Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Trakya Kadın Buluşması' Programı

'Trakya Kadın Buluşması' Programı

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-24 16:01:44

'Trakya Kadın Buluşması' Programı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "AK Parti iktidarları döneminde biz hem geleneğimizden gelen o köklü kültürü, kadınlarımıza saygıyı da içeren kültürü muhafaza ettik hem de kadınlarımızın çağdaş bir hayatın gerektirdiği şartlara sahip olmaları için her türlü reformu yaptık" dedi.

Davutoğlu, AK Parti Kadın Kolları'nın düzenlediği "Trakya Kadın Buluşması" programında yaptığı konuşmada, Trakya programları yapılırken ziyaretlerin dışında kadınlarla bir araya gelme istediğinde bulunduğunu anlatarak, bu buluşmanın bir ilk olduğunu ve diğer bölgelerde de bu tür programlar yapılacağını söyledi.

Trakya'daki buluşmanın birçok sebebi olduğunu anlatan Davutoğlu, "Benim en fazla önem verdiğim husus, Trakyalı kadınlarımızın sosyal hayattaki etkin rolü, evde de şehirde de kadınlarımızın ağırlıklarını koymalarıdır. Dün Üsküp'teydik, her şeyden önce Edirne'nin devamı olan, öncülü olan, bu anlamda Edirne'nin kapı olduğu Rumeli'den hepinize selamlar getirdim" diye konuştu.

Davutoğlu, 24 saatte Üsküp, Edirne, İstanbul, Ankara güzergahında ziyaretlerde bulunduklarını belirterek, aynı kültüre sahip şehirleri nakış gibi birbirine işlediklerini dile getirdi.

Bu manada Türkiye'nin bütün şehirlerinin de birbirine bağlandığını aktaran Davutoğlu, "İster Balkanlar'da olsun, ister Ortadoğu'da, ister Kafkaslar'da, ister Orta Asya'da kadın, erkek, yaşlı, çocuk, genç herkese sahip çıkıyoruz. Sahip çıkmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Trakyalı kadınlarla ilgili yaşadığı anekdotları anlatarak, Trakyalı kadınların liderlik vasıflarına değindi, kadınların basit, edilgen ve "evde bekleyen" değil, aktif olmalarını istediklerini dile getirdi.

Yüzlerce, binlerce Trakyalı öğrencisinin olduğunu ifade eden Davutoğlu, Rumeli kadınlarını çok iyi tanıdığını ve Bosna savaşında Boşnak kadınların verdiği mücadeleyi çok iyi bildiğini ifade etti.

- "Bir kültürün aktarımında kadın yoksa o kültür yaşayamaz"

Başbakan Davutoğlu, bir kültürün aktarımında kadın yoksa o kültürün yaşayamayacağını belirterek, erkeklerin fiziken koruyucu olduğunu ama kültürel koruyucunun kadın olduğunu dile getirdi.

Bir tek doğumda bir annenin gösterdiği cesaret ve fedakarlığı bir erkeğin ömür boyu gösteremeyeceğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bizler bütün bu özellikleriyle kadınlarımızı, annelerimizi baştacı ediyoruz ve onların o cesaretinden istifade etmek istiyoruz. Bugün size her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Farklı kanaatler, özellikle AK Parti yaklaşımı etrafında Trakya'da veya etrafında farklı kanaatlerin tesirine karşı durmaya devam edin. Sakın ola böyle bir yanlış kanaatin yakınlaşmasına izin vermeyin. Biz kadınlarımızın, cesaretini, kararlılığını, rahmetini, merhametini, bereketini her yerde görmek istiyoruz. Onun için sayın Cumhurbaşkanımız partiyi kurduğunda, daha önce İstanbul il başkanlığı yaptığında hep kadın kollarına önem verdi. Kadın kollarımız üzerinden toplumun dönüşeceğine inandı."

Davutoğlu, AK Parti kadın kollarını hep en aktif, en önde gelen siyasi oyuncular olarak gördüklerine işaret ederek, 9 milyona yakın AK Parti üyesinin yüzde 42'sinin kadın olduğunu ve bundan da gurur duyduklarını dile getirdi.

Tükiye'de, gelenek ve medeniyetin kadını sosyal hayatın dışında tutarmış gibi, İslam dini böyle bir yaklaşıma sahipmiş gibi yanlış düşüncenin olduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Hazreti Peygamberin yürüdüğü yolda kendisine en büyük desteği veren sosyal statüsüyle, bütün birikimiyle, şefkatiyle en zor zamanlarında onun yanında duran şahsiyet bir erkek değildi, Hazreti Hatice'ydi. Yine onun bize aktardığı kültürün aktarılmasını sağlayan toplumsal hayatın içinde rol oynayan Hazreti Ayşe'ydi. Bugün dahi her aşurede, her Kerbela'yı andığımızda merhametin timsali olarak andığımız ve insanlığın merhametinin kendisine tecelli ettiği şahsiyet, Hazreti Hasan, Hüseyin'in annesi Hazreti Fatıma'ydı. Hiçbiri bu ölçülerden sosyal hayatın, ahlakın dışında pasif ve edilgen değildi. Bizim bu topraklarda kültürümüzü, siyasetimizi, medeniyetimizi inşa eden öncülerimiz Anadolu'da ve sonra bunu Trakya ve Rumeli'ye taşıyanlar onlar inşa ettiler bizim kültürümüzü."

