmış, ancak konseyin daimi üyesi ABD'nin ret oyu verdiği oylamada tasarı kabul edilmemişti.
Abbas da bugün Uluslararası Ceza Mahkemesinin kurucu temel anlaşması Roma Sözleşmesi'nin de arasında bulunduğu 20 uluslararası anlaşmaya katılma talebini imzalamıştı.