Nusra - Lübnan görüşmelerinde 'kadın' krizi

Lübnan istihbaratı tarafından gözaltına alınan IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’nin eski eşi Saca Duleymi’nin Malula rehineleri karşılığında serbest bırakıldığı Mart ayından bu yana ülkeyi terk etmediği ve Nusra Cephesi’ne bağış topladığı iddia edildi. Kuzey Haber Ajansı'nın aktardığı bilgilere göre, Duleymi 3 haftalık hamile ve 4-5 yaşlarındaki kızı Hacer de konuşmayı reddediyor.

Aynı operasyonda eşi ve iki çocuğu gözaltına alınan El Nusra'nın lider kadrosundan Enes Çerkes ise, aile üyeleri serbest kalana kadar askerlerin eş ve çocuklarını kaçırma tehdidinde bulundu ve rehin askerlerle ilgili pazarlıkları da durdurduğunu açıkladı.

Medyada yer alan 13 dakikalık bir videoda Çerkes, ''Müslüman kadın ve çocuklar serbest bırakılmadıkça pazarlıklar devam etmeyecek'' diyor. Çerkes, videoda Katarlı arabulucu ile de görüşmeyeceklerini belirtti.

Nitekim dün gelen Arabulucu Alhemt El Hatip, Lübnanlı yetkililerle görüştükten sonra Arsal'a gitmeden Lübnan'dan ayrıldı.

"KADIN IŞİD LİDERİNİN ESKİ EŞİ"

Lübnan İçişleri Bakanı Nihad el Maşnuk, yaklaşık 10 gün önce gözaltına alınan kadının IŞİD Lideri Bağdadi'nin eski eşi olduğunu söyledi. Maşnuk, ''Gözaltındaki kadın 3 kez evlenmiş. Bunlardan biri de Bağdadi ve bu evlilikten bir kızları var. Bu DNA ile doğrulandı. Kadın şimdi bir Filistinli ile evli ve hamile'' dedi.

Kadının adının Saca Duleymi olduğunu doğrulayan Lübnanlı Bakan, ''Duleymi radikal gruplarla bağlantılı ve yaklaşık 1,5 yıldır Lübnan'da'' dedi. Yakalandığında beraberindeki çocukların (iki erkek, bir kız) şimdi çocuk yuvasında olduğunu kaydeden Maşnuk, kadının kendilerine soruşturmalarda yardım edebileceğini savundu.

Ancak Irak, kadının Bağdadi ile bir bağının bulunmadığını iddia ediyor. Irak İçişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, sözkonusu kadının Bağdadi'nin eşi değil, Irak'ın güneyindeki bir bombalı saldırıyı gerçekleştiren bir adamın kardeşi olduğu ileri sürülmüştü.

LÜBNANLI KOMUTAN SAVAŞ İLAN ETTİ

Öte yandan Lübnan Genelkurmay Başkanı Can Kahveci, 6 askerin pusu sonucu birinin de bomba imha ederken ölmesinin ardından, silahlı gruplara karşı, sonu açık bir savaş ilan etti. Kahveci, ''Terörizmle ve teröristlerle savaşımız sonu açık bir savaştır ve özellikle de dağlık alanların derinlerine girdikçe bunun yıpratma savaşı olacağını bekliyoruz. Bize vurulan her bir darbe karşısında 100 darbe vuracağız. Ne kadar sürerse sürsün bu savaşı kazanacağız'' dedi.

Ancak gerçekte Lübnan'ın silahlı gruplarla savaşma gücü limitli. Trablus kentindeki geçen ayki çatışmalar bunun göstergesi. 50 kişilik silahlı bir gruba karşı yüzlerce askerin katıldığı çatışmalarda ikisi komutan 16 asker hayatını kaybetmişti. Yine Arsal'daki çatışmalar da başka bir örnek. Bir hafta Arsal işgal atında kalmış 20 asker ölmüş, 30'dan fazlası da rehin alınmıştı. Bunun da askerlerin maaş, bedava eğitim ve sağlık hizmeti için askere gitmesinden kaynaklandığı ifade ediliyor.

Nusra - Lübnan görüşmelerinde 'kadın' krizi

Lübnan'ın Nusra'ya yakın bazı kadın ve çocukları gözaltına alması sonrası Nusra Cephesi pazarlık görüşmelerini kesti ve sert bir tehdit yayınladı