Bakan Bozdağ, AK Parti Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanlığı'nın, Afyon Lisesi konferans salonunda düzenlenen, 5. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Şişli Belediyesi'nde yaşanan tartışmalar ve Emir Sarıgül'ün Şişli Belediye Başkanvekilliği ve başkan yardımcılığı görevlerinden istifa etmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 17 Aralık, 25 Aralık operasyonlarını konuştuğunu, Şişli Belediyesi'nde paralel bir belediye oluştuğunu ve bundan haberinin olmadığını söyleyen Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
"Orada paralel belediye başkanına da paralel bir başka belediye başkanı var. Üç tane paralel yapı var, belediyeyi kim yönetiyor? Sayın Hayri İnönü mü yönetiyor, yoksa Emir Sarıgül mü yönetiyor yoksa Mustafa Sarıgül mü yönetiyor, belli değil. Yahu sen bir bak bakalım Şişlililer belediyeyi sana emanet ettiler. Orada çıkar kavgası yapsınlar, paralel belediye başkanları oluştursunlar, onlar orada kendi menfaatlerine göre Şişli'yi dizayn etsinler diye emanet etmedi. Bunlara bakın, böyle bir şey olur mu? Kendi belediyesinde kıyametler kopuyor, bir defa olsun dönüp bakamıyorlar. AK Partili belediyede böyle bir şey olabilir mi? Paralel bir belediye başkanı, paralel belediye başkanına paralel başka bir belediye başkanı, bütün bu paralel düzenlere itiraz eden başka bir belediye başkanı olur mu? Buna izin verilir mi, verilmez. Eğer bunları bu millet ezkaza bir gün iktidar etseler, bir belediyeyi üç paralel başkanla yönetiyorlar, Türkiye'yi kaç paralel başkanla yönetirler onu bilemiyorum."
- "Eski Türkiye değil, eski siyasetçiler de yok, olmayacaktır"
Türkiye'nin en büyük gücünün, siyasi istikrar ve güçlü iktidar olduğunu dile getiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah'a hamd olsun, hükümetlerimiz döneminde bu iktidara dönük her türlü saldırıyı milletimizin dua ve desteği sayesinde püskürttük. Cumhuriyet mitingleri geçmişte, darbe teşebbüsleri, Balyoz'u, Ergenekon'u, Yakamoz'u, adını bile unuttuk, neredeyse alfabede harf kalmadı, her aklına gelen hesap etmiş, kitap etmiş biz böyle yaparsak bunları götürürüz. Götüremezsin, niye, çünkü eski siyasetçilerin foteri vardı ya da şapkası vardı. Birisi düdük çaldı mı foterini alıp gidiyor, öteki şapkasını alıp gidiyordu. Ama Tayyip Erdoğan'ın, Ahmet Davutoğlu'nun ne şapkası var, ne foteri var, onların milleti var, onlarla beraber. O yüzden bizi düdükle, ıslıkla, öyle kumpasla, hileyle, tehditle, şantajla götüreceğini zannedenler daha çok kendilerini yormaya devam edeceklerdir. Emin olun çünkü eski Türkiye değil, eski siyasetçiler de yok, olmayacaktır."
(Bitti)
