Tören, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın anıta çelenk koymasının ardından, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Karayalçın, burada yaptığı konuşmaya, "İkinci Cumhurbaşkanımız, Kurtuluş Savaşı kahramanımız, Genel Başkanımız, sevgili Genel Başkanım Erdal İnönü'nün babası olan İsmet İnönü'yü, aramızdan ayrılışının 41. yılında sevgiyle, şükranla, rahmetle anıyoruz" diyerek başladı.
Siyasi iklimlerin dünyada birbirlerini izleyerek değiştiğine değinen Karayalçın, "Bir dönem dünyada çok darbe olur, askeri müdahaleler yaygınlaşır. Bir dönem sivil giysili, sivil kökenli tek adam yönetimleri, Avrupa'da, dünyanın başka yerlerinde yaygınlaşır. Bir dönem duvarlar yıkılır, demokrasi gelir. İsmet İnönü, sıra dışı bir devlet adamı, siyaset adamı olarak demokrasinin yaygınlaşmadığı, tek adam yönetiminin egemen olduğu yıllarda kendi kararıyla, hiçbir baskı altında kalmadan, öyle inandığı, öyle tercih ettiği için Türkiye'yi tek adam yönetiminden çok partili demokratik yaşama taşımıştır" diye konuştu.
Karayalçın, 14 Mayıs seçimlerinde CHP'nin yüzde 40 oyla iktidardan ayrılmasının ardından bunun bir yenilgi olduğunu söyleyenlere, İnönü'nün "Sizin yenilgi dediğiniz, aslında benim en büyük zaferimdir" yanıtını verdiğini aktararak, İnönü'nün, CHP'nin zaferinin, Türkiye'nin zaferi olduğunu söyledi.
Murat Karayalçın, "Tek adam yönetiminin yeniden seslendirildiği, tek adam yönetimiyle ilgili kaygıların egemen olmaya başladığı bu dönemde İsmet İnönü'nün bize, yurdumuza, halkımıza, demokrasimize kazandırmış olduğu bu hizmeti anmamak olamazdı. Mesele tek adam yönetiminden demokrasiye geçiştir. Doğru olan budur. Demokrasiden tek adam yönetimine geçilmemelidir. Buna izin verilmemelidir. Bunun karşısında direnilmelidir" ifadelerini kullandı.
İsmet İnönü'nün, "Bu memlekette namus erbabı en az namussuzlar kadar cesur olabilmeli" sözlerini hatırlatan Karayalçın, "Cesuruz, kararlıyız" dedi.
Karayalçın, İnönü'nün 1965 seçimleri döneminde CHP'nin "ortanın solunda" yer aldığını söylediğine değinerek, İnönü'nün CHP'de sosyal demokrasi dönemini başlattığını, CHP'nin Atatürk ilke ve devrimlerine dayanan cumhuriyetçi kimliğinin yanına emekçi, eşitlikçi, sosyal demokrat kimliğini kazandırarak, CHP'nin siyaset yaşamında daha da güçlü bir konuma gelmesini sağladığını dile getirdi.