Halep düşerse bu facia kapımızda

Çavışoğlu, Kanal 24 televizyonunda katıldığı bir programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Suriye krizi konusunda Beşşar Esed'in gitmesi gerektiğine dair Türkiye ile ABD arasında bir görüş ayrılığı bulunmadığını belirten Çavuşoğlu, sadece atılacak adımlar noktasında farklı görüşler olduğunu kaydetti. ABD Başkanı Barack Obama'nın, daha önce de Esed'in gitmesi gerektiğini belirttiğini anımsatan Çavuşoğlu, çözüme dair kapsamlı, tutarlı ve uygulanabilir bir planın olması gerektiğini vurguladı.

Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye içinde askeri operasyon konusunda çekimser davrandığını kaydederek, şunları söyledi:

"Ancak IŞİD'e yönelik yavaş yavaş görüş birliği oluşmaya başladı. Hava saldırılarının yetersiz olacağını en baştan söyledik. ABD'nin başlangıçta tereddütleri vardı ama Suriye'de uçuşa yasak bölge konusunda ABD ile pozisyonlarımız yaklaştı. Bunun için BMGK kararına da gerek yok. Eğit-donat konusunda da çalışmalar sürüyor. Sadece Türkiye'de değil, farklı ülkelerde, farklı yerlerde eğit-donat çalışmaları olacak." Fransa'nın "uçuşa yasak bölge" konusunda Türkiye ile tamamen hemfikir olduğunu belirten Çavuşoğlu, insani, askeri ve stratejik açıdan böyle bir alana ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Halep'teki duruma da dikkati çeken Çavuşoğlu, "Halep düşerse 2 milyon insan sınıra gelebilir" değerlendirmesinde bulundu.

Rusya-Batı mücadelesi

Son dönemde artan Rusya-Batı arasındaki mücadeleye de değinen Çavuşoğlu, Berlin Duvarı'nın yıkıldığını ancak taşların hala yerine oturmadığını kaydetti. Çavuşoğlu, "Zihinlerdeki duvar yıkılmadı. Soğuk savaşın zihinlerde varlığı var. Bu son zamanlarda daha belirgin ortaya çıktı" dedi.

Rusya'nın Kırım'ı ilhakının hiçbir gerekçesi olamayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Karabağ niye çözülmüyor, Batı-Rusya çekişmesi var. Soğuk savaşın hala devam etmesinin bedelini, Ukrayna, Ermenistan, Gürcistan ödüyor ama Batı'nın buralara faydası da yok. Ukrayna'ya ne kadar faydası var, yok. Rusya'nın da Batı'nın da geçmişten ders alıp, soğuk savaşın nelere mal olduğunu hatırlaması lazım."

Bağdat'ta yeni yönetim

Bağdat'ta göreve gelen yeni hükümetle temasların olumlu şekilde başladığını kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'nin Irak güvenlik güçleri için de eğit-donat yardımında bulunacağını belirtti.

Yeni hükümette farklı kesimlerden bakanlar olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Ancak bu yeterli değil, uygulamada görmek lazım. Maliki hala sistemin içinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak eğer sistemin çok içinde etkili olursa geçmişteki aynı hataların bir kısmı yapılabilir" dedi.

Irak ordusunun da yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, mezhepçi bir yapılanmanın doğru olmadığını vurguladı.

Kıbrıs meselesi

Doğu Akdeniz'deki sondaj ve arama çalışmalarının hiçbir geçerliliği olmadığını ve söz konusu ülkelerin mevcut konjonktürden dolayı böyle bir girişimde bulundukları belirten Çavuşoğlu, "Eğer münhasır ekonomik bölge ilan ederlerse buraya gemilerimizi göndereceğimizi söyledik. Attıkları adımın çözüme bir faydası yok" dedi.

Bölgedeki kaynaklar üzerinde KKTC'nin de eşit hakkı bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Görüşmeler devam ederken, petrol araştırması iyi niyet göstergesi değil. Bir taraftan barış için taraflar diyaloğu ararken, sondaj devam etsin derseniz, o zaman KKTC'ye de dersiniz ki: Arama sondajı birlikte yürütelim. O da olmuyorsa ortak şirket kurulsun, çalışmalar yapılsın, gelir paylaşılsın ama Baboros Gemisi'ni göndermemizi mazeret gösterip, masadan çekiliyorsunuz." Çavuşoğlu, Türkiye'nin çapraz ziyaretlerin bir an önce başlamasını istediğini ve müzakerecilerin bakanlar düzeyinde kabul edilmesini önerdiklerini de kaydetti.