Dolar

34,8774

Euro

36,7330

Altın

3.039,84

Bist

10.113,81

Papaz Michel'den çarpıcı açıklamalar

Katolik bir Cizvit Papazını, geleneksel Arap kıyafetleri ile beyazlar içinde görmek şu hayatta çok sık başımıza gelen şeylerden değil. Cizvit Papazı Thomas Michel, Katar'da tanıdığım en ilginç isimlerden. Michel ile, Papa'nın Türkiye ziyaretinin hemen ardından, Katar'ın Milli Günü'ne haftalar kala düzenlenen bir kutlama gecesinde karşılaştım. İslam'a büyük ilgi ve hayranlık duyan, son kitabını Risale-i Nur üzerine yazmış bu son derece enteresan ve sevimli Papaz'a ilk aklıma gelen soruları sordum…

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-12-04 10:33:31

Papaz Michel'den çarpıcı açıklamalar

TIMETURK / FEYZA GÜMÜŞLÜOĞLU-DOHA


Papa'nın Türkiye ziyareti son günlerin en sıcak konusuydu. Sizce Papa Türkiye'ye neden geldi?

Papa'nın en temel motivasyonu mültecilerdi. Diyanet'te yaptığı konuşmada, Türk hükümetine mülteciler için yaptıklarından dolayı teşekkür etmesi de bunun bir göstergesiydi. Papa'nın Türkiye'ye ve hükümetine karşı sempatisinin sebebi, bilhassa Suriyeli mültecilere yapılan devasa yardımlardır. Esas olarak Papa bir ülkeye gideceği zaman, o ülke dünya genelinde yaşanan krizlerin çözümüne yardımcı mı oluyor yoksa krizi mi körüklüyor, buna dikkat eder.

Papa'nın Erdoğan ile görüşmesinde neler konuşulduğunu düşünüyorsunuz?

Papa'nın Halki ruhban okulu ile ilgili beklentileri olduğu muhakkak. Bu konuda ne gibi sözler verildi bilmiyoruz, fakat Erdoğan ruhban okulunun açılacağı sözünü ilk verdiğinde Hristiyan dünyası çok mutlu oldu ve ümitlendi. Görüşmede bu konu gündeme geldi mi bilemiyorum ama Papa için bu önemli bir husus zira Papa Ortodokslarla birliğe çok önem veriyor ve Hristiyanlar için önemli olan bir şey Papa için de önemli…

Yeni Papa'nın İslam'a, Müslümanlar'a bakışı nasıl?

Yeni Papa'nın Müslümanlarla iyi ya da kötü, geçmişten gelen bir ilişkisi yok. Hayatının büyük kısmını Latin Amerika'da, Müslüman nüfusun azınlıkta olduğu bir yerde geçirmiş biri. Dolayısıyla önceki Papa'dan farklı. Bunun avantajı, Müslümanlarla ilgili negatif bir arka planı yok. İslam dünyası ile sıfırdan, yeni bir sayfa açması daha kolay çünkü geçmişten gelen bir deneyim, önyargı ya da bilgi yok. Fetullah Gülen'in kim olduğunu bile bilmiyordur, ki bu da gayet normal.

Gülen hareketine sempatiniz biliniyor. Türkiye'deki gelişmelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Fethullah Gülen'e büyük saygı duyuyorum. Açık fikirli, geniş ufuklu bir İslam anlayışı var. Okulları da beni çok etkiliyor. Çok önemli bir iş yaptıklarını düşünüyorum. Benim ülkemde (ABD) çok güzel işler yaptılar ve yapıyorlar. Bir gün New Jersey'de bir rahiple konuşuyordum, ''Türkler toplumumuzu çok olumlu bir şekilde dönüştürüyor'' dedi bana. Hayatında ilk kez Yahudi bir haham ile Türk kültür merkezinde görüştüğünü söyledi. ABD'de, genel olarak Batı'da en büyük problem insanların Müslümanları tanımıyor olması. Batı'da insanlar İslamla alakalı görüşleri daha çok medyadan ediniyor. Yakın zaman önce çıkan istatistiklere göre yüzde 47 İslam hakkında negatif kanaate sahip, yüzde 24 ise olumlu. Şahsi tecrübeleri yoluyla Müslümanları bilenlerden ise yüzde 24 olumlu, sadece yüzde 8 negatif kanaat taşıyor. Bu şu demek, insanları birbirleriyle tanıştırmak, kaynaştırmak gerekiyor. İslam'ı medyadan öğrenenleri bu gruptan çıkarıp, şahsi tecrübelerle öğrenenler grubuna koymalısınız. Gülen hareketinin genç temsilcilerinin ABD'de yaptığı da tam olarak bu. İslam aleyhindeki önyargıları kırmak için yapılması gereken şeyi yapıyorlar. Türkiye'nın dünyadaki imajı için önemli bu.

Gülen hakkındaki iddialardan haberdar mısınız?

