IŞİD, gelirinin önemli bir kısmını buradan sağlıyor
Suriye ve Irak'ta günlük 350 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol yataklarını kontrolü altında tutan IŞİD, gelirinin önemli bir kısmını buradan sağlıyor. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin operasyonları ise, bu gelirin azalmasına yol açıyor
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-30 10:17:36
Suriye ve Irak’ta Haziran ayından beri ilerleyişini sürdüren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), gelirinin önemli bir kısmını ele geçirdiği topraklardaki petrol kuyularından sağlıyor. Elde ettiği petrolün bir kısmını ham olarak, bir kısmını da ele geçirdiği ya da kendi kurduğu mobil rafinerilerde işledikten sonra aracılara satıyor.
ABD merkezli bağımsız enerji araştırma kurumu IHS’nin raporuna göre, IŞİD Irak’ta ve Suriye’de günlük toplam 350 bin varil üretim kapasitesi olan petrol sahalarının kontrolünü elinde tutuyor. 350 bin varil petrol, Türkiye’nin günlük petrol ihtiyacının neredeyse yarısı…
IŞİD Irak’ta Bağdat yakınlarında iki, Suriye sınırında bir ve Kerkük çevresinde irili ufaklı birçok petrol sahasını ele geçirdi. Bazı petrol yatakları için peşmerge ve Irak ordusu, IŞİD’le savaşmaya devam ediyor.
Suriye’de ise, ülkenin 2011’de başlayan ayaklanma öncesinde kullanılan petrolünün yüzde 60’ına sahip Deyr-ez Zor’un tümü Temmuz’dan beri, ülke petrol yataklarının yaklaşık yüzde 40’ına sahip Haseke eyaletinin bir kısmı ve yine irili ufaklı petrol kuyularının olduğu Rakka eyaletinin tamamı Ocak ayından beri IŞİD’in elinde.
Temmuz 2014’te Şam’dan yapılan açıklamaya göre, Suriye’nin günlük 385 bin varili bulan petrol üretimi, iç savaşla birlikte günlük 164 bin varile indi. Ancak IŞİD en büyük petrol sahalarının bulunduğu Deyr-ez Zor, Rakka ve Haseki’nin bir bölümünü ele geçirdikten sonra Esed rejiminin kontrolündeki üretim, günlük 28 bin varile kadar indi. Bu rakama, Haseki’nin diğer bölümünü elinde tutan Kürtlerin ürettiği petrol dahil değil.
‘IŞİD’in yıllık petrol geliri 800 milyon dolar’
20 Ekim’de çıkan IHS raporuna göre, IŞİD’in iki ülkede kontrol altında tuttuğu sahalarda ürettiği petrol miktarı, günlük 50-60 bin varil arasında değişiyor. IHS, IŞİD'in bu petrolden elde ettiği günlük gelirinin yaklaşık 2 milyon dolar olduğunu belirtti. Bu da yıllık 800 milyon dolar, yani bir milyar 700 milyon Türk Lirası’na denk geliyor.
ABD Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarat Müsteşarı David Cohen ise, tahminlere göre IŞİD’in petrolden günde bir milyon dolar civarında gelir elde ettiğini söyledi. 24 Ekim’de Washington merkezli Carnegie Endowment for International Peace adlı düşünce kuruluşunda konuşan Cohen, IŞİD’in köklü karaborsa bağlantıları olduğunu belirtti.
IŞİD’in petrolden önemli bir gelir elde etmesinin yanı sıra uzmanlar, bunun Irak ve dünya petrol piyasası için önemsiz bir miktar olduğu görüşünde. Al Jazeera’ye konuşan Paris merkezli Akdeniz Enerji Gözlemevi Direktörü Sohbet Karbuz, “Özellikle Irak için önemli olan güneyden yani Basra’dan ihraç edilen petroldür. IŞİD’in elindeki sahalar piyasa için belirleyici değildir.” diyor.
IŞİD’in petrol üretimi ile ilgili rakamların da tahminden öteye gidemeyeceğini vurguluyor: “Şu an Libya’da bile ne kadar petrol ihraç ediliyor, bunu bilmiyoruz. Biri ortaya bir rakam atıyor, inanan inanıyor. Libya gibi bir yerde bilmiyorsak, IŞİD devede kulaktır.”
