İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Darülaceze Müdürlüğü 40 personel ile evsizlere hizmet veriyor. Zeytinburnu Spor Salonu'na getirilen evsizler, sağlık kontrolünden sonra misafirhaneye alınıyor.
Kadın ve erkek olarak ayrı bölümlerde misafir edilen vatandaşların, banyo ihtiyaçları karşılanarak, saç sakal tıraşları yapılıyor. İç çamaşırları, elbise, kaban ve ayakkabı verilerek kıyafetleri değiştiriliyor. Üç öğün yemek ihtiyaçları karşılanırken, ara saatlerde çay ikramı yapılıyor. Evsizler televizyon izleyerek de zaman geçiriyor.
Zeytinburnu Spor Salonu'nda yeni yılı da karşılayacak evsizlerin ilginç hayat hikayeleri de dikkati çekiyor.
Eski basketbolcu Selçuk Parsadan'ın spor salonunda iki gündür misafir edilen oğlu Hakan Parsadan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu kompleksin sadece 3 ay veya 4 ay değil, 12 ay açık kalmasını istediğini söyledi.
Evsizlere bu sürede iş bulunmasını talep eden Parsadan, onlar için prefabrik evler yapılabileceğini de belirterek, "Kimse sokakta kalmasın. Sokaklarda insanların ölmesine ve üşümesine gerek yok" dedi.
- "Hidayet Türkoğlu çocukluk arkadaşım"
Spor salonundaki basket potalarına bakınca eski günlerinin aklına geldiğine dikkati çeken Parsadan, duygularını şöyle anlattı:
"Galatasaray ve Beşiktaş'ta oynayan milli bir basketbolcuydum. Hidayet Türkoğlu ve Kerem Tunçeri benim çocukluk arkadaşlarım. Salondaki potalara baktığımda, 'kader' diyorum. Bu potaları gördüğümde, 'nereden nerelere geldik' diye de düşünüyorum. Ancak bu insanlarla beraber olduğum için mutluyum. O eski zengin ve sosyetik arkadaşlarımdan bin kat daha iyiler. Bugün yılbaşı. 2015'ten de barış, kardeşlik ve iş istiyorum. Gençlerin hayatları cezaevinde geçmesin."
- "Hacca gitmek istiyorum"
Spor salonunda kalan evsizlerden 38 yaşındaki Ramazan Ülper de yetimhanelerde büyüdüğünü kaydetti. Oto tamircisi olduğunu söyleyen Ülper, çifte vatandaş olduğunu ve eşinin Hollanda'da yaşadığını vurguladı.
Bir çocuğu olduğunu ve gelinin de avukatlık yaptığını belirten Ülper, "İyi ustalara değer verilmiyor. Şu an çöplerden kağıt topluyorum. Bu insanlar zevkinden mi sokaklarda yaşıyor? Bir kedi ve köpek kadar değerimiz yok mu? 3 aya kadar sıcak çorba var. Tamam. Daha sonra? Bu insanlar tedavi gördükten sonra neden tinere ve baliye dönsün? Neden hırsızlık yapsın?" dedi.
Sokakları mesken tuttuğunu ancak dini vecibelerini yerine getirmek istediğini dile getiren Ülper, şöyle konuştu:
"Hacca gitmek istiyorum ama para biriktiremiyorum. 4 senedir niyetlendim ancak Mekke'ye gidemedim. Çoğu insan da Mekke'nin yüzünü görmek istiyor ama maliyeti yüksek olduğu için gidemiyoruz. Sokaklardayız. Ciğerlerim bitmiş durumda. Nefes darlığı ve kalp yetersizliğim var. Belki de bir dahaki sene yetişemem ve sağ kalamam. Ama ben buradan son olarak Mekke'yi görmek istiyorum."
- "Evsizlerin hayatını yazıyorum"
İlginç hayat hikayesiyle dikkati çeken 23 yaşındaki Ali Tüysüz de daha önce Küçük Ağa, Ustura Kemal (İngiliz asker karakterinde) gibi birçok dizide figüran olarak yer aldığını anlattı.
Eşi ve kızının Kırgızistan'da olduğunu kendisinin ise Türkiye'de sokaklarda yaşadığını söyleyen Tüysüz, dört yıldır kışın bu spor salonunda misafir edildiğini belirtti. Daha önce yaşadığı sıkıntılardan dolayı intihar girişiminde bulunduğunu ifade eden Tüysüz, bir süre hastanede tedavi gördüğünü kaydetti.
Sokakta yaşayan insanlarla ilgili kitap yazdığına işaret eden Tüysüz, şöyle konuştu:
"Kitabımım adı 'Mekansızlar.' Sokakta yaşayan vatandaşlarımızın için eğitim amaçlı öykü kitabı yazıyorum. 700 sayfa yazdım. 900 sayfaya tamamladığımda kitabımı basmak istiyorum. Yetkilerden de evsizler için 3 ay değil, 12 ay boyunca sıcak bir yuva istiyoruz. Buradaki insanlar pırlanta gibi kişiler. Sadece çaresizler. Bu insanların paraya değil, sevgiye ve dostluğa ihtiyaçları var. Sokakta kalan vatandaşlarımız için de bu yıl son olsun. İnşallah 2015'te bu dileklerimin insanların tamamına ulaşmasını temenni ediyorum."