Finkelstein, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Gazze ve Filistin'in Geleceği Konferansı'nda, nisan ayında Filistin otoritesi ile Hamas'ın anlaşmaya vardığını hatırlatarak, Hamas'ı terörist gören Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa devletlerinin, bu örgütle ilişkilerini kesmediklerini söyledi.
Hamas'ın, ABD ve Avrupa hükümetlerince uzlaşmayı kabul ettiğini ve bu gelişmelerin Benjamin Netanyahu'yu kızdırdığını belirten Finkelstein ancak hükümetin 3 İsrailli gencin öldürülmesine kadar herhangi bir saldırıda bulunmadığını kaydetti.
Netanyahu'nun İsrail'li gençlerin öldürülmesini saldırmak için fırsat gördüğünü ifade eden Finkelstein, "Netanyahu, bu 3 gencin kaçırılmasının arkasında Hamas'ın olmadığını çok iyi biliyordu. Netanyahu, Hamas ile Filistin yönetimi arasında kurulan birleşik hükümeti sabote etmek ve ABD ile Avrupa hükumetlerinin Hamas'la girdikleri uzlaşıdan vazgeçirmek için Batı Şeria'da bir operasyon başlattı ve pek çok Filistinli'yi katletti" diye konuştu.
Finkelstein, Netanyahu'nun Hamas'ı terör örgütü olarak göstermek istediğini öne sürerek, kriz derinleşmeye başladıktan sonra da Hamas'ın, İsrail'e füzeler göndermeye başlamasıyla ülke yönetiminin Gazze'ye operasyon başlattığını anlattı.
Saldırılarda İsrail'i olumlu olarak etkileyen unsurların başında ABD'nin operasyonun başından sonuna kadar İsrail'e destek vermesi olduğunu dile getiren Finkelstein, şunları kaydetti:
"İsrail bu süreçte Arap dünyasından da çok fazla destek gördü. Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail'i destekliyorlardı. Türkiye de geçmişe göre olaylara daha sessizdi çünkü ülkede Suriye meselesi ve Kürt sorunu vardı. Filistin bu sefer desteğini ne Avrupa'dan ne de Arap dünyasından aldı. Bu son saldırıda Filistin'e en büyük destek Latin Amerika'dan geldi. İsrail'in kendisini haklılaştırmak için pek çok iddia öne sürdü. İsrail'in ikinci argümanı terör tünelleriydi."
İsrail'in, Hamas'tan gelen füzelerden kendisini koruma bahanesiyle saldırdığını aktaran Finkelstein, sözlerini şöyle tamamladı:
"Füze saldırısı sadece bir söylenti. İsrail, Hamas'ın ülkeye 4 bin füze gönderdiğini söylüyor. Bu füze saldırıları sonucu İsrail, 7 vatandaşının öldüğünü ve 15 milyon dolarlık mal zarar olduğunu söylüyor. Tek bir füze küçük bir alana çarpsa 15 milyon dolar zarar verebilecek güçtedir. Bu nedenle sorulması gereken soru şu: Nasıl oluyor da 4 bin füze 7 vatandaşın ölümüne ve 15 milyon dolarlık zarar veriyor? İsrail'in bu soruya cevabı ise Demir Kubbe olarak bilinen teknolojidir. İsrail bu Demir Kubbe teknolojisinin kendisini füzelerden koruduğunu iddia ediyor. İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemi yokken bin füze 3 vatandaşın ölümüne sebep oldu. İsrail bu teknoloji yalanını uyduruyor. Bu saldırıda İsrail'e gönderilen roket değil havai fişekti. İsrail havai fişekler roketmiş gibi davrandı. Çünkü kendilerini savunma haklarına devam etmek istediler. Hamas da bu havai fişeklerin roket olduğunu düşündü çünkü onlar da silahlı direnişlerinde başarılı olduğunu kanıtlamak istiyorlardı. İki grup arasında da ortak bir fayda vardı, havai fişeklerin roket olduğuna inanmaları açısından."
