Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesinin illerde enerji verimliliği konusunda farkındalığı arttırmak için düzenlediği "İl İl Enerji Verimliliği Projesi"nin son toplantısı, Kayseri'de yapıldı.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bakan Yıldız, enerji verimliliğinin bir kültür olduğunu, 7'den 77'ye herkese yerleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Dünyada işlerin çok iyi gitmediğini, özellikle enerji sektörüyle ilgili adaletsiz bir dağılım olduğunu ifade eden Yıldız, "Dünyada 1,3 milyar insan hala elektrikle tanışmış değil. Hatta 890 milyon nüfuslu Afrika'da kullanılan elektriğin 19,5 milyon nüfuslu New York'ta kullanılan elektriğe denk olduğunu görürsek çok daha fazla sıkıntı var demektir. Türkiye'de 1,2 milyon kilometrelik iletim ve dağıtım hattımızla elektriksiz herhangi bir yerimiz bulunmuyor. Elektriksiz yer yok derken, ruhsatı mı yok, tabii ruhsatı yoksa elektrik olmayacak o zaman" diye konuştu.
Yıldız, Türkiye'nin büyüdüğünü, geliştiğini, enerjideki yapısını tam 2 katına çıkardığını belirterek, ülkede refah seviyesi arttıkça elektriğin daha fazla harcandığını dile getirdi.
OECD üyesi ülkelerin dünya nüfusundaki oranının yüzde 18 olduğunu ancak ham petrol ve doğalgazda edindikleri payın yüzde 50 olduğuna dikkati çeken Yıldız, şunları kaydetti:
"Nüfusun yüzde 82'lik kısmı da diğer yüzde 50'yi alıyor. Çok ciddi bir adaletsizlik var. O yüzden biz, Türkiye'de dünyanın düştüğü hataya düşmeden, dünyayı kirletmeden enerji verimliliği konusunda yol alalım istiyoruz. Enerji verimliliği, enerjiyi daha doğru kullanabilmek demek. Ne yazık ki çok doğru kullanamıyoruz. Her bin dolarlık gayrisafi yurt içi hasıla elde etmek için harcanan enerji miktarının petrol eş değeri 290 litre. Bu, Fransa'da, Almanya'da 160, Japonya'da ise 100'ün altında. Biz ya çok pahalı ürünler üretip enerji maliyetimizi düşüreceğiz ya da enerjideki israfı önleyeceğiz. Ölçülebilir, yılda 15 milyar lira tasarruf edilebilecek bir alan var. Bu, çok büyük bir rakam. Biz derede abdest alırken bile israf edilmemesi lazım geldiğine inanan bir inancın temelleriyle yetiştik. İsrafın inancımızda haram olduğunu, gelirlerimiz ne kadar çok olursa olsun israf etmememiz gerektiğini, gelirlerimizin çok olmasının giderlerimizi arttıracağımız anlamına gelmediğini biliyoruz."
- Rüzgardan elde edilen enerji
Bakan Yıldız, 2013 yılında yalnızca rüzgardan elde edilen enerjinin 600 milyon dolarlık daha az doğalgaz ithalatı anlamına geldiğini belirterek, "Bu yılki rakamlar bize inşallah, rüzgardan elde ettiğimiz elektrikten dolayı 1 milyar dolarlık daha az doğalgaz ithalatı yaptığımızı gösteriyor. 2 ay önce bir pazar günü Türkiye'de tüketilen elektriğin yüzde 10,5'i o gün rüzgardan elde edilen elektrikti. Biz bir yandan kuş geçer mi acaba ses yapar mı derken bütün bunların Türkiye ekonomisine kazandırdığı ciddi rakamlar var" ifadelerini kullandı.
- Petroldeki indirimin vatandaşa yansıması
Petrol fiyatlarındaki düşüşe değinen Yıldız, vatandaşın petrol ürünlerine 6 aydan bu yana daha az para ödediğini vurguladı.