Her ilin kendileri için kıymetli olduğunu kaydeden Davutoğlu, Edirne'ye gelirken, Trakya'ya, Rumeli'ye gittiğinde Konya'ya hemşehrilerinin arasına gitmiş gibi olduğunu belirtti.

Davutoğlu, zor zamanlara düşüldüğünde kadın, erkek ayrımı olmadan bütün bir millet hep beraber vatanı savunduğunu ifade ederek, Nene Hatun'un Erzurum müdafaasından kalan bir sembol olduğunu söyledi.

Halide Edip Adıvar'ın meşhur Sultanahmet mitinginde tüm Türk kadınları için sesini yükselttiğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk daha Avrupa'da İsviçre'de dahi yokken kadına seçme ve seçilme hakkını Türkiye'de tanıdı. İster geleneğimize bakın, ister çağdaşlığımıza, ister aile hayatımıza bakın, ister sosyal, devlet hayatımıza kadınlarımız bütün hayatımızın her veçhesinin omurgalarıdır onlar olmadan biz ayakta duramayız, yürüyemeyiz, koşamayız. Onun için AK Parti iktidarları döneminde biz hem geleneğimizden gelen o köklü kültürü, kadınlarımıza saygıyı da içeren kültürü muhafaza ettik hem de kadınlarımızın çağdaş bir hayatın gerektirdiği şartlara sahip olmaları için her türlü reformu yaptık."

Üç kızı, bir oğlunun olduğuna değinen Davutoğlu, kızlarına gösterdiği muhabbetin daha farklı olduğunu ve bunu herkesin, oğlunun da zaman zaman kendisine söylediğini ifade ederek, bunun da pozitif ayrımcılık olduğunu belirtti.

Davutoğlu, 2010 referandumunda kadınlara pozitif ayrımcılığı vermenin bir lütuf olmadığını kaydederek, bunun 10 yılların getirdiği eşitsizliği giderme kararı olduğunu söyledi.

Kız ve erkek çocuklar arasında ayrım yapılmaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, imkan verilecekse aynı imkanın kız ve erkek çocuklarına verilmesi gerektiğini dile getirdi.

- "Biz erkekler kadınların zarafetine muhtacız"

Kız ve erkek çocuk arasında ayrım yapmanın en büyük zulüm olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Merhametten bir annenin, babanın uzaklaştığı an böyle bir ayrım yaptığı andır. Biz daha erkek ve kız çocuklarımızın yetişmesinden başlayarak bu eşitsiz görüntüyü ortadan kaldırmamız lazım. Ama eşitlik demek yaratılıştan gelen güzel farklılıkları yok etmek anlamına gelmez. O çeşitlilik hayatın güzel renkleridir. Biz erkekler, kadınların zarafetine muhtacız. Biz erkekler kadınların edebine muhtacız, biz erkekler kadınların rahmetine, merhametine muhtacız. Onun için bu bir üstünlük veya aşağıda olma, statü farkı gibi bir şey değil ve kadın eli değdiği yerde kesinlikle huzur olur, kesinlikle düzen ve disiplin olur. Ben bunu kendi hayatımdan biliyorum. Ben bir odaya girdiğimde 2 saat kalsam oda darma duman oluyor, Sare hanım girse 5 dakika kalır, tekrar düzen geliyor."

Davutoğlu, kendisinin savunduğu ahlaki kriterlerin, babaannesi ve dedesinden evde öğrendiği kriterler olduğunu anlatarak, "Bütün diplomalarım yerinde dursa, babaannemin annemin hayatımdaki etkisi geri gitse, o diplomaların hepsi anlamını kaybeder" diye konuştu.

Eve sahip çıkmanın kariyerden uzak durması anlamına gelmeyeceğinin altını çizen Davutoğlu, kadınların mucizevi yaratıklar olduğuna inandığını, erkeklerin de muhteşem mahlukat olduğunu ama aynı anda 5 işi bir erkeğin yapamayacağını, bir kadın yapabileceğini ifade etti.

Programda daha rahat konuşabilmek adına canlı yayın istemediğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bakın bizim fokuslandığımız yerde kadınlarımızın o mucizevi kabiliyetleri bir bakarsınız belli alanlarda farklılık oluşturur. Sare hanım kusura bakmazsa bir şey anlatacağım. Eminim hepiniz yaşıyorsunuzdur. İki sene kadar önce bir lokantada sabah kahavaltısı ediyoruz ailece. Bir, iki aile dostumuz da var. Biraz sonra Sare hanıma bir telefon geldi hastaneden. Doğuma gidecek, doğumla ilgili durumu veren bir telefon.

Sare hanım otomatik olarak kalktı sofradan, bizi rahatsız etmemek için. Telefonla o hanımla konuşuyor bir taraftan da lokantadaki tablolar eğri duruyormuş başladı tabloları düzeltmeye. Şimdi ben dedim bakın hepsi bitecek. Bir taraftan hastasıyla ilgileniyor bir taraftan tabloları düzeltiyor. Bütün lokantadakiler de Sare hanıma bakıyor. Çünkü o bu arada evde farzetti kendini. Bir taraftan hastane işini hallediyor bir taraftan da etrafa çekidüzen veriyor. Bir erkek bunu yapamaz."

Davutoğlu, eğer hayatlarında bugün belli başarılar olmuşsa şahsi kabiliyetinin buna katkısından çok daha fazlasını babaannesi, annesi ve eşinin kattığını sözlerine ekledi.

(Sürecek)

Haber Ara