Doğan, partisinin Öğretmenevi'nde düzenlenen Karabük Merkez İlçe 5. Olağan Kongresi'nde, yeni oluşacak yönetimin büyük disiplin içinde çalışarak, Karabük'te başarıya ulaşmak için gerekli çalışmayı yapacağına inandığını söyledi.
Türkiye ve dünyada gelişen olayların televizyon ve gazetelerden takip edildiğini belirten Doğan, "Bunların içinde yaşıyoruz. En önemlisi ülke ve bölge olarak çok karanlık, karışık, kritik ve hassas dönemden geçiyoruz. Ortadoğu'nun darmadağın edildiği, İslam ülkelerinin parçalandığı, Müslümanların bilinçaltının işgal edildiği ve kafalarının karıştırıldığı çok tehlikeli bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.
İnsanların hayatlarını, canlarını kurtarmak ve yaşamlarına devam etmek için memleketlerinden ayrılmak zorunda kaldıklarına dikkati çeken Doğan, "Bugün gerçekler saklanıyor. Seçimler öncesi yaptığımız kongrelerle manevi yığınak yapıyoruz. Seçim sonuçları şimdiden belliymiş gibi davranıyorlar. Birileri bunu bilinçaltına işlemeye çalışıyor. Bütün bu oyunları bozacağız. Bu anlamda tüm çalışmalarımızı yapıyoruz. Partimizin her kademesini eğitiyoruz" ifadesini kullandı.
Doğan, şöyle devam etti:
"Bu ülkenin düşmanlarının ekmeğine yağ sürecek şekilde kutuplaştırılıyoruz. Bu ülkede ekonomik, ahlaki ve eğitimle ilgili sıkıntılar var. Burada en büyük sıkıntı, kutuplaştırma ve ötekileştirmektir. Bir ülke için en önemli olan birlik ve bütünlüktür. Birlik ve bütünlüğü güçlü ülke, ne kadar büyük sorunları olsa da onları yener. Birlik ve bütünlük yok ve kutuplaşma zirve yapmışsa sorunları çözmek mümkün bile değil. Sadece güçlü ülkelerin oyuncağı oluruz. 10 yıldır ihtilaf ettiğimiz konuları konuşuyoruz. Sen 'Sünnisin, Kürtsün, Lazsın, Çerkezsin ve ulusalcısın' diye sesleniyorlar. 20 yıl önce bu şekilde kategorize edilmezdi. Ülkemizde yaşanan iki grubun savaşında Türkiye kaybediyor.
Güneydoğu noktasında herkes tedirgin. Ülke, bir gün zora düştüğünde herkesin birlikte mücadele edeceğine inanıyorum. Ortak paydalara kimsenin zarar vermeye hakkı yok. Zarar verdiğiniz zaman kendinizi toparlamanız kolay olmaz. Seçmenler, partisinin yanlışına 'yanlış' diyemiyor ise ve bu yanlışında ısrar ederse, onun bu ülkeye faydası olmaz. Ekonomik olarak zor durumdayız. Herkes borçlu. Devletin de borcu var. Devletin borcunu da biz ödüyoruz."
