Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Merkez Bankası'nın 2014 faiz karnesi

Merkez Bankası'nın 2014 faiz karnesi

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-24 13:43:42

Merkez Bankası'nın 2014 faiz karnesi
MURAT BİRİNCİ- ÜMİT ÇEVİK - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ocak ayındaki güçlü ve önden yüklemeli faiz artışının ardından yılın ikinci yarısında politika faizini sabit bıraktı ve bir yılda politika faizindeki artış 375 baz puan oldu.

AA muhabirinin TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarından derlediği bilgilere göre Merkez Bankası, 21 Ocak'ta gerçekleştirirken yılın ilk PPK toplantısında gecelik faiz oranları ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında herhangi bir değişikliğe gitmedi.

Daha sonra TCMB 27 Ocak'ta yakın dönem gelişmelerinin değerlendirilmesi ve fiyat istikrarı için gerekli politika tedbirlerinin alınması amacıyla 28 Ocak Salı akşamı toplanacağını duyurdu. Dolar/TL 27 Ocak'ta 2,39 ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşırken, son bir aylık dönemde Türk Lirası dolar karşısında yüzde 18 değer kaybetmişti.

Bu gelişmeler üzerine Merkez Bankası ara PPK toplantısında para politikası faiz oranlarında 425 ila 550 baz puanlık agresif faiz artışı yaptı. TCMB marjinal fonlama oranını yüzde 7,75'ten yüzde 12'ye, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranını yüzde 6,75'ten yüzde 11,5'e, Merkez Bankası borçlanma faiz oranını yüzde 3,5'ten, yüzde 8'e ve bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 4,5'ten yüzde 10'a yükseltti.

Enflasyon beklentilerindeki ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü ve önden yüklemeli bir parasal sıkılaştırmanın ardından Türk Lirası dolara karşı yaklaşık yüzde 10 değer kazandı ve piyasalardaki sert dalgalanmanın önüne geçildi.

Merkez Bankası şubat-mart ve nisan aylarındaki PPK toplantılarında bir hafta vadeli repo ihale faizini (politika faizi) yüzde 10'da sabit tuttu. Ocak ayında yapılan güçlü ve önden yüklemeli parasal sıkılaştırma, yukarı yönlü risklerin orta vadeli enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerini sınırladı.

- Politika faizi geçen yıl sonuna göre 375 baz puan arttı

Merkez Bankası üç ayın ardından mayıs ayı PPK toplantısında son dönemde azalan belirsizlikler ve risk primi göstergelerindeki iyileşme sonucunda ölçülü bir indirimle politika faizini yüzde 10'dan yüzde 9,50'ye çekti.

Haziran ve temmuz ayı PPK toplantılarında politika faizini sırasıyla 75 ve 50 baz puan indiren Merkez Bankası, ocak ayındaki 550 baz puanlık agresif artışın ardından politika faizini 175 baz puan indirmiş oldu. Böylece 2013 yılsonunda yüzde 4,5 olan politika faizi bu yılın sonunda 375 baz puanlık artışla 8,25'e yükseldi.

Yılbaşından itibaren kuraklık ve don gibi nedenlerle yükseliş eğilimini sürdüren gıda fiyatları, enerji fiyatlarındaki zamları ve mevsimsel etkileri enflasyonda beklenen iyileşmeyi geciktirirken, Merkez Bankası politika faizini ağustos-aralık döneminde yüzde 8,25'te sabit tuttu.

Merkez Bankası enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurları yakından izleneceğini ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini ifade etti.

Yılın son PPK toplantısında da para politikası faiz oranlarında değişikliğe gitmeyen Merkez Bankası, bir yılda politika faizini 375, piyasa yapıcısı bankalara sağlanan fonlama faizini 400 baz puan, marjinal fonlama oranını 350 baz puan ve borçlanma faizini 400 baz puan artırmış oldu.

Öte yandan Merkez Bankası 2014 yılında 1'i ara PPK olmak üzere 13 PPK toplantısında politika faizini 9 kez sabit tutarken, 4 defa da değişiklik yaptı.

- "Ölçülü faiz adımları yılın üçüncü çeyreğinde ekonomik faaliyeti belirli ölçüde canlandırmayı başardı"

AA muhabirine Merkez Bankası'nın 2014 yılı faiz politikasını ve 2015 yılı öngörülerini değerlendiren Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, 2014 yılının gelişmekte olan ülkeler için güçlenen dolar konjonktürüne alışma dönemi olduğunu söyledi.

