Miting için bir araya gelen grup üyeleri, Bahariye Caddesi'ndeki Süreyya Operası önünde toplandı.
Burada, "Marmara için birleşiyoruz. Yaşamak için direniyoruz" yazılı pankart açarak, slogan atan grup üyeleri daha sonra Kadıköy İskele Meydanı'na yürümek istedi.
Çevik kuvvet ekipleri de Altıyol Meydanı'nda TOMA'larla yolu kapatarak grubun geçişine izin vermedi. Mitinge katılanlar, Altıyol'da kürsü kurarak konuşmaları burada yaptı.
Mitingde tertip komitesi adına konuşan Mücella Yapıcı, konuşmasında "Bizler ürettiklerimizle, yeni kurduğumuz savunmalarımızla yok ettiklerinize karşı meydandayız. Kentlerimizi, doğayı geri almanın zamanı. Kentleri kırları geri almanın vakti geldi. Yaşamı ve kentleri biz savunacağız. 3. köprü ve havaalanı inşaatı birer doğa katliamıdır" dedi.
Mitinge, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, CHP İstanbul Milletvekilleri Mahmut Tanal ve Kadir Gökmen Öğüt, HDP İstanbul Milletvekilleri Levent Tüzel ve Sabahat Tuncel'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Miting, konuşmaların ardından sona erdi.
- "Provokasyon olduğu çok net"
Miting sırasında gazetecilerin Cizre'de yaşanan olaylara ilişkin soru yönelttiği Sabahat Tuncel, "Roboski'nin yıldönümünde yeni bir katliamla karşı karşıyayız. Olaylarda 3 insan yaşamını yitirdi, çok sayıda yaralı var ve hala ne yazık ki çatışma devam ediyor. Bunun bir provokasyon olduğu çok net" dedi.
Tuncel, Şırnak milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ile DTK Eş Başkanı Selma Irmak'tan aldıkları bilgilere göre bu olayların bir haftadır sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Ortamı germek isteyen, HÜDA-PAR ile Kürtleri çatıştırmak isteyen bir yaklaşımın olduğunu, bu konuda çeşitli görüşmelerin de olduğunu, bunun engellenmesi konusunda valilik ve kaymakamlık üzerinden görüşmelerin olduğunu ama çözümlenmediğini, bu provokasyonun derin olduğunu ifade ettiler. Bugün Davutoğlu da açıklamasında bunun bir provokasyon olduğunu söyledi. O zaman bu provokasyonu kim, neden yapıyor açığa çıkarılması gerekir.
Bugün yaşam hakkını ihlal eden, Kürt sorunun çözümünü, gelinen aşamada süreci zora sokacak bu tip girişimlerin Türkiye'ye hiçbir katkısı yok. Daha Roboski katliamının hesabı sorulmadan yeni bir katliam girişiminin gerçekten bizi kaygılandırdığının altını çizmek istiyoruz. Biz hem hükümet nezdinde hem yereldeki yöneticiler nezdinde girişimlerimizi devam ettiriyoruz."
