Sağlık Enstitüsü Derneği Yol Güvenliği Programı Direktörü Tanzer Gezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kasım 2014 sonu itibarıyla toplam 343 bin 855 kazada, ölümlü ve yaralanmalı kazaların oranının yüzde 45 gerçekleştiğini bildirdi.
Geçen yıl bu oranın yüzde 43 gerçekleştiği düşünüldüğünde, yol güvenliği ile ilgili politikaların gözden geçirilmesine ve buna bağlı hukuksal düzenlemenin iyileştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Gezer, 'Hukuksal düzenleme açısından, hem hız limitlerinin yüksek olması ve hız limitlerinin yerel yönetimlerce arttırılmasına olanak verilmesi, hem de çarpışma anında maksimum korunmayı düzenleyen tedbirlerde istisnaların bulunması nedeniyle hala trafikte risk altındayız' dedi.
Gezer, hukuksal düzenlemelerde sıfır tolerans olması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de 377 ambulans ve 6 bin 192 otobüsün ölümlü ve yaralamalı trafik kazasına karıştığı verisinin riskin büyüklüğüne işaret ettiğini anlatan Gezer, şunları kaydetti:
'Ambulanslarda hasta ya da yaralılara bakmakla yükümlü sağlık çalışanları ile otobüslerin arka koltuk yolcuları emniyet kemeri korunmasından muaf tutulmaktadırlar. Ölümlü ve yaralanmalı kazalara karışan otomobillerin yüzde 25'den fazlasının 1995 model öncesi araçlar olduğu ve bu araçlarda da arka koltuk yolcularının emniyet kemeri korumasından hala muaf tutuldukları da başka bir gerçektir. 2014'ün ilk 11 ayında ölümlü ve yaralanmalı toplam kaza sayısı 154 bin 919, ölen ve yaralananların sayısı ise 265 bin 446 olarak gerçekleşmiştir.'
-Sürücü ve yolcular da kurallara uymuyor
Olay yerinde ölenlerin sayısının 3 bin 253, yaralıların ise 262 bin 193 olduğuna işaret eden Gezer, yaralıların kazadan sonraki 30 gün içerisinde durumlarının Sağlık Bakanlığı tarafından takip edilerek, raporlanması yükümlülüğü bulunduğunu ancak yaralıların ölüm, kalıcı sakatlık, travma gibi akıbetlerine dair herhangi bir tespitin henüz açıklanmadığını söyledi.
Trafikte kural ihlalleri nedeniyle Kasım 2014 sonu itibarıyla ödenilen para cezasının 2 milyar 336 milyon 339 bin lira olarak ilan edildiğini hatırlatan Gezer, 'Sürücü ve yolcularda da trafikte kurallara uyma konusunda davranış bozukluğu mevcut. Yurttaşlar trafik kazalarının nedenleri ve sonuçları hakkında yeterli bilinç düzeyine sahip değil. Kazaların topluma ve ailelere olan sosyo-ekonomik ve psikolojik bedelleri halen bilinmiyor, merak edilmiyor' şeklinde konuştu.
-Emniyet kemeri kullanma oranları
Emniyet Genel Müdürlüğünün Eylül 2014 içinde gerçekleştirdiği ulusal çalışmanın neticesine göre sürücülerin sadece yüzde 43,6'sının, ön koltuk yolcularının ise yüzde 35,9'unun emniyet kemeri kullandığına dikkati çeken Gezer, sürücüler arasında şehirlerarası yollarda emniyet kemeri kullanımı yüzde 56,2 ile şehir içindeki kullanımdan (yüzde 35,7) daha yüksek olduğunu kaydetti.
Emniyet kemeri kullanan sürücülerin araç tiplerine göre dağılımlarının şaşırtıcı neticeler verdiğini dile getiren Gezer, taksi sürücülerinin yüzde 35,2'sinin, minibüs şoförlerinin yüzde 30,1'inin, otobüs sürücülerinin yüzde 18,5'i ve kargo taşımacılığı yapan sürücülerin ise yüzde 20,5'inin emniyet kemeri kullandığının tespit edildiğini ifade etti.
Gezer, John Hopkins Üniversitesinin Bloomberg Küresel Yol Güvenliği Programı kapsamında gerçekleştirdiği Ankara ve Afyon illeri çalışmasına göre de Ankara'da, tüm yollarda emniyet kemeri kullanan sürücülerin oranı yüzde 41,9, ön koltuk yolcuların ise yüzde 37,3 olduğunu bildirdi. Afyon'da ise emniyet kemeri kullanan sürücülerin oranı yüzde 66,9 iken bu oranın ön koltukta seyahat eden yolcularda yüzde 60,8'e düştüğünü belirtti.
Gezer, 'Bütün bu veriler dikkate alındığında, Türkiye'nin Karayolu trafiğinde 2014 yol güvenliği karnesi zayıf' dedi.