Hindistan’da Modi döneminde Müslümanların durumu
2002 yılında Gujarat eyaletinde meydana gelen Hindu- Müslüman çatışmalarında gerekli güvenlik önlemlerini almayan Hindu lider olarak bilinen Narendra Modi Hindistan’a başbakan olduktan sonra ülkede neler değişti? Müslümanların Modi döneminde ülkedeki durumu nedir?
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-12-19 09:12:41
TİMETURK / TUĞÇE KOSKA
Dünyaca ünlü TİME dergisinin geçtiğimiz günlerde açıkladığı anket sonuçlarına göre; derginin okuyucuları İslam düşmanı Narendra Modi’yi ‘Yılın Kişisi’ seçti. Beş milyon oyun yüzde 16’sından fazlasını alan lakin pozitif anlamda hiçbir icraatını görmediğimiz Hindu milliyetçi liderin o kadar seçenek arasından birinci çıkması bir hayli şaşırtıcı. Daha hükümetin başına geçmeden Müslümanların korku sebebi olan bu lider, Gujarat eyaletinin başkanıyken Müslümanlara yönelik yapılan zulümlere seyirci kalmakla tanınır. Bu vesile ile asıl mesleği doktorluk olan Hindistan Müslümanları Siyasi Konsey (Muslim Political Council of İndia) Başkanı Dr. Tasleem Ahmad Rehmani ile Hindistan’da yaşayan Müslümanların Narendra Modi dönemindeki ahvali üzerine konuştuk.
Hindistan Müslümanları Siyasi Konseyi’nin kuruluş amacı nedir?
- Hindistan’da siyasi partiler olsa da Müslüman halk arasında siyasi çerçevede bir örgütlenme yoktu. O yüzden 2001’de bu konsey kuruldu. Müslümanların kendi haklarını savunabilecek bir yapı oluşturmak için. Bununla birlikte tabi ki seçim sırasında Müslüman seçmenlere destek çıkma, Hindistan’daki Müslümanları siyasi açıdan bilgilendirme, organize etme amaçlı ve bununla birlikte Hindistan Müslümanlarına dünya Müslümanların ahvalinden haberdar etme amaçlı bir araya gelen bir yapılanmadır. Diğer Müslüman ülkelerle nasıl bir iş birliğe gidilebilir? Filistin’deki, Batı Afrika’daki Şam’daki olaylarla olsun bu olaylarda Hindistan’daki Müslümanların nasıl bir katkısı olabilir? Konsey’in gündemi budur.
Narendra Modi’nin hükümetin başına gelmesine Müslümanlar ciddi anlamda tepkiliydi. Seçilmemesi için kampanyalar başlattılar. Ama yine de seçildi…
-Seçimden önce Modi, Gujarat eyaletinin başkanıydı. O zamanlar Müslümanlara yönelik zulümler yapılmıştı. Bu nedenle Modi gelirse Müslümanlar ezilecek aynı zalimliklere tabi tutulacaklar tedirginliği hakimdi. Seçim kampanyasında Müslümanlara yönelik olumsuz bir hava sergilemedi tam tersine medya aracılığıyla bu olumsuz algı kırdırılmaya çalışıldı ancak Müslümanların tedirginliklerini gidermeye yetmedi. Seçimde Müslümanlar başka parti üzerinde yoğunlaştı. Modi’nin gelmesine engel olmaya çalıştılar fakat başaramadılar.
Müslümanlar bugün yine korku yaşıyorlar. Modi direkt olarak Müslümanlara ya da diğerlerine bir şey söylemiş değil. Hatta ‘’ben herkesi yanımda görmek istiyorum’’diyor. Yalnız onun partisinde birçok yetkili bunun tam tersini söylüyor ve bu Müslümanlara karşı olduklarını gösteren fiili davranışlarda bulunuyorlar.
