ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, "2014'ün kaybedenler listesinde iş cinayetlerine kurban giden emekçiler, enflasyona yenilen memur, borçlarının altında ezilen vatandaş, iş bulamayan gençler, özgürlüklerin daraldığı, hukukun kalmadığı, yatırımların ve büyümenin çakıldığı Türkiye var' ifadesini kullandı.
Öztrak yaptığı yazılı açıklamada, 2014 yılında ekonomide ve iş hayatında yaşananları değerlendirerek, büyük umutlarla başlanan 2014 yılının ülke, ekonomi ve toplumun tüm kesimleri için kötü yönetim sonucunda yitirilmiş yıllar listesinde yerini almak üzere olduğunu iddia etti.
2014'ün kaybedenler listesinin başında emekçiler ve çalışanların geldiğine işaret eden Öztrak, 'Borca batırılan, elinde avucunda ne varsa bankaya kaptıran, güvenli olmayan işlerde çalışmaya mahkum edilen, sonra da Soma ve Ermenek'teki madenlerde, İstanbul'da rezidans inşaatlarında hayatlarını yitiren emekçilerimiz ve aileleri bu yılın da en çok kaybedenleri oldu' ifadelerini kullandı.
2014'te emekçilerin sadece canlarının değil, artan enflasyon nedeniyle ceplerinin de yandığını savunan Öztrak, memurların mali haklarının gasp edildiğini, çiftçinin de girdi maliyeti ile ürün fiyatı arasında ezilmeye devam ettiğini iddia etti.
Bankalara borcunu ödeyemeyen vatandaş sayısının, ekim ayı itibarıyla 2 milyon 815 bine çıktığına dikkati çeken Öztrak, ülkede toplam işsiz sayısı 54 ay sonra ilk defa üç milyonu aştığını bildirdi.
'2014'ün bir diğer kaybedeni bu ülkenin geleceği ve umudu gençlerimizdir' görüşüne yer veren Öztrak, genç işsizliğinin son bir yılda 1,3 puan artışla Eylül'de yüzde 19,1'e çıktığını ifade etti.
-İş dünyasının kur farkı zararı 7 milyar lira
2014'ün kaybedenler kulübünde iş ve istihdam yaratacak gerçek yatırımcıların da bulunduğunu iddia eden Öztrak, artan güvensizlik ve belirsizlik nedeniyle Türk iş adamının ülkede yatırım yapmak yerine, yurtdışında yatırım yapmayı tercih eder hale geldiğini belirtti.
Döviz borcu olan şirketlerin de 2014'ün kaybedenler kulübünün bir diğer üyesi olduğuna işaret eden Öztrak, finans kesimi dışındaki şirketlerin bu yıl eylül ayından 26 Aralık tarihine kadar taşıdıkları döviz açık pozisyonu nedeniyle, uğradıkları kur farkı zararının 7 milyar liraya ulaştığını bildirdi.
Türkiye'nin 2002'de olduğu gibi 2013 ve 2014'te de satın alma gücü paritesiyle 17. büyük ekonomi olmaya devam ettiğini belirten Öztrak, ' Türkiye'nin bu anlamda son 12 yılı yitirilmiştir'dedi.
-'Yolsuzluk ile özgürlük verileri
Türkiye açısından 2014'te en büyük kayıplardan birinin de itibar kaybı olduğunu savunan Öztrak, 'Uluslararası Saydamlık Örgütü verilerine göre Türkiye'nin yolsuzluk algı endeksindeki konumu 11 basamak birden kötüleşmiş ve 175 ülke arasında 64. olmuştur. Türkiye İnsan Hakları ve Özgürlükleri İzleme Örgütü Özgürlük Evi'nin hazırladığı internet özgürlüğü endeksinde ülke, 2014'te beş basamak gerileyerek, 65 ülke içinde interneti en özgür 43. ülke olmuştur' değerlendirmesinde bulundu.
-2014'ün kazananları
Bu yılın kaybedenlerinin yanında kazananları da olduğunu belirten Öztrak, şöyle devam etti:
'AK Parti'nin siyaset anlayışının ve vicdansız büyüme modelinin besleyip büyüttüğü oligarklar ve kupon arsa derebeyleri 2014'te de servetlerine servet katmıştır. Toplumun en varlıklı yüzde biri 2002 yılında ülkedeki toplam servetin yüzde 39,4'üne sahip iken bu oran 2013'te yüzde 52,3'e, 2014'te ise yüzde 54,3'e, ulaşmıştır. 2014'ün bir diğer kazananı da sıcak paracılardır. 2 Ocak 2014 tarihinde, Türkiye'de borsaya 1 milyon dolar getiren Londra ve New York'taki sıcak paracılar, 25 Aralık itibariyle, 1 milyon 195 bin 63 dolar elde etmiştir'
-'2015 seçim, umudun yılı'
Türkiye'nin çok büyük ve potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu vurgulayan Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Doğru, düzgün ve dürüst yönetimle ülkemizin geleceği, geçmişinden daha parlak olacaktır. Karanlık ve sıkıntılı bir yıl biterken, aydınlık ve umut dolu bir yıl başlamaktadır. 2015 umut yılıdır; çünkü bu acı ve sıkıntıları yaratanları tasfiye etme ve tarihin sayfalarına gönderme şansı vardır. 2015 zalimin zulmüne, harama bulaşmışların haramiliğine dur demek ve karanlıktan aydınlığa çıkmak, bolca üretip hakça paylaşmak için önemli bir fırsattır. 2015, Türkiye'nin seçim yılıdır, halkımızın teveccühüyle de Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidara geldiği yıl olacaktır.'