TCMB'nin bu süreçte "yatay verim eğrisi" yaklaşımıyla kur istikrarını sağlamaya çalıştığını dile getiren Yılmaz, sene başından beri dolar/TL'deki yüzde 8 oranındaki değer kaybının yüzde 9 enflasyon oranı ile uyumlu olarak değerlendirilebileceğini belirtti.

Finansal koşullar tarafında ise ocak ayında önden yüklemeli sıkılaştırmanın etkileri hissedildiğini belirten Yılmaz, Ocak 2014'te Fed'in varlık alım hızını yavaşlatmaya başlamasıyla endişelerin paniğe dönüştüğünü ve TL, Güney Afrika Randı başta olmak üzere gelişmekte olan ülke kurlarının çok ciddi değer kayıpları yaşadığını ifade etti.

Yılmaz, TCMB'nin 2006 ve 2011 yıllarında elde ettiği tecrübeyle önden yüklemeli sıkılaştırma ile politika faizini yüzde 10'a yükselttiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Yılın ikinci çeyreğinde Türkiye'de finansal koşullar olması gerekenden daha sıkı kalınca ekonomi yüzde 0,5 oranında daraldı. Düşen risk primine atıfta bulunarak TCMB mayıs ayında ölçülü faiz indirimlerine başlayarak Haziran ve Temmuz aylarında adımlarını sürdürüp faizleri yüzde 8,25 oranına kadar indirdi. Bu gelişmede ABD'de getiri oranlarının gerilemesi ve 10 yıl vadeli ABD faizlerinin yüzde 2,45 oranına kadar düşmesi de etkili oldu. Sene başında ABD faizlerinin yükselmeyi sürdüreceği beklentileri ocak ayındaki panikte önemli rol oynamıştı. Ölçülü faiz adımları yılın üçüncü çeyreğinde ekonomik faaliyeti belirli ölçüde canlandırmayı başardı ve yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,5 oranında daralan ekonomi yüzde 0,4 oranında büyümeyi başardı."

- "Yılın son döneminde TCMB kredibilitesini güçlendirebilmek için faizlerde yeni bir adım atmamayı tercih etti"

Faiz ayarlamasının ekonomiyi canlandırma açısından etkili olsa da yan etkilerinin enflasyon tarafında hissedildiğini dile getiren Yılmaz, mayıs ayında gerilemeye başlaması beklenen enflasyonun yaşanan kuraklığın gıda fiyatlarına yansımasının da etkisiyle yaz aylarında yüzde 9'un üzerine hareketlendiğini ve seneyi bu bölgede geçirdiğini söyledi.

Hedefin üzerinde seyreden enflasyon oranı nedeniyle yılın son döneminde TCMB'nin kredibilitesini güçlendirebilmek için faizlerde yeni bir adım atmamayı tercih ettiğini belirten Yılmaz, TCMB'nin en başarılı olduğu alanın yine makro ihtiyati politikalar olduğunu söyledi.

Sene başında Finansal İstikrar Kurulu ile birlikte tüketici kredilerine getirilen uygulamaların katkısıyla cari açığın GSYH'ye oranının yüzde 6'nın altına gerilediğine işaret eden Yılmaz, şunları ifade etti:

"Aynı zamanda tüketici ve ticari kredi ayrımı gözetilerek banka fonlama vadesi üzerinden ihracatçılar desteklendi ve Türkiye ekonomisinin büyüme kompozisyonunda dış ticaretin pozitif katkısı sağlandı. TCMB, 2014 yılında enflasyon cephesinde bir miktar kayıp verse de ekonomideki büyüme trendini korumayı başardı ve makro ihtiyati politikalarıyla ülkenin finansal risklerini azalttı. Büyüme kompozisyonunda iç talebin hız kesmesi, dış ticaretin büyümeye pozitif katkısı, hammadde fiyatlarının gerilediği küresel konjonktürde Türkiye'nin en önemli kırılganlığını iyileştirmekte.