Modi’den sonra Hindu yapılanmaları, gruplar, STK’lar daha da güçlendiler. Ve Anti Müslüman çalışmaları da arttırdılar. Modi hiçbir zaman bu çalışmalara engel olmadı, olmuyor.Bu yüzden git gide Müslümanların korkuları artmakta.
70 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
1947’den bu yana, Hindistan işgalden kurtulduktan sonra yaklaşık 70 bin kişi (Müslüman Hindu) çatışmalarda yaşamını yitirdi. Modi gelmeden önce her gün ortalama 4 ölüm gerçekleşirken, Modi’den sonra rakam 6’ya yükseldi. 6 ay içerisinde bu vakalar yüzde 50 artmış oldu. Teravih namazının yasaklanması, Kurban Bayramı’nda çıkarılan kargaşalar Hinduları daha da cesaretlendi.
Kabine değişikliğine gittiği haberleri Türkiye medyasında da yer aldı. Bu değişim sürecinde ‘herkesi yanımda görmek isterim’ diyen Modi Müslümanlara yer verdi mi?
-282 milletvekiline sahip olan Modi hiçbir Müslüman’a yer vermiş değil. Halbuki Müslümanlar Hindistan’da ikinci en büyük nüfusa sahip grup. Müslümanlara gösteriş için seçim ile değil, dışarıdan 2 Müslüman bakan atadı. Birisi azınlıklarla ilgili, birini de devlet bakanı olara.. Sadece bunu yaptı Müslümanlar için. Müslümanları dışlayanlar hükümette görev yapmakta. Anti Müslüman olarak bilinen bakanlar çoğunlukta.
İlk ziyaretini Keşmir’e yapmıştı. Keşmir ziyaretinin amacı nedir? Bölgenin hassas olması mı yoksa farklı çıkarlar mı?
-Keşmir 3 bölgeden oluşmaktadır. Keşmir Vadisi yüzde 90’ı Müslüman olan bölge. İkincisi Cammu bölgesi yarısı Müslüman yarısı Hindu. Üçüncüsü ise Ladah bölgesi. Bu bölgede Müslüman nüfusu yok denilecek kadar az. Çok az bir bölümü Hindu, yoğunlukla Budist olan bir yerleşim yeridir. Keşmir’e yaptığı ziyaret sırasında Keşmir Vadisi’ne gitmedi. Modi, Budist ve Hindu’ların yaşam alanlarına gitti. Ziyaretinden birkaç ay sonra Keşmir Eyaleti’nin parlamento seçimleri vardı. Ziyaret oradaki Budistlerin, Hinduların oyunu almak amaçlıydı.
Mescid-i Aksa’daki saldırılar Hindistan’da nasıl yankılanıyor?
-Hindistanlı Müslümanlar gerek Filistin gerek Kudüs gerek diğer Müslüman ülkelerdeki yaşanan problemler olsun her Müslümanın gösterdiği hassasiyeti göstermekte. Urduca olarak çıkan ne kadar gazete, dergi varsa muhakkak Kudüs’ü, Filistin’i Suriye’yi gündemde tutarlar. Özellikle Filistin hassasiyeti çok yüksektir. Hindistan’daki Müslümanlar Ortadoğu’daki olayların esas kaynağının Amerika ve İsrail olduğuna inanıyor. Sadece Amerika ve İsrail değil bunun yanında Körfez ülkeleri de bu zulme ortaktır. Yalnız hiçbir zaman Hindistan’daki Müslüman harp meydanına inecek durumda değildir. Çünkü kendileri de o problemin içerisindeler.
TÜRKİYE’YE UMUTLA BAKIYORLAR
Hindistan’dan bakılınca Türkiye nasıl yorumlanır?
