Hüseyin Sungur, AA muhabirine, yumurtanın paketlenmesinden muhafazasına, depolanmasından taşınma ve pazarlanmasına ilişkin standartların yeniden düzenlendiği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "Türk Gıda Kodeksi Yumurta Tebliği"nin, dünkü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Yeni tebliğin, eskisiyle büyük ölçüde benzer hükümleri içermekle birlikte birkaç önemli değişikliği beraberinde getirdiğini belirten Sungur, şunları ifade etti:
"En önemli değişiklik, yumurtada nakil, depolama ve satış aşamalarında var olan soğutma şartının 18. güne kadar kaldırılmış olmasıdır. Çiftlikten sofraya her aşamada 5-12 derecenin sağlanmasının imkansız olduğu düşünüldüğünde bu değişiklik hem tüketici hem de üretici açısından olumlu bir adımdır. Çünkü yumurta, sıcaklık dalgalanmalarından etkilenerek tazeliğini daha hızlı yitirebilmektedir. Bir başka olumlu değişiklik ise yumurtanın, yaprak ve saman gibi sağlıklı olmayan malzemeler içinde satışa sunulamayacak olmasıdır. Mevcut durumda kaynağı belli olmayan yumurtalar, samanlar içinde organik veya köy yumurtası adıyla satışa sunulabiliyor ve tüketici yanıltılıyordu."
Sungur, önceki tebliğde aynı ambalaj içerisine bir alt ağırlık sınıfından yumurtanın sehven karışması halinde bile, üreticinin cezaya maruz kalabildiğine işaret ederek, yeni tebliğ ile "180 adet veya daha fazla sayıdaki yumurtanın kontrolünde, bir alt sınıftan karışma yüzde 5'i geçmemelidir" toleransı getirilmesini, üreticiler olarak önemsediklerini dile getirdi.
-Çekinceler
Hüseyin Sungur, işletme numarasına ek olarak yumurtanın üzerine yumurtlama tarihinin yazılmasının zorunlu hale getirilmesine, temkinli yaklaştıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Eski tebliğ hükümleri gereği yumurta ambalaj etiketlerine üretim tarihi veya son tüketim tarihi yazılması, zorunluydu. Bu yüzden yumurtaların üzerine yumurtlama tarihinin yazılması, gıda güvenliğine ilave katkı sağlamayacaktır. Öte yandan pratik değildir ve üreticilere gereksiz külfet getirecektir. Yumurtalara hem yumurtlama tarihi hem de işletme numarasının yazımı, 2 kez yazı makinesinden geçecek yumurtalarda kırık ve çatlak oranını da artıracaktır. Uygulamada zorluk yaratacak bir başka husus ise farklı il ve üreticilerden yumurta satın alarak kendi markasıyla satış yapan toptancılar, paketleme esnasında yumurtlama tarihine göre tasnif yapamayacak ve viyol veya ambalajda, farklı tarihli yumurtaların bulunması kaçınılmaz olacaktır. Bu durum tüketicinin güvenini sarsacaktır."
Yumurta üretiminin yaklaşık yüzde 25-30'luk kısmının ihraç edildiğine değinen Sungur, ihracata gidecek yumurtaların üzerine ihracatçı ülkenin talepleri doğrultusunda farklı son tüketim tarihi yazılabildiğini, bu durumda üçüncü bilginin yazılmasının zorunlu hale geldiğini belirtti.
Sungur, yumurtanın yüzeyi düşünüldüğünde, 3 farklı bilginin yazılmasının imkansız olduğunu ileri sürerek, "Tebliğde bu zorlukları kısmen giderecek bir hüküm de mevcuttur. Yumurtanın sınıflandırılması, işaretlenmesi ve paketlenmesi için yumurtlama tarihinden sonra 10 gün süre verilmiş olması, üreticileri rahatlatacaktır. Ancak yumurtanın tazeliğini amaçlayan bu uygulamanın amaca hizmet edeceği konusunda tereddütlerimiz bulunmaktadır. Zira tazelik ancak denetimler sırasında yumurtanın doğrudan tazeliğini test ederek sağlanabilir" görüşlerini aktardı.
"Yumurtalar 21 gün içinde tüketiciye ulaştırılır" hükmünün, eski tebliğde de mevcut olduğuna dikkati çeken Sungur, "Yumurtanın raf ömründe bir değişiklik olmayıp hem eski hem yeni tebliğde 28 gün, pazarda kalma süresi 21 gündür. Böylece 21 günlük yumurtaları satın alan tüketicilere, 1 haftalık tüketim süresi tanınmış olmaktadır" dedi.