Vural, AA muhabirine Türkiye ve partisi açısından 2014 yılını değerlendirdi, 2015 yılına ilişkin öngörülerini aktardı.
2014 yılının Türk demokrasisi ve hukuk devleti ilkeleri açılarından geri dönüşlerin yaşandığı bir yıl olduğunu ifade eden Vural, 2013 yılı sonunda gerçekleşen 17 ve 25 Aralık soruşturmaları ve ardından başlayan yargıya siyasi müdahalelerin 2014 yılına da damgasını vurduğunu ileri sürdü. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının değiştirilmesinin, herkesin "makul şüpheli" haline dönüştürülmesinin, mal varlıklarına el koyma olanağının sağlandığı yasal değişikliklerin yaşandığı bir yılın geçtiğini kaydeden Vural, şöyle devam etti:
"2014 yılında, maalesef diktatörlüğe sıçrama yasaları olarak adlandırabileceğim, demokrasi ekseninde oluşmayan süreçleri yaşadık. 2014, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinden sapmanın, kutuplaşmanın giderek arttığı bir yıl olarak yaşandı. 30 Mart seçimleri bir bakımından AK Parti'nin oylarının düştüğü, MHP'nin oylarının arttığı bir yıl oldu. Bu yönüyle bakıldığında MHP'nin oylarının artması AKP'nin alternatifinin MHP olduğu yönünde bir kanaatin toplumda yerleşmiş olduğunu gösterdi."
-"Milletin seçtiği cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşmayı sağlayabilecek fırsatı vardı"
2014 yılında ilk kez cumhurbaşkanının halkın oylarıyla seçildiğini hatırlatan Vural, bu yöntemle seçilen ilk cumhurbaşkanını siyasi polemikler içine girdiğini belirterek, bu durumu eleştirdi. Bunun Türk demokrasisi açısından oldukça olumsuz bir durum olduğuna işaret eden Vural, "İlk defa milletin seçtiği bir cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşmayı sağlayabilecek, kutuplaşmayı ortadan kaldırabilecek fırsatları varken, bugüne kadar gelinen süreçte böyle olmadı. Bunu bir fırsata çevirebilirdik ama maalesef bu oluşmadı" diye konuştu.
Vural, 2014 yılının parlamentodaki çalışmalarına da değinerek, Meclis'te, rüşvet ve yolsuzluk iddialarının ardından demokrasinin, insan haklarının, hukuk devletinin temel ölçütlerine aykırı kanunların çıkarıldığını savundu.
2014 yılında milletin ve ülkeyi yönetenlerin çoğunun haberdar olmadığı adına Çözüm Süreci denilen bir pazarlığın yaşandığını da öne süren Vural, "Terör örgütünün tehdit sarmalı içinde, şiddeti araç olarak kullanarak daha fazla taviz kopardığı bir yıl yaşadık. 2014 yılında Türkiye'yi yöneten irade demokrasiye ve özgürlüklere sahip çıkmadı. Türkiye'nin geleceği bir terör örgütüyle pazarlık edilecek noktaya getirildi" değerlendirmesinde bulundu.
-"Demokrasinin fırsat olarak değerlendirileceği bir yıl olmasını diliyorum"
Vatandaşların 2015 yılında yapılacak milletvekili genel seçimleri öncesinde 2014 yılında yaşananları en iyi şekilde değerlendireceğine inandığını vurgulayan Vural, şunları kaydetti:
"Vatandaşlarımızın bu konulardaki siyasi kanaatlerini daha belirgin bir şekilde ortaya koyacakları bir yıl olacağını düşünüyorum. 30 Mart seçimleri, rüşvet ve yolsuzluk iddialarının giderek somutlaşması, hatta bunun olduğuna ilişkin kanaatin yerleşmesi, Doğu ve Güneydoğu'da paralel devletin oluşturulması 2015 yılındaki seçimlerde vatandaşımızın Türkiye'yi yöneten siyasi iktidara daha büyük bir ders vereceğinin göstergesi oldu. 2014 yılındaki karamsar gelişmelerin ardından gelecek 2015'in demokrasinin fırsat olarak değerlendirileceği bir yıl olmasını diliyorum. Türkiye'nin demokrasisine, hukuk devletine, özgürlüklerine, birliğine ve bütünlüğüne sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle bu yönüyle 2015 yılı seçimleri, Türk demokrasisi açısından da önemli bir seçimdir. 2014 yılında yaşadıklarımızı dikkate alarak vatandaşlarımızın gidişat konusunda siyasi iradeyi uyaracakları yeni bir siyasi irade oluşturacakları bir yıl olacağını umut ediyorum."