Özel Aile Danışma Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanlığını da yürüten Bıçakçılar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda hem çift hem de aile terapisi için daha çok insanın başvuruda bulunduğunu söyledi.
Duyguları önemsemek, dinlemek, fikirlere saygılı olmak, beraberliğe inanmak ve çözümü hedeflemenin iyi evlilik için temel kurallar olduğuna dikkati çeken Bıçakçılar, genelleme yapmak, akıl okumaya çalışmak, rekabet, tehdit, geçiştirmek, alaya almak ve sorunları geçiştirmeyi ise evliliğe zarar veren virüsler olarak nitelendirdi.
Son yıllarda evliliğe zarar veren bir diğer virüsün ise teknoloji, sosyal medya ve akıllı telefon bağımlılığı olduğunu kaydeden Bıçakçılar, "Evliliğiniz kötü gidiyorsa sosyal medyadan uzak durmalısınız, ilişkinize virüs bulaştırırsınız" dedi.
-Akıllı telefonlar kolaylaştırıyor
İlişkisi kötü giden çiftlerin kendini çökmüş hissettiğini anlatan Ferhan Bıçakçılar, şöyle konuştu:
"Sosyal medya bağımlıları kendi kırgınlığını, kederini yaşamak yerine önce eski sevgililer sosyal medyada arıyor ya da yeni alternatiflere bakmayı tercih ediyor. Biz aslında sosyal medya konusunda yasaklayıcı bir zihniyete sahip değiliz ama sizin bağışıklık sisteminiz zayıfladıysa nasıl dinlenmek zorundaysanız ilişkiniz kötü gittiğinde de sosyal medya konusunda dikkatli olmalısınız. Eğer iki problemli kadın sosyal medyada duygularını paylaşırsa erkeklere karşı daha kötü tutum geliştirebiliyor ya da erkek veya kadın duygularını paylaşırsa bu daha farklı sonuçlara yol açabiliyor."
Evliliğinde problem yaşayanların sosyal medyada daha çok vakit harcamaya başladığını, akıllı telefonların sosyal medyaya erişebilirliği daha kolay hale getirdiğini anlatan Bıçakçılar, eşlerin bütün akşamı ellerinde tablet veya telefonlarla geçirdiğini bildirdi.
Sosyal medyanın özel hayatın paylaşıldığı bir alan olmaması gerektiğine de işaret eden Bıçakçılar, sanal ortamın kişileri daha savunmasız hale getirdiğini kaydetti.
Bıçakçılar, sosyal medyanın evlilik sorunlarında bir neden değil, sonuç olduğunu, ilişkisi kötü giden çiftlerin sosyal medyada vakit geçirmeyi tercih ettiğini, eşini gün boyu özleyenlerin ise akıllı telefon, tablet ve bilgisayardan uzak durduğunu anlattı.
-Çift terapisini tercih edenler genelde 45 yaş altı
Teknolojik gelişmeler, konforlu yaşam, kentleşmenin bireylerde yalnızlaşma ve yabancılaşmaya neden olduğunu aktaran Bıçakçılar, kadınların en büyük sorununun "değersizlik", erkeklerin ise "yetersizlik" duygusu olduğunu açıkladı.
Yoğun stresin de ilişkileri zorladığını ifade eden Ferhan Bıçakçılar, iyi bir evlilik isteyenler için sıkıntıya katlanabilme ve değer bilmenin anahtar kavramlar olduğunu dile getirdi.
Çift terapisine daha çok kadınların ısrarı üzerine 45 yaş altı eşlerin katıldığına işaret eden Bıçakçılar, "Bir inşaat işçisi de eşiyle birlikte geldi. Erkekler biraz daha zor geliyor. Erkek bu durumu yetersizlikmiş gibi algılıyor, 'biz hallederiz' diyor. Ama evlilik ve aile danışmanlığı hiç kimse için tehlikeli bir şey değildir" diye konuştu.