Küresel dez-enflasyon dinamiklerini de göz önüne aldığımızda TCMB, zor bir yıl 2014'ü tamamlayarak 2015 yılına rüzgarı arkasına alarak girmeye hazırlanıyor. Finansal taraftaki kazançlara sıkı para politikası yaklaşımıyla fiyat istikrarı tarafında da kayda değer bir gelişme sağlanabilir. Bundan sonra Öncelikli Dönüşüm Programı Eylem Planı ile yapısal reformların katkısıyla potansiyel büyümenin artması ve ülke ekonomik faaliyetinin hızlanması beklenebilir. Fiyat istikrarı elverdiği sürece faizlerin de yüzde 7'ye doğru çekilmesi ve yapısal reformlarla elde edilebilecek potansiyelin fiiliyata dönüşmesi de teşvik edilebilir."

- "Gıda fiyatlarıyla ilgili endişelerin azalmış gibi"

Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı ise, TCMB'nin enflasyon görünümündeki güvenli duruşunun güçlenmeye devam ettiğini belirterek, gıda fiyatlarıyla ilgili endişelerin azalmış gibi göründüğünü kaydetti.

2015 yılının ilk yarısında enflasyon düşüşünün hızlanacağı beklentisinin korunduğunu aktaran Tokalı, ancak, küresel koşullara yönelik dalgalanmaların faiz politikasında net bir rota çizilmekten kaçınılmasına neden olduğunu ifade etti.

Banu Kıvcı Tokalı, özellikle, petrol fiyatlarındaki yüksek volatilite ve bunun gelişen ülkelere yönelik sistemik bir risk yaratma olasılığının, para politikasında sıkı duruşun korunmasında en önemli etken olduğunu söyledi.

- "2015 yılı 2. çeyreğinde politika faizinde 75 baz puan indirim olabilir"

İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu ise TCMB'nin son açıklanan yapısal reform paketinin potansiyel büyüme hızını önemli ölçüde yükselteceğine inandığını belirtti.

Dış dengelenmeden gelen katkının önemli ölçüde azalacağı varsayımıyla gelecek dönemde yapısal reformların uygulanmasının büyüme açısından önemli olduğunu düşünen Kömürcüoğlu, Merkez Bankası'nın bir önceki toplantı notunda gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin enflasyondaki iyileşmeyi geciktirdiği yönündeki cümlesini kaldırmasının bankanın gelecek yıl gıda enflasyonu konusunda daha iyimser olduğuna işaret ettiğini söyledi.

Kömürcüoğlu, "Merkez Bankası bugün bir kez daha, enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisinin yatay kalması sağlanarak sıkı para politikası duruşunu korunacağı söylemini yineledi. Ancak yılın ilk yarısında enflasyonda önemli biri iyileşme beklediğini de sözlerine ekledi. Dolayısıyla TCMB'nin enflasyonda ve beklentilerde iyileşmeyi gördükten sonra yılın 2. çeyreğinde küresel risk iştahının da desteklemesi durumunda politika faizinde 75 baz puanlık indirim yapacağını düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

- Para politikası faiz oranları

Merkez Bankası'nın 2013 yılsonundan bu yana uyguladığı faiz oranları şöyle oldu:

Tarih Bir hafta vadeli repo ihale faizi Piyasa yapıcısı bankalara sağlanan fonlama faizi Marjinal Fonlama Oranı Borçlanma Faizi
17.Ara.13 4,50% 6,75% 7,75% 3,50%
21.Oca.14 4,50% 6,75% 7,75% 3,50%
28.Oca.14 10,00% 11,50% 12,00% 8,00%
18.Şub.14 10,00% 11,50% 12,00% 8,00%
18.Mar.14 10,00% 11,50% 12,00% 8,00%
24.Nis.14 10,00% 11,50% 12,00% 8,00%
22.May.14 9,50% 11,50% 12,00% 8,00%
24.Haz.14 8,75% 11,50% 12,00% 8,00%
17.Tem.14 8,25% 11,50% 12,00% 7,50%
27.Ağu.14 8,25% 10,75% 11,25% 7,50%
25.Eyl.14 8,25% 10,75% 11,25% 7,50%
23.Eki.14 8,25% 10,75% 11,25% 7,50%
20.Kas.14 8,25% 10,75% 11,25% 7,50%
24.Ara.14 8,25% 10,75% 11,25% 7,50%

Haber Ara