Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Kayıhan tarafından açıklanan bildirgede, yaşlılara sunulan bakım ve rehabilitasyon hizmetleri geliştirilirken, sorunların toplum bakım hizmetleri yoluyla çözülmesi amacıyla, ilgili kuruluşlar ve disiplinler arasında eşgüdüm sağlanması gerektiği bildirildi.
Yaşlının sağlığı, iyilik hali, yaşam kalitesini arttırmaya yönelik politikalar ve çözümler oluşturulurken, yaşlıları mümkün olduğunca yaşadıkları ortamlardan, ailelerinden koparmaksızın daha uzun süre barındırabilmenin yollarının araştırılması gerektiği vurgulandı.
Yaşlıların kendi evlerinde yaşamalarını kolaylaştırmak için gelişmiş ülkelerde sunulan, evde bakım, süreli bakım, telebakım, gündüz bakımevleri, acil yardım sistemi, evde takip hizmetleri, evlere bakım onarım hizmetleri gibi seçenekleri içeren farklı hizmet modellerinin sunulması önerildi.
Evde bakımın, genel sağlık hizmeti içinde kamu hizmeti olarak planlanması gerektiği kaydedildi.
- Huzurevi yerine "yaşam evi" önerisi
Huzurevlerinin şehir merkezine yakın olması ve dışarıdaki sosyal ortamlara erişebilmesi için ulaşım hizmetlerinin düzenlenmesinin gerekliliğine işaret edildi.
Huzurevlerinin ve bakım veren kuruluşların kalite standartlarının ve hizmet kalite standartlarının geliştirilmesi için yasal düzenlemeler ile entegre bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sunumu için koşullar oluşturulması istendi.
Terim olarak huzurevi yerine "yaşam evleri" tabirinin kullanılması benimsendi. Yaşlılar için ev düzenlemeleri yapan, toplumsal katılımı destekleyen ergoterapistlerden yararlanılması tavsiye edildi.
Yaşlıların yaşam kalitesi ve topluma katılma gereksinimleri dikkate alınarak bağımsız yaşamalarını desteklenecek çevre ve konut tasarımları ile erişilebilir ulaşım sistemleri oluşturulmasının önemi vurgulandı.
Yaşlının toplumsal katılımı için ilkokuldan başlayarak toplumdaki algının değişmesi amacıyla farkındalık eğitimleri verilmesinin üzerinde duruldu.
- "Politikalarımızda faydalanacağız"
Bildirinin okunmasının ardından Aile ve Sosyal Politikalar Müsteşar Yardımcısı Ömer Bozoğlu, iki gün süren kongrenin dolu dolu geçtiğini söyleyerek, kongre çıktılarını okuyup değerlendireceklerini ve politikalarında faydalanacaklarını bildirdi.
Yaşlılık konusunda farkındalık oluşturmanın önemine değinen Bozoğlu, sosyal problemleri çözmek için işe doğru kentleşme ve konut mimarisinden başlamak gerektiğini kaydetti.
Bozoğlu, "Şehirleşme ve konut mimarimiz insan yaşamına uygun hale getirildiğinde bazı sorunlar kendiliğinden çözülecektir" diyerek, kamu ve sivil toplumun güç birliği yapması gerektiğini de belirtti.
- Yaşlı turizmi için dil bilme şartı
Öte yandan Medikal Turizm Derneği Başkanı Sinan İbiş, Türkiye'nin, AB üyelik sürecinde çok sayıda avantaja ve fırsata sahip olduğunu söyledi.
İbiş, AB ülkelerinin yaşlı bakım alanında gelecekte eğitimli genç işgücüne ihtiyacının artacağını dile getirerek, bu alanda Türkiye'nin atması gereken adımlar olduğunu ifade etti.
Bu ihtiyacın başka ülkelerden karşılanacağını belirten ibiş, "Biz genç nüfusumuzu eğer dil bilerek eğitirsek, Avrupa'ya işgücü olarak transfer edebiliriz" dedi.
Avrupa'da yaşlılar için büyük bir bütçenin harcandığını kaydeden İbiş, "2000 yılında AB'deki 65 yaş üstü 60 milyon yaşlı sayısı 2050'de 100 milyon kişiye ulaşacak" ifadesini kullandı.
İbiş, işgücünün en azından hedef ülkeler için "dil bilir hale" getirilmesi gerektiğinin altını çizerek, Türkiye'deki konaklama tesislerinin yaşlı turistlerin ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesinin önemine dikkat çekti.
Türkiye'de medikal turizm alanında "lisan" sorunu bulunduğunu kaydeden İbiş, yaşlı turizminde öncelikle mutlaka bir hedef ülke seçilmesinin zaruri olduğunu söyledi.
İbiş, bu kapsamda da ilk olarak sektörün ve çözüm yollarının analizinin yapılması, daha sonra da tehditlerin belirlenmesi ve bir strateji geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.