-Hindistan’daki Müslümanlar Türkiye’yle Osmanlı zamanından beri iletişim halinde. Hilafet zamanında, savaş zamanındaki yardımlaşmalar… Kısa süre kesintiye uğramış olsa da Tayyip Erdoğan zamanında Hindistan Müslümanları arasında çok büyük bir coşku oluştu. Necmettin Erbakan’a çok vakıf olamadılar ama Recep Tayyip Erdoğan zamanında özellikle Türkiye’nin Müslüman ülkelere bakışı, Türkiye’nin onlara yapılan yardımları yakından takip ederler. Bilhassa Rabia işaretinin Erdoğan’ın bizzat kendisinin yapması onları çok sevindiriyor. Müslümanlar nerede bir gösteriye katılsa Rabia logosunu her zaman yanlarında taşıyorlar. Türkiye’ye umutla bakıyorlar, beklentileri yüksek.
(Pakistanlı Dr Nedim Çavdari'ye teşekkürler)
İslam dünyasında gerçekleşen olaylar hakkında neler söylemek istersiniz?
İSLAM’A KARŞI BİR CEPHELEŞME VAR
-Dünyada gördüğümüz kadarıyla savaş var. Bu savaş hak ile batıl arasında diyebiliriz. Müslüman’a karşı değil İslam’a karşı bir cepheleşme var. İslam hedef alınıyor. Kim İslami sistemden bahsederse ona karşı yapılan bir savaş var.
4 ana unsur var: 1.Siyonizm, 2cisi Emperyalizm, 3cüsü Faşizm, 4ncüsü de Mülkiyet(Krallık). Güç bu 4 unsurda. Hep Yahudiler ve Emperyalistler zulüm yapmaktaydı. Şimdi görüyoruz ki Faşizm de buna dahil. Hatta mülkiyet anlayışı da ona yardımcı olmaktadır. Bu dört unsur nerede İslam konuşulsa ona karşı bir araya geliyor. Çünkü İslam adaletten, hukuktan bahsediyor. İslam gelir dağılımının hakka hukuka göre olmasından bahsediyor ama bunların anlayışında güç kendisinde olmasıdır. Örneğin Mısır’da yaşanan darbe, Mursi’ye yapılanlar. Mısır’da gerçekleşmiş demokratik seçime darbe yaptılar çünkü Mursi İslamiyet’i referans alıyordu. Yahudiler, Emperyalistler bu durumdan ciddi şekilde rahatsız oldu. ‘’Demokrasi savunucuları’’ ülkeler buna sessiz kaldı; hatta darbecilere destek verdiler. Körfez ülkeleri de buna yardımcı oldu. Hamas da aynı şekilde… Demokratik bir seçimle gelmişti ama Siyonistler bunu hazmedemedi ve onları tutukladılar.
KİM SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEK İSTESE FIRSAT VERMİYORLAR
-Kim sistemi değiştirmek istese fırsat vermiyorlar. Filistinlilerin yüzde 90’ı kamplarda yaşıyor. Onların güç kazanmalarını istemiyorlar. Hindistan’daki bazı bölgelerdeki çoğu Müslümanlar 20-30 senedir kamplarda yaşamakta. Aynı şekilde Nijeryalı Müslümanlar kamplarda yaşamakta. Suriyeliler ise yüzde 50’si ülkesini terk etmiş ve yaşam mücadelesi vermeye çalışıyorlar.
AMAÇ İSLAM’A GEÇİT VERMEMEK
-Medya aracılığıyla İslamofobia yayılmaya çalışıyor. İslami gruplar başa gelirse bakın ne yapacaklar gibisinden videolar, fotoğraflar paylaşıyorlar. Halkı bu şekilde korkutuluyorlar. Amaç İslam’a geçit vermeme, hayat imkanı tanımama.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
-Biz dünyanın en büyük Müslüman nüfusuyuz yaklaşık 250 milyon civarında Müslüman Hindistan’da yaşıyor. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmaya çalışıyoruz. Diğer Müslümanların dertlerine vakıf oluyoruz. Bizim isteğimiz de dünyadaki Müslümanlar’ı siyasi ve iktisadi konularda yanımızda görmektir.
@TugceKoskaa
SON VİDEO HABER
Haber Ara