İngiltere, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesi ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulmasını öngören karar tasarısına, "normal ve gerekli müzakereler yapılmadığı için" çekimser oy verdiğini bildirdi.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Lyall Grant yaptığı açıklamada, karar tasarısının içeriğinin büyük bir bölümünü desteklediklerini ancak çekimser oy kullanma kararı aldıklarını söyledi. Grant, "Böyle bir karar tasarısında istişarelerde bulunmak ve müzakereler yürütmek için zaman gereklidir. Tasarının kendi zamanlaması da buna dahildir. Bu çerçevede karar tasarısıyla ilgili normal ve gerekli müzakereler yürütülmemiş olması hayal kırıklığı yaratmıştır" dedi.
Ülkesinin bağımsız bir Filistin devletinin İsrail ile yan yana barış ve güvenlik içerisinde var olabilmesi yönündeki çabalara destek vermeye devam edeceğini belirten Grat, doğrudan müzakerelerin iki devletli çözüm yönünde ve uluslararası parametrelere uygun şekilde yapılması gerektiğine inandıklarını ifade etti.
Doğu Kudüs'teki yerleşim yerleriyle ilgili İngiltere'nin pozisyonunu da hatırlatan Lyall Grant, yerleşim yerlerinin uluslararası hukuka göre yasa dışı olduğunu ve iki devletli çözüm olasılığına zarar verdiğini belirtti.
Kabul edilmeyen BMGK karar tasarısı, Ortadoğu sorununda 12 ay içinde barışa ulaşılmasını ve İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarından 2017 yılının sonuna kadar çekilmesini öngörüyordu.
İngiltere'nin karar tasarısına çekimser oy vermesinin nedenlerinden biri de tasarıda ortaya konan zaman sınırlamaları oldu. İngiliz basını, özellikle 2017 yılının son tarih olarak belirtilmesinin, ülkedeki İsrail lobisinde rahatsızlığa neden olduğu ve tasarının kabul edilmemesi için İngiliz hükümetine baskı yapıldığını yazdı.
Filistinliler için barış ve adalet kampanyaları yürüten "Filistin Dayanışma Kampanyası" adlı sivil toplum kuruluşu, İngiltere'nin dünkü oylamada çekimser kalmasına tepki göstererek kararın "korkakça" olduğunu bildirdi.
İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası 13 Ekim'de Filistin'in devlet olarak tanınmasına ilişkin önergeyi 274 oyla kabul etmişti. Ancak oylamada, İngiltere Başbakanı David Cameron ile koalisyon hükümetini oluşturan Muhafazakar ve Liberal Demokrat Partilerin bakanları çekimser kalmayı tercih etmişti.
Oylamanın ardından İngiltere'de Filistin için barış ve adalet kampanyaları yürüten sivil toplum kuruluşları, İngiliz hükümetini, Filistin devletinin tanınmasına ilişkin önergeyi kabul eden parlamentonun iradesine uymaya çağırmıştı.
İngiliz hükümeti, "Filistin devletinin tanınabileceğini ancak bunun iki devletli bir çözümü sağlayan müzakerelerin parçası olması gerektiğini" bildiriyor. Dolayısıyla İngiltere'nin Ortadoğu politikasının olası bir anlaşmaya kadar değişmesi beklenmiyor.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı ekim ayındaki oylamanın ardından, "İngiltere, iki devletli bir çözümü savunmaktadır. Bu, bağımsız ve demokratik bir Filistin devletinin, İsrail ile yan yana barış ve güvenlik içerisinde var olması anlamına gelmektedir. Filistin'i devlet olarak tanıma hakkını ve bu hakkı ne zaman kullanacağı kararını tek taraflı olarak saklı tutuyoruz" açıklamasında bulunmuştu.