Türkiye'de CIA için çalıştığı, Vatikan ajanı olduğu söyleniyor, ABD'de ise bambaşka şeyler iddia ediliyor: Gülen'in yeni Humeyni olduğu, Türkiye'de İslami bir devlet kurmaya çalıştığı… Her iki tarafın da ortak noktası, bu iddiaların insanları endişelendirecek nitelikte olması. ABD'de ilerici, yenilikçi bir İslam ve Türkiye görmek istemeyenler bu propogandayı yapıyor.

Batı medyası IŞİD üzerinden Müslümanlar aleyhine propoganda yapıyor. 'Madem İslam barış dini, IŞİD neden var' diye soran bir Hristiyana cevabınız ne olurdu?


Bugüne kadar binlerce Müslüman tanıdım. Mısır'da okudum, Tunus'ta, Endonezya'da, Malezya'da, Türkiye'de yaşadım. Onlarca ülkede ders verdim. Müslüman komşularım, öğrencilerim, dostlarım oldu. Tanıdığım Müslümanlar'ın istisnasız tamamına göre İslam tam anlamıyla bir barış diniydi. Hayatları boyunca şiddete bulaşmamış, çocuklarını şiddetten uzak yetiştiren insanlardı hepsi. Söz konusu aşırı gruplar tamamen küresel hegemonya ile alakalı. ABD'nin süper güç oluşuna, despot rejimler trafından bastırılmış olmaya öfkeli insanlar, uç noktalara giderek sesini duyurma yoluna gidebiliyor. Sistem dışına itilen, sesini duyuramayan öfkeli insanlar, dinlerinin aşırı formuna sarılıyor. Bu tür aşırı grupların çok uzun süre hayatta kalacağını düşünmüyorum çünkü hiçbir zaman çok kalabalık kitlelelerin desteğini kazanmıyorlar. IŞİD'in de 5 seneye kalmadan yok olacağını düşünüyorum.



Son kitabınız Said Nursi ve Risale-i Nur üzerine. Kitapta tam olarak ne anlatıyorsunuz? Nursi'nin öğretisinde ve eserlerinde dinlerarası diyalog mesajları var mı?

Said Nursi günümüz tabiri olan diyalog kelimesini kullanmasa da, ''birlik, dayanışma, hakiki Hristiyanlarla işbirliği'' gibi kavramlardan bahseder. Hakiki Hristiyanlar derken, Hz İsa'nın yaşantısına ve öğretilerine bağlı kalanlardan söz ediyorum.

Said Nursi ile ilgili kitabım, Said Nursi'nin felsefesini izah etmeye çalıştığım makalelerin derlemesi. Ümit, ahiret, savaş ve barış, adalet, birlik ve Hristiyanlarla işbirliği gibi konularda Nursi'nin düşünce ve felsefesi… Yıllardır Risale-i Nurları okuyan biri olarak, Nursi'nin bugünün insanına yardımcı olacak mesajlar verdiğini görüyorum.

THOMAS MİCHEL HAKKINDA

1967 yılında rahip olan Thomas Michel, 1971'de Endonezya'da bulunduğu sırada Cizvit tarikatına katıldı. Mısır ve Lübnan'da İslami çalışmalarda bulundu. 1978'de Chicago üniversitesinde İslam düşüncesi alanında doktorasını aldı. 1981'de Vatikan dinlerarası Diyalog Papalık Konseyinin Asya birimine atandı. 1988'de aynı konseyin İslam biriminin müdürlüğüne getirildi ve 13 yıl burada görev yaptı. 1994'ten beri Asya Piskoposlar Federasyonu Sekreterliği, 1996'dan beriyse Roma'daki Dinlerarası Diyalog Cizvit Sekreterliği görevlerini yürütmekte.

Mishel aynı zamanda Georgetown üniversitesindeki Prens el Velid Merkezi'nin Müslüman-Hristiyan Birlikteliği Merkezi akademik konseyi ve Kudüs'teki Halidi kütüphanesinin uluslararası danışma kurulu üyesi.

Son bir senedir, merkezi Washington'da bulunan Georgetown üniversitesinin Katar kampüsünde din dersleri veren Mishel'in son kitabı Said Nursi ve Risale-i Nur üzerine.


CİZVİTLER (JESUİTS)

Katolik Hristiyanlığın 'İsa Cemiyeti' de denilen ikinci büyük tarikatı. 16. yüzyılda İspanyol asıllı Loyolalı Ignatius tarafından kuruldu. Daha çok eğitim, araştırma ve kültürel aktivitelerle ilgileniyorlar. 2003 yılı itibarıyla dünya genelinde 17 bin Cizvit olduğu belirtiliyor. Yalnızca ABD'de 50'den fazla lise ve üniversiteleri bulunuyor. Georgetown üniversitesi, bu okullar arasında en prestijli olanı. Şu anki Papa Francis'in de Cizvit olduğu biliniyor.

Haber Ara