DESOB, 6-7 Ekim'de, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği, kamu kurum ve kuruluşlar ile kütüphane ve müzelerin tahrip edildiği izinsiz gösterilerde yakma ve yağmalama sonucu oluşan ekonomik etkinin değerlendirilmesi ve buna karşı yapılabilecek düzenlemelere ilişkin hazırladığı raporu Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve ilgili bakanlıklara sundu.
Raporda, son 30 yılda bölgede yaşanan terör hadiseleri ve bunların yol açtığı toplumsal olayların, bölgenin ticari bakımdan zenginleşmesini sınırlayan en temel faktör olduğu, yaşanan son olayların, çözüm süreci ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine sempatiyle bakan bölge dışından yatırımcıları bölgeden uzaklaştırdığı, bölgedeki sanayici ve iş adamlarının da yeni yatırım planlarından vazgeçmelerine veya yatırım planlarını ertelemelerine sebep olduğu vurgulandı.
- "İş adamları yatırım kararlarını arka plana itmiştir"
Çözüm süreci ve 2012 yılında açıklanan 6 bölgeli teşvik sisteminin, yatırım yapmayı son derece cazip ve anlamlı kıldığı, bölgenin diğer illerine göre adı terör hadiseleriyle daha az anılan Şanlıurfa'nın, teşvik sistemiyle birçok yabancı yatırımcıyı çekmeyi başardığı, ticaret hacmi ve nüfusu bu kente göre daha fazla olan Diyarbakır'da aynı teşvik düzenlemelerinin pozitif yansımasının daha düşük düzeyde kaldığına işaret edilen raporda, şunlar kaydedildi:
"6-7 Ekim'de tüm bölgede yaşanan olaylar çözüm sürecinin de etkisiyle yatırım ve turizm açısından sağlanan olumlu algıyı olumsuz yönde etkilemiş, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, Bitlis, Muş, Van, Bingöl, Hakkari'ye yerli ve yabancı iş adamları yatırım kararlarını arka plana itmiştir. Olaylar kısa sürede kontrol altına alınsa da etkileri hemen yok edilememektedir. Medyada yer alan terör olayları, güvenlik zafiyeti, yağma, haraç alma, kepenk kapatma ve benzeri haberler yatırımcılarca menfi yönde değerlendirilerek, bölge ile ticaret yapma noktasında iş adamlarını isteksiz kılacaktır."
- "Menfi etki takip eden aylarda daha net görülecektir"
Kepenk kapatma eylemlerinin, günlük hasılat ile ticari döngülerini sağlayan bakkal, kasap, berber gibi esnaf ve ticaret erbabının ticari faaliyetlerini durdurma noktasına getirdiği aktarılan raporda, taksi, minibüs, özel halk otobüsü şoförlüğü gibi hizmet sektöründe faaliyet gösteren esnafın da çalışamama veya araçlarının zarar görmesine bağlı olarak olumsuz etkilendiği bildirildi.
Raporda, ticari alışveriş, iş toplantısı, pazarlama faaliyetleri gibi sebeplerle şehir dışından gelip orta ölçekli otellerde konaklayacak birçok misafirin, programlarını iptal ettiği veya ertelediğine dikkat çekilerek, şunlara yer verildi:
"Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa gibi bölgenin turizm potansiyeline sahip illerde oteller ciddi ölçüde rezervasyon iptalleriyle karşılaştı ve karşılaşmaya devam ediyor. Bu, küçük ve orta ölçekli esnafın, ticaretin dışına çıkarak uzun vadeli bir bakış açısıyla imalat sanayi yatırımına yönelmesini engellemekte, bölgede biriken sermayenin bölge dışındaki yatırımlara yönelmesine ve böylece 'sermaye göçüne' yol açmaktadır. Olaylar, çözüm süreci ve teşvik düzenlemeleriyle oluşan pozitif havayı olumsuz şekilde etkilemiş ve bölgeyle ilgili olumlu algıyı yok etmiştir. Yaşanan can kayıpları, sokağa çıkma yasağı ve benzeri durumların ekonomik faturası son derece ağır yaşanmaktadır. Yaşanan hadiselerin finansal piyasalar üzerinde oluşturduğu menfi etki takip eden aylarda daha net görülecektir."
- İş çevrelerinden öneri
6-7 Ekim olaylarının özellikle bölgedeki esnaf ve küçük sanayici üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri gidermek veya hafifletmek için hükümet tarafından bir takım tedbirlerin alınmasına ihtiyaç olduğuna vurgu yapılan raporda, yakın dönemde ülkenin diğer bölgelerinde yaşanan bazı afetler, terör olayları veya iş kazaları nedeniyle alınan tedbirlerin ve yapılan düzenlemelerin benzerlerinin bölge açısından da uygulanabileceğinin değerlendirildiği ifade edildi.
Raporda, 6-7 Ekim olaylarından etkilenen 11 il için yapılacak düzenlemelere ilişkin, şöyle denildi:
"Vergi ve SGK primi ödemelerine getirilecek ödemesiz dönem veya beyanname verme sürelerinde esneklik sağlanabilir. KOSGEB'in 100 bin lira üst limitli Acil Destek Kredisi, olaylardan doğrudan ve dolaylı zarar gören ve bölgedeki meslek odalarına kayıtlı tüm esnaf ve sanayicinin istifadesine sunulabilir. Piyasa koşullarına bağlı durgunluk yaşayan meslek odalarına kayıtlı esnafa faiz desteği ve faizsiz kredi şeklinde destek sağlanabilir. Kafe ve restoran hizmeti veren esnafa SGK prim affı ve benzeri destek verilebilir. Kamu bankalarınca düşük faizli, ödemesiz dönemli kredi paketi hazırlanabilir. Kalkınma ajanslarının 2015 yılında verecekleri hibeler için ödenek miktarı artırılabilir."
- "Rapor olumlu bulundu"
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi ve DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, AA muhabirine, izinsiz gösterilerin bölge ekonomisine yansımasını içeren rapor hazırlayarak Cumhurbaşkanı, Başbakan ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına sunduklarını söyledi.
Ebedinoğlu, izinsiz gösterilerde çok sayıda can kaybının yanı sıra esnafın da ciddi zarar gördüğünü ifade ederek, bu zararın telafi edilmemesi halinde ekonomik anlamda kayıpların süreceğini savundu.
Reyhanlı'da, geçen yıl 11 Mayıs'ta yaşanan bombalı terör saldırısında 51 kişinin hayatını kaybettiğini, 146 kişinin de yaralandığını hatırlatan Ebedinoğlu, durum tespiti yaptıkları raporda, olayda zarar gören işletmelere KOSGEB'in doğal afetler ve terör gibi durumlardan etkilenen işletmelere verdiği 100 bin liralık kredi imkanının verilmesini istediklerini belirtti.
Raporun ilgili makamlarca incelendiğini aktaran Ebedinoğlu, "Olumlu bulunan raporun Bakanlar Kurulunda görüşüleceği belirtildi. Desteğin sağlanmasıyla bölge piyasasındaki dinamizmin yeniden tesisi sağlanabilir" şeklinde konuştu.