‘IŞİD şu anda kendine mali kaynak yaratıyor’
Al Jazeera’ye konuşan Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Dr. Volkan Özdemir de, IŞİD’in elindeki petrolün kendisi için büyük ama dünya piyasaları için küçük bir etkisi olacağını söylüyor. Özdemir, Irak’ın şu andaki günlük üretiminin 3 milyon varilin üzerinde olduğunu hatırlatarak IŞİD için konuşulan 50-60 bin varil üretimin dünya piyasalarını , petrol fiyatlarını etkileyecek bir rolü olmadığını ifade ediyor. Özdemir’e göre IŞİD mütevazı petrol sahalarını ele geçirip kendi örgütsel faaliyetlerini yürütüyor:
“IŞİD kendi petrol sahalarındaki satışlardan kendine mali kaynak yaratıyor. Uluslararası petrol piyasalarındaki etkinliği sınırlı. Günlük üretimi 93 milyon varil olan piyasada, binde birin bile altında bir üretimle IŞİD’in fiyatlara etki etmesi mümkün değil.
Özdemir, IŞİD’in ele geçirdiği petrol sahalarında büyük uluslararası şirketlerin bir etkinliği olmadığını da vurguluyor.
Kara borsaya, aracılara ve Esed rejimine satış yapılıyor
IŞİD’in elinde Irak sınırları içinde üç rafineri var. Suriye’de işleyen iki rafineri ise (ülkenin batısındaki Banyas ve Humus rafinerileri) Esed rejiminin elinde. Irak’taki rafineri çalışanları çatışmalar sırasında kaçtı ancak IŞİD, Iraklı çalışanlara kendilerini koruyacağı sözü vererek çalışmaya devam etmelerini istedi. Böylece rafineriler tam kapasite olmasa da IŞİD’in elde ettiği petrolü işlemeye devam etti. Cohen aynı konuşmada, IŞİD’in Irak’ta elinde tuttuğu rafinerilerde işlediği petrol ürünlerinin satışından da gelir sağladığını söyledi:
“Öyle görünüyor ki, IŞİD’in kontrolünde olan bölgelerden çıkarılan petrolün bir kısmı önce Irak’taki Kürtlere, sonra da onlar aracılığıyla Türkiye’de satıldı. Esad rejiminin de ahlaksızlıklarının bir başka göstergesi olarak IŞİD’le petrol alımına yönelik anlaşma yaptığı sanılıyor.”
Londra merkezli uluslararası düşünce kuruluşu Chatham House’a göre, IŞİD’in bölgede mafyalaşmış aracılara sattığı petrol Irak Kürdistan bölgesi, Türkiye ve İran’a gönderiliyor.
İşlenmiş petrolün fiyatı daha yüksek
Chatham House, IŞİD’in Suriye’de ‘geçici ve eğreti’ mobil rafinerilerde petrolün bir kısmını işlediğini ve bu şekilde daha hızlı ve kolay satış yaptığını belirtiyor. Aynı zamanda petrolün kara borsaya ve hava saldırısı yapmaması karşılığında Esed yönetimine doğrudan satıldığını söylüyor. Temmuz ayından beri tamamı IŞİD’in elinde bulunan Deyr-ez Zor kentinde Ömer petrol sahasının önündeki alıcı kuyruğu, 2 kilometreye kadar uzanıyor. İngiliz The Economist dergisinin istihbarat birimi, yaptığı araştırmalarda IŞİD’in bu sahadan günlük 20 bin varil petrol elde ettiğini ortaya çıkardı. IŞİD buradan aracılara ve rejime yapılan satışta varil başına 10-22 dolar arası alırken, Türkiye’deki aracılara gönderilen petrol daha yüksek fiyatlara satılıyor.
Reuters’a konuşan Iraklı yetkililer, IŞİD’in Musul’dan elde ettiği petrolü Türkiye’de satan aracılara 25 dolara sattığını söyledi. Aynı zamanda Suriye’de ürettikleri dizelin bir kısmını kendi araçları için kullanırken, kalanını benzin istasyonlarına sattıklarını belirtti. Musul’daki benzin istasyonu sahibi de, aracıların IŞİD’den aldığı dizelin litresini, işleme kalitesine göre bir veya bir buçuk dolara satın aldığını söyledi. Bu da Irak ve Suriye’de dizel fiyatlarını neredeyse üç katına çıkardı.
Suriye ve Irak’taki petrol şirketleri çalışanları tahliye etti
Özgür Suriye Ordusu Deyr-ez Zor ve Rakka’ya girdiğinde buradaki kuyularda daha az elemanla da olsa çalışmayı sürdüren İngiltere-Hollanda ortaklığındaki Royal Dutch Shell, Fransız Total ve Kanadalı Petro Canada şirketleri, IŞİD’in etkili olmaya başladığı 2013 sonunda çalışanları tahliye etti ve petrol çıkarma işlemi durdu. Bu şirketler Mart 2011’de başlayan ayaklanma öncesinde bu sahalardan günlük 90 bin varil petrol elde ediyordu.
Irak’ta ise durum uluslararası petrol şirketleri açısından daha kritik… Kanıtlanmış petrol rezervleri 144 milyar varilin üzerinde olan Irak, OPEC ülkeleri arasında dördüncü büyük rezerve sahip. Bunun tahmini 45 milyar varili Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) idaresindeki topraklarda.
