Başbakan Davutoğlu, Hasan Kalyoncu Üniversitesinde düzenlenen "Öğretmen Akademisi ve Eğitime Yeni Yaklaşımlar Paneli"nin kapanışında yaptığı konuşmada, Kalyoncu ailesini ve üniversitenin kuruluşunda emeği geçenleri kutladı.
Türkiye'de son dönemde devlet üniversiteleri gelişirken, vakıf üniversitelerinin sayısında önemli artış olduğununu vurgulayan Davutoğlu, vakıf üniversitelerinin aynı zamanda nitelik ve nicelik açısından ciddi dönüşüm geçirdiklerini söyledi.
Üniversitelerin amfi ve konferans salonlarının niteliğine önem verdiğini dile getiren Davutoğlu, bu mekanların niteliğinin hoca ve öğrenciye verilen değeri gösterdiğini ifade etti. Davutoğlu, Hasan Kalyoncu Üniversitesinin bu açıdan övgüyü hak ettiğini belirtti.
Davutoğlu, bir yerde hitap ederken ve ders verirken göz göze gelmeye önem verdiğini anlatarak, "Eğer hoca talebesiyle göz göze gelemiyorsa bir şey eksiktir. Göz göze gelse de çatık kaşla ders anlatılıyorsa orada eğitim yeterli olmaz. Eğitimde esas olan hoca ve talebedir. Mekan eskir ve yenilenir ama hoca talebe ilişkisi ikame edilemez ilişkidir. Vakıf ve üniversite yan yana geldiğinde bu muhabbetin hoca ve öğrencilerin gönlüne zerk edilmesi lazım" dedi.
Başbakan Davutoğlu, üniversite kampüsleri şehirden uzak olsa dahi öğrencilerin şehir ruhuyla temas etmesi gerektiğini vurguladı. Üniversitenin şehir kültüründen ise uzak olmamasının önemine işaret eden Davutoğlu, "İlmi müesseseler ile şehrin iç içe geçmesi lazım. Şehir bir hocadır. Şehri tanıyıp şehre nüfuz etmeyen kişi üniversal düşünceye nüfuz edemez" değerlendirmesinde bulundu.
Her üniversitenin aynı zamanda evrensel aydın yetiştirmek zorunda olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Her üniversite aynı zamanda tarihte yürüyen özne olan ve kendi kimliğini idrak etmiş aydın yetiştirmek zorunda. Üçüncüsü mesleki formasyon. Yaptığınız tercihe göre hayatı idame ettirme imkanı. İlk ikincisi olmazsa mekanik, robotik tipler yetiştirirsiniz. Mesleki formasyona ağırlık verelim ama diğer iki şartı unutmayalım" diye konuştu.
Davutoğlu, üniversitelerin her türlü düşüncenin yer edinebildiği yerler olmasının da gerektiğini ancak şiddetten kaçınılması gerektiğini söyledi.
Üniversitelerde Ar-Ge ve inovasyonun önemine de değinen Davutoğlu, üniversite ve sanayi işbirliğinin yararlarını anlattı.
Suriyelilere yaptıkları yardımlar dolayısıyla Gazianteplilere teşekkür eden Davutoğlu, Suriyeli çocukların eğitimine ve Türkçe öğrenmesine destek verilmesi gerektiğini, gelecekte onların gönüllü Türkiye elçileri olacaklarını sözlerine ekledi.
Türk vatandaşlığı verilen Suriyeli genç piyanist Tambi Esad'ı, salonda sunduğu kısa dinletinin ardından tebrik eden Davutoğlu'na, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu tarafından 3. Selim döneminden bir "Emir-i Şerif" hediye edildi. Davutoğlu, hediye için teşekkür ettikten sonra, hediyeleşme konusunda aldıkları karar doğrultusunda Emir-i Şerif'in bir müzede sergilenmesini sağlayacağını belirtti.
Rektör Prof. Dr. Tamer Yılmaz da üniversite hakkında Başbakan Davutoğlu'nu bilgilendirdi.