TÜRSAB İnanç Turizmi raporuna göre dünyada inancı için seyahat edenlerin sayısı 300 milyonu aştı. Yıllık 20 milyar doları bulan dünya inanç turizmi pazarı içinde Türkiye, hac ve umre için yaptığı 1,1 milyar dolarlık harcamayla yüzde 5 gibi hatırı sayılır bir paya sahip.
Türkiye, bu yıl inanç turizmi amaçlı olarak yurt dışına gönderdiği 461 bin vatandaşına karşılık 55 bin turisti ülkesinde ağırladı.
İnanç turizmine yönelik çalışmalar kapsamında dış tanıtımına üç semavi dinin kutsal mekanlarını da ekleyen Türkiye, 2005 yılında ilk kez 100 binin üzerinde inanç turistini ağırladı. Özellikle Papa 16. Benedikt'in Selçuk ilçesindeki Meryem Ana Evi'ni ziyaret etmesiyle 2007 yılında 144 bin turist rakamıyla rekor kıran Türkiye, sonraki yıllarda artış grafiğini sürdüremedi ve 2010 yılından sonra inanç turizmi gerilemeye başladı.
2012 yılında 66 bin inanç turistini ağırlayan Türkiye, geçen yıl 59 bin turist ile 2000'li yılların başındaki seviyesine geri döndü. 2014 yılının ilk yarısında 55 bin turisti ağırlayan Türkiye'nin biraz toparlanmasına rağmen yılı 100 binin altında inanç turistiyle kapatması bekleniyor.
Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan TÜRSAB Başkan Yardımcısı Hande Arslanalp, Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve üniversitelerin de katıldığı çalışma sonucu ortaya konulan verilere göre Türkiye'nin 43 ilinde inanç turizmine yönelik değerlerin bulunduğunu, bazı kentlerin dinler tarihi açısından büyük öneme sahip ibadethanelere ev sahipliği yaptığını, bazı kentlerde de farklı dinlerin kutsal mekanlarının bir arada bulunduğunu söyledi.
Böyle bir potansiyele sahip dünyada çok az ülkenin bulunduğuna dikkati çeken Arslanalp, bunun yeteri kadar değerlendirilemediğini ifade etti.
- Sultanahmet en çok ziyaret edilen 20. kutsal mekan
Dünyada en çok ziyaret edilen kutsal mekanlar listesinde Sultanahmet Camisi'nin 20'inci, Ayasofya'nın da 29'uncu sırada yer aldığını hatırlatan Arslanalp, Hatay'da St. Pierre Anıt Müzesi, Tarsus'ta St. Paul Anıt Müzesi, Selçuk'ta Meryem Ana Evi ve Demre'de St. Nicola Kilisesi gibi ziyaret potansiyeli çok yüksek mekanların bulunduğunu vurguladı.
Bu merkezleri ziyaret eden turist sayısının gerilemesinde öncelikle Irak ve Suriye'deki çatışmaların etkili olduğunu, insanların güvenli kaygısı nedeniyle seyahat planlarını ertelediğini ifade eden Arslanalp, inanç turizminde önemli potansiyeli bulunan musevi turist sayısında da Mavi Marmara Olayı ve İsrail ile yaşanan gerginlik sonrası büyük oranda düşüşler olduğunu kaydetti.
Sınır ötesindeki çatışmaların kısa zamanda çözülecek gibi görünmediğini ancak Türkiye'nin inanç turizmine yönelik tanıtımını artırarak rakamlarını yeniden yükseltebileceğini ifade eden Arslanalp, şöyle konuştu:
"2007 yılında inanç turizminde rekor kırılmasında Papa Benedikt'in Türkiye ziyaretinin etkisi olmuştu. Papa Francis'in yaptığı son ziyaretle dikkatler yeniden Türkiye'ye çekildi. Bu yıl ziyaretin etkisiyle yine belli bir oranda artış sağlayacağımızı inanıyorum. Ancak 2006'daki ziyarette olduğu gibi Papa, Meryem Ana Evi'ni ziyaret etmiş olsaydı etkisi çok daha farklı olurdu. Önümüzdeki dönemde tanıtım amaçlı daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. İnanç turizmine yönelik mevcut çalışmalar yeterli değil. Dergi ve gazetelere ilan vermekten ziyade inanç turizmine yönelik çalışma yapan acentelerle yüz yüze temasa geçerek tanıtım ve pazarlama yapılmalı."
Türkiye'nin sınırlarındaki çatışmalara rağmen istikrarını korumasının turist tercihlerini olumlu etkilediğini ifade eden Arslanalp, inanç turizminde ısrarlı çalışmanın devamı halinde ilk etapta 250 bin inanç turistini ağırlayabileceklerini sözlerine ekledi.