Göç alanına ilişkin iş ve işlemleri yürütme, stratejiler geliştirme konusunda uzmanlaşmış bir kurum olan Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Türkiye'de ikince kez, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü'nü kutlamaya hazırlanıyor. Etkinlikler öncesi Türkiye'de, birbirinden ilginç uluslararası yaşam hikayeleri ortaya çıkıyor. Bu hikayelerden biri de Romen şampiyon tenisçi Traian Badiu'ya ait.
Örnek bir aile yaşamı olan ve Türkiye'ye uyumuyla dikkati çeken Badiu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesinde tenis şampiyonlukları bulunduğunu, komünist rejimin yıkılması sonrasında, bir arkadaşının İzmir'de tenise devam edebileceğini söylemesi üzerine 23 yıl önce yeni evlendiği eşi Lena Badiu ile İzmir'e yerleşme kararı aldığını anlattı.
Daha önce hiç gelmediği İzmir'de Kültürpark Tenis Kulübü'nde hem sporculuk hem de antrenörlük yapmaya başladığını, 2 yıl sonra kulübün tarihinde ilk kez Türkiye şampiyonu olduğunu kaydeden Badiu, daha sonra farklı kulüplerde antrenörlük kariyerine devam ettiğini kaydetti.
Geçmişte tenisin sadece zengin sporu olarak bilindiğini, zaman içinde kitlelere yayılmaya başladığını belirten Badiu, İzmir'in bu konuda büyük potansiyeli olmasına rağmen eğitim sistemi nedeniyle gençlerin üniversite hedefine odaklanarak spordan vazgeçtiğini belirtti.
23 yıllık İzmir kariyeri içinde 500'e yakın sporcu yetiştirdiğini 20 civarında sporcunun şampiyonluklar elde ettiğini dile getiren Badiu, İzmir'deki yaşamı süresince hiç uyum problemi yaşamadığına dikkati çekti.
Badiu, şöyle konuştu:
"Romanya'dan ayrıldığım dönemde birkaç arkadaşım Almanya, İtalya gibi ülkelere gitti. Ancak onların benim kadar memnun olmadıklarını gördüm. Çok şanslı bir tercih yaptım. Çünkü Türkiye ile Romanya'nın kültürleri birbirine çok yakın. Burada asla bir yabancı olarak görülmedim. İnsanlar dost canlısıydı ve herkes bize çok iyi davrandı. Almanya'ya gitseydim bu kadar kolay uyum sağlayamazdım. Yaptığım tercihten dolayı hiç pişmanlık duymadım. Kendimi biraz Türkiyeli biraz Romanyalı hissediyorum. Romanya'da doğdum, babam ve akrabalarım orada ama hayatımı Türkiye'de kurdum. İşim, ailem her şeyim burada. Biz burada sadece para için kalmıyoruz. Burayı evimiz gördüğümüz için burada yaşıyoruz. Türkiye'yi memleketimiz sayıyoruz, İzmir'den başka bir yerde yaşamayı düşünmüyoruz."
Romanya'nın çifte vatandaşlık uygulaması olmaması nedeniyle Türk vatandaşlığına başvuramadıklarını belirten Badiu, başarılı bir basketbol kariyerine sahip olan oğullarının Türk milli takımına girmek istediğini söyledi. Badiu, oğullarının bunu başarması halinde vatandaşlıklarını Türkiye'ye taşımayı düşündüklerini bildirdi.
- Türk kahvesi ve sarma
Lena Badiu ise ilk yıllarında Türkiye'ye uyum sağlamakta güçlük çektiğini, Türkçe'yi alışveriş yaparken öğrendiğini, çocuklarının arkadaşlarının aileleriyle tanışarak çevre edinmeye çalıştığını söyledi.
Kendilerine çok sıcak bir ilgi gösterildiğini anlatan Badiu, "Ben buraya geldiğimde yemek yapmayı bilmiyordum. Buradaki arkadaşlarımdan öğrendim. Türk yemeklerini çok iyi öğrendim. Özellikle sarmada iddialıyım. Türk kahvesini de öğrendim. Her gün eşime yapıyorum. Romanya'yı çok özlüyorum, her yaz gidiyoruz ama oraya gittiğimde burayı da özlediğimi fark ediyorum" diye konuştu.
Romanya'da doğmasına rağmen tüm hayatını İzmir'de geçiren Alexandra Badiu ise Türkçe'yi anaokulunda öğrendiğini, Türk okullarında okuduğunu, hayatı boyunca hiçbir uyum problemi yaşamadığını ifade etti.
Ailenin doğma büyüme İzmirli olan en küçük ferdi Marcu Badiu ise basketbolda Türkiye milli takımına girmeyi hedeflediğini söyledi. Halen Karşıyaka Anadolu Lisesi'nde öğrenim gördüğünü ve geçen yıl oynadığı kulübün Türkiye 3'üncüsü olduğunu söyleyen Badiu, "İki ülke arasında bir karşılaştırma yapamam. Çünkü ben burada doğup büyüdüm. Kendimi Türk arkadaşlarımdan farklı biri olarak görmüyorum, onlar da görmüyor. Burada hedefim basketbolda başarılara devam edip Türk milli takımına girmek" dedi.