Yıldız, 12 yıl önce Türkiye'de 8,6 milyon araç olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Şimdi 18,6 milyon aracımız var. 3 yıldan bu yana ulaşım sektörüne harcadığımız petrol ürünleri parası, enerjiye harcadığımızdan daha fazla. Araçlarımıza binerken her modeline çok rahat biniyoruz ama petrol şirketlerinden şikayet ediyoruz. Benzin, motorin hep oradan geliyor. Türkiye son 3 yıldan bu tarafa toplam 52 milyar dolarlık rakamın yarısından fazlasını bindiğiniz araçlara harcıyor. Araç kullanırken dahi tasarrufla ilgili filmlerimiz var. Benzine, gaza ne zaman basacağımızı bu filmleri izledikten sonra bir kere daha gözden geçirmemiz lazım. Aracı kullanırken tasarruf edeceğimiz en az yüzde 20'ler civarında alanlar var. Bu, yokuş aşağı giderken vitesi boşa almaktan öte bir şeydir. Benzin fiyatlarında 10 kez indirim yapıldı. Mazot ve dizelde yine benzer indirimler yapıldı. İndirimler birebir yansıtıldı, vatandaşımızın cebine bu para girdi. Her birimizin tasarruf edeceği alanlar var. Ev hanımlarımız beyaz eşyadan bir küçük altın tasarruf edebiliyor. Bunlar buluşuyor, 4 milyar lira yapıyor. Bunlar, sizler için küçük, bizim için büyük adımlar."
- Diğer konuşmacılar
KTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Türkiye'nin enerji ihtiyacının karşılanması konusunda petrol, hidroelektrik, doğalgaz, rüzgar, güneş ve kömüre dayalı enerji üretiminin hızla arttığını söyledi.
Hiçyılmaz, dış pazarlarda rekabet edebilmek için enerji fiyatları konusunda iş dünyasının beklentileri olduğunu, Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim yapan, ileri teknoloji içeren üretime yönelen sanayi yapısı için enerji maliyetleri konusunda daha fazla katkı beklediklerini ifade etti.
- Meskenlerde "kara delik" projesi
Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar da enerji verimliliği konusunun, yenilenebilir enerji perspektifiyle ele alınması gereken ve toplumun her kesimine hitap eden uygulamaların hayata geçirilmesi olduğunu ifade etti.
Kamu binalarında enerji verimliliğine yöneldiklerini vurgulayan Yazar, "Kamu binalarından enerji tüketimi belli büyüklüğün üstünde olanlara öncelik vererek enerji verimliliği etüdü yapılacak. Yani enerji verimsizliğinin hangi noktalardan kaynaklandığı tespit edilecek. Daha sonra da bu binaların verimli hale gelmesi için yatırımlar yapılacak. 2014 yılında Türkiye'de ilk kez 160 büyük enerji tüketimi yüksek binanın etüdü yapıldı, tamamlandı. Kamu binalarıyla ilgili süreç devam ediyor, muhtemelen 3-4 yıl gibi bir zaman alacak" şeklinde konuştu.
Yazar, enerji verimliliği için Türkiye'de sokak ve caddelerin LED'li aydınlatmaya geçişi için tüm hazırlıkların tamamlandığını, 2015 yılında ilk uygulamaların yapılacağını belirtti.
Hazırlıkları sürdürülen başka bir projenin de meskenlerle ilgili olduğunu açıklayan Yazar, "Buralarda enerji verimliliği açısından kara delik diye tabir ettiğimiz birçok nokta var. Bunlar da devletin desteği ne olabilir diye bir çalışma sürdürüyoruz. Bu da önemli bir dönüşüm projesinin ilk adımı olacak" diye konuştu.
Programın ardından yapılan plaket takdim törenine ilişkin Bakan Yıldız, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun plaketle ilgili sözlerini anımsatarak, plaket verilmesi yerine fidan dikilmesinin örnek olacak bir uygulama olacağını söyledi.
Yıldız, "Plaketleri, yeşil hassasiyetimizi, ağaç hassasiyetimizi, hele hele bu manipülatif ortamların olduğu son bir yılda fidan dikimine döndürüyoruz. Ne yeşilimizden ne çınarımızdan ne zeytin ağacımızdan ne kalkınmamızdan geçeriz" dedi.
