Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Emrah Ayabak, tutuksuz sanık Abdülkadir Ayabak ve maktul Aziz Baş'ın nişanlısı Sevda Bulut, annesi Döndüye Baş ve babası Bekir Baş katıldı. Tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunması alınan sanık Emrah Ayabak, olay günü halasından çıktıktan sonra amcasının oğlu Abdülkadir ile karşılaştığını, gelin konvoyuna rastladıklarını, arabayı yolun ortasında durdurduklarını ve kendisinin araçtan indiğini söyledi.
Sanık, gelin arabasının yanına giderek adetten olduğu için bahşiş istediğini dile getirerek, 'Uzatılan bahşişi oradaki bir çocuk aldı. Ben alamadığım için istedim. Gelin arabasının şoförü camı kapattı. Arabanın arkasından biri çıktı ve 'gelin, konvoya katılın, benzinliğin oradaki düğün salonunun oraya gelin, bahşiş vereceğiz' dedi. Ben de bu sebeple düğün salonunun köşesine aracımı park ettim. Camım açıktı. Gelin arabasının şoförü birden aracından indi ve küfür etti. Ben de arabayla hareket edip, kaçmak istedim. Arabam çalışmadı ve açık olan camdan bana yumruk atmaya başladı' diye konuştu.
Kendisini korumak için amcasının oğluna yaslandığını ifade eden sanık Emrah Ayabak, düğün salonunun önündeki takım elbiseli kişiler arabaya doğru koştukları esnada aracının gazına bastığını ve damadın açık camdan kendisine vurduğunu anlattı.
Bir taraftan direksiyonu tutmaya çalıştığını, diğer taraftan saldırıya engel olmaya çalıştığını söyleyen Emrah Ayabak, şöyle konuştu:
'Ben damattan beni bırakmasını defalarca istedim. Bana hırsla vuruyordu. Karşıdan bir araba geliyordu ve damat vurmaya devam ediyordu. Karşıdan gelen arabaya çarpmamak için sola manevra yaptım. Damadın kısa süre sonra ayağının yerden kesildiğini gördüm ve frene bastım. Arabayı yavaşlattım, damat yine doğrularak vurmaya başladı. Araba yine gidiyordu. Damat yine beni çekiştirdi. Beni camdan dışarı çekiştirmeye başlayınca direksiyonun hakimiyetini kaybettim ve park halindeki minibüsü görmedim. Bu şekilde minibüse çarptım. Ben damadın arabayı bıraktığını zannediyordum. Çarpmanın etkisiyle arabadan indim. Ben minibüsün öteki tarafına geçerek damadı çıkarma çabasındaydım.'
Emrah Ayabak, kalabalığı görünce olay yerinden kaçtığını, arabasının camının bozuk olduğunu, aleyhinde uyuşturucu bağımlısı olduğunun söylendiğini, bu suçlamaları kabul etmediğini, olayın kazayla olduğunu ve kazaya sebep olan kişinin damat olduğunu, suçlamaları kabul etmediğini kaydetti.
Sanık Abdülkadir Ayabak da savunmasında, damada uygun bir nizamla camı bırakmasını söylediklerini, kesinlikle damadın kollarından tutmadıklarını, maktulü olaydan sonra hastaneye götürmek istediklerini ancak kalabalığı görünce canlarını zor kurtardıklarını söyledi.
Maktul Aziz Baş'ın annesi Döndüye Baş, babası Bekir Baş ile nişanlısı Sevda Bulut davaya katılma talebinde bulundu.
Duruşmada söz alan Sevda Bulut, sanıkların aracının önlerini 3 defa kestiğini, birincisinde zarf uzattıklarını ancak sanıkların kabul etmediğini ve 'bizi 100 liradan aşağısı kesmez' diyerek elleriyle sakallarını sıvazladıklarını belirtti.
Bulut, düğün salonunun önünde sanıkların aracının kendi araçlarının önünü kestiklerini dile getirerek, 'Biz düğün salonuna gitmek için Aziz ile birlikte araçtan indik. Eniştem Hakan Çevik 'siz gidin, ben geleceğim' dedi. Biz indiğimiz sırada sanıkların şoför olanının bizim konvoya doğru küfür ettiğini duyduk. Aziz küfürü duyunca şoför mahaline doğru sanıkların yanına gitti. Aziz'in kolu camın içindeydi. Sanıkların aracı da hareket etmişti. Sonrasını hatırlamıyorum. Sanıklardan şikayetçiyim' şeklinde konuştu.
Tanık Hakan Çevik ise sanık Abdülkadir Ayabak'ın maktul Aziz Baş'ın kollarından tutup çektiklerini, damadı çekerek, kurtarmaya çalıştığını dile getirdi.
Cumhuriyet Savcısı Tarık Fırat esas hakkındaki mütalaasında, sanık Emrah Ayabak'ın maktulün kolunu cama sıkıştırmak suretiyle aracıyla park halindeki minibüse çarptırarak 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan, sanık Abdülkadir Ayabak'ın da olayın başından itibaren diğer sanığın yanında yer alarak ısrarla para isteyip maktulü de arabaya doğru kollarından tutmak suretiyle çekmesinden dolayı 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme' suçuna iştirakten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti.
Mahkeme heyeti, suçtan zarar görme ihtimallerini göz önüne alarak, maktul Aziz Baş'ın annesi Döndüye Baş, babası Bekir Baş ile nişanlısı Sevda Bulut'un davaya katılma taleplerini kabul etti, sanık Abdülkadir Ayabak'ın üzerine atılı suçun niteliği ve yasadaki ceza haddini gözetilerek tutuklanmasına karar verdi.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 31 Ağustos'ta hayatını kaybeden Aziz Baş ile Sevda Bulut'un nikah ve düğün törenlerinin olduğu, gelin arabasıyla düğün salonuna gitmek üzere yola çıktıkları, şüpheli Emrah Ayabak'ın kullandığı aracın maktulün içinde olduğu arabanın önünü kestiği anlatıldı.
Düğün salonuna 50-100 metre kala şüpheliler tarafından gelin arabasının yeniden yolunun kesildiği ve bunun üzerine arabayı kullanan Hakan Çevik'in şüphelilerin yanına giderek tartıştığı, Aziz Baş'ın da olay yerine gidip, arabanın açık camından şüpheli Emrah Ayabak'ın yakasından tuttuğu ve her 2 şüphelinin Baş'ı kollarından tutarak aracın içine çektikleri belirtildi.
İddianamede, maktul Aziz Baş'ın bir kolunun aracın penceresine sıkışmış, diğer kolu dışarıda olduğu halde arabayla birlikte sürüklenmeye başladığı ve yaklaşık 40-50 metre gittikten sonra yolun sol tarafında park halinde duran bir minibüse çarptığı, çarpma neticesinde park halinde duran minibüsün altına başını çarparak savrulduğu ve hayatını kaybettiği hatırlatıldı.
İddianamede, şüpheli Emrah Ayabak'ın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına, diğer şüpheli Abdülkadir Ayabak'ın da "kasten öldürme suçuna iştirak" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.