Arınç'ın, 8 Aralık'ta Manisa'da düzenlenen bir toplantıda yaptığı konuşmada, "Geçenlerde bazı illerin isimleri değişse ne olur diye konuşuldu. Düşünün, bir karar verin. Hakkari 'Benim adım Çölemerik olsun' diyorsa, öbür taraftan Eğer, 'Bakır da neymiş, Diyarbekir olsa daha güzel olur' diyen varsa düşüneceğiz kardeşim. Zaman düşünme ve uygulama devri" yönündeki sözleri, geçmişte 'Diyarbekir' olarak anılan kentte heyecana neden oldu.
Diyarbakır Ansiklopedisi'nin yazarı ve editörü İhsan Işık, AA muhabirine, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın açıklamasını olumlu bulduklarını söyledi.
- "Diyarbekir isminde genel bir mutabakat olduğu görüşündeyim"
Sahabe orduları tarafından fethedildiğinde, şehre ilk Müslüman sivil ahalisi BenÂi Bekr kabilesi olduğundan Bekiroğulları diyarı anlamına gelen, "Diyarbekir" adının verildiğini ifade eden Işık, Meclisin ilk dönemlerinde ilin vekillerinin Diyarbekir milletvekilleri olarak temsil edildiğini ve cumhuriyetin ilk 14 yılında bu ismin kullanıldığını belirtti.
"10 Aralık 1937'de 'Diyarbekir' ismi hiç gereği ve bilimsel dayanağı yok iken 'Diyarbakır' olarak değiştirilmiştir. Diyarbekir isminde genel bir mutabakat olduğu görüşündeyim" diyen Işık, şunları dile getirdi:
"Yüzyıllardan beri şehrimizin en yaygın adı Diyarbekir olmuş, İslam kültürü ve medeniyeti tarihinde Diyarbekir ismi şöhret kazanmıştır. Şehir merkezi ve çevresinde ikamet eden hemşehrilerimiz, şehrimizin adını yüzyıllardan beri yaygın olarak Diyarbekir olarak kullanmışlardır. Diyarbekir isminde genel bir mutabakat olduğu görüşündeyim."
- "Dersim ismi geri verilecekse Diyarbekir adının iadesi şart"
Araştırmacı yazar Mehmet Ali Abakay, ilde tarihten bu yana en çok kullanılan ismin, "Diyarbekir" olduğunu söyledi.
İlin bugüne dek 7-8 kez isminin değiştiğine işaret eden Abakay, şöyle konuştu:
"Diyarbakır, 'Bakır diyarı' anlamına geliyormuş. Şehrin ismi değiştirilecek iken bunun bilimsel izahını yapanlar, öylesine sebeplere dayandırmışlar ki Bekir bin Vail Aşiretinin adını taşıyan şehri, Ergani-Maden civarında ocaklardan çıkarılan demire dayandırarak, 'bakırın diyarı' tamlamasını, "Diyarbakır" şeklinde sunmuşlardır."
"Dersim ismi geri verilecekse Diyarbekir adının acilen iadesi şart" ifadesini kullanan Abakay, şunları kaydetti:
"Bekir bin Vail, buraya gelirken şehrin Müslümanlaşması söz konusu değildi. Şehre 'Amida' adını Batılılar vermiştir, 'Amed' ismini kullanımı son dönemde artmıştır. Roma, 'Konsantinapolis' demiştir bir dönem. Baktığınızda şehre Türkler, 'Kara Amid', 'Kara Hamid', Süryaniler 'O'mid', Araplar, 'Amidi Sevda' demiştir. Her kesimin kendi dilinde isimlendirdiği şehrin ortak adı düşünüldüğünde üzerinde uzlaşılabilecek isimdir, 'Diyarbekir'."
- "Sayın Arınç'a konuyu gündeme taşıdığı için teşekkür ediyoruz"
Sur Belediyesi eski Başkanı Cemal Toptancı ise ulus devlet inşa etme adına yüzyıllık değerlerin bir anda yok sayıldığını savunarak, geleneklerde insanların mensubu oldukları ırk ile değil, doğdukları yerin ismiyle anıldığını belirtti.
Geçmişte Diyarbakır'ın birçok isimle anıldığını ifade eden Toptancı, isim değişikliklerinin, tarih sürecinde ilde hüküm süren medeniyetlerce gerçekleştirildiğini kaydetti.
Toptancı, "Ancak hiçbir medeniyetin şimdilerde seküler ve Kürt siyasetinin dayattığı 'Amed' ismini kullandığını yazılı ve tarihi belgelerde görmüyoruz. Hz. Ömer döneminde fethe mazhar olan Diyarbakır'ın bölgesel ismi hep, Diyarbekir ve Diyar-i Bekr olarak anılmış, şehrin merkezine ise 1867 yılına kadar, 'Amid' denilmiştir" diye konuştu.
Tek partili dönemde değiştirilen şehrin isminin yeniden Diyarbekir olmasını istediğini anlatan Toptancı, sözlerini şöyle tamamladı;
"Şehrimizin isminin ne Kemalist ulusalcılar gibi Diyarbakır ne de seküler Kürt siyasetinin dayatmak istediği gibi Amed olmasını istemiyor, ecdadımızdan bize intikal eden, o şiirsel isim 'Diyarbekir' olmasını istiyorum. Sayın Bülent Arınç'a konuyu gündeme taşıdığı için bir Diyarbekirli olarak teşekkür ediyoruz."