IŞİD’in 9 Haziran’da Musul’a girmesinin ve şehrin çevresindeki irili ufaklı petrol kuyularıyla bir rafineriyi ele geçirmesinin ardından, uluslararası petrol şirketleri ülkedeki çalışmalarına devam etmekte bir sakınca görmedi.
Ancak IŞİD IKBY’nin merkezi Erbil ve Irak’ın başkenti Bağdat’a doğru ilerlerken, 17 Haziran’da, İngiliz petrol şirketi BP Irak genelinde çalışanlarının yüzde 20’sini, Amerikalı petrol devi Exxon Mobil ise sayı vermemekle birlikte çalışanlarının büyük kısmını tahliye etti. Iraklı yetkililer bu şirketlerin çalıştığı petrol sahalarında herhangi bir güvenlik riski olmadığını açıkladı ancak bu iki şirketin ülkedeki operasyonları, eksik kadroyla devam etti.
IŞİD Erbil’e yaklaştı, Obama operasyon emri verdi
Musul’dan Erbil’e ilerleyen IŞİD ile peşmergenin çatışmaları, 7 Ağustos’ta Erbil’e 40 kilometre kadar yaklaştı. Bunun üzerine Amerikalı başka bir petrol devi Chevron IKBY’deki çalışanlarının büyük kısmını Irak dışına çıkardı. Exxon Mobil, bir tahliye daha gerçekleştirdi ve Kürdistan bölgesinde kalan çalışanlarının sayısını da minimum seviyeye indirdi. Kürdistan’da operasyonları olan İngiliz Gulf Keystone ve Norveçli DNO firmaları çalışanlarını tahliye etmedi ancak onların da hisselerinde diğerleri gibi düşüş yaşandı. Başka bir Amerikan petrol şirketi Marathon ise, ‘her an tahliyeye hazır olduklarını’ duyurdu.
8 Ağustos gecesi ABD Başkanı Barack Obama, ‘Irak’taki binlerce sivilin hayatını kurtarmak için insani yardım’ ve ‘bölgedeki Amerikalı personeli korumak’ amacıyla ABD ordusuna Irak’a hava operasyonu yapma yetkisi verdiğini açıkladı.
9 Ağustos sabaha karşı 4.30’da ABD uçakları IŞİD mevzilerini vurdu.
Erdoğan: ‘Bunların derdi insan değil, petrol’
23 Ekim’de Letonya Üniversitesi’nde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı ülkelerinin petrol bölgelerini korumak için koalisyon kurarak IŞİD’e yönelik operasyon başlattığını vurguladı. Suriye ve Irak’ta yıllardır süren iç savaşa ve çatışmalara müdahale etmeyen Avrupa Birliği ülkelerini ve ABD’yi eleştirdi:
“Ne zaman IŞİD terör örgütü çıktı, petrol kuyularını tehdit etti, hemen müdahale ettiler. Demek bunların derdi insan değil, petrol.”
IŞİD’in elindeki petrol kuyuları hedef alındı
ABD ordusu ve koalisyon güçleri, öncelikle Erbil ve Bağdat yakınlarındaki IŞİD mevzilerini bombaladı ve bu şehirlere yönelik tehdidi uzaklaştırmaya çalıştı. Ardından petrol gelirini kesmek için, IŞİD’in elindeki petrol kuyularını hedef almaya başladı. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre Irak’ta IŞİD’e karşı hava saldırılarının başlamasının ardından örgütün üretimi yüzde 70 düştü ve günlük 20 bin varile geriledi.
Saldırılarla birlikte IŞİD’in Suriye’deki günlük petrol üretim miktarında da 8 bin varillik bir düşüş olduğu tahmin ediliyor. Ancak Wall Street Journal’a konuşan bir IŞİD militanı, azalsa da petrol çıkarma faaliyetinin devam ettiğini, petrol kuyuları üzerine yapılan hava saldırılarının tahminlerinden daha zayıf olduğunu söylüyor.
Suriye’deki rafinerilere operasyon
İlk operasyonunu Irak’ın kuzeyinde peşmerge yakınlarındaki IŞİD mevzilerine yapan ABD’nin öncülüğündeki koalisyon ülkeleri, 23 Eylül’de ilk kez Suriye’yi de havadan vurdu. Suriye’nin önemi, Irak Petrol Bakanlığı kaynaklarına göre IŞİD’in Irak, Suriye, Türkiye ve İran’da sattığı petrol ürünlerinin neredeyse tamamının Suriye’deki mobil rafinerilerde işleniyor olması…
Operasyonun ardından Amerikan Merkez Komutanlığı CENTCOM’dan yapılan açıklamada, Deyr-ez Zor’un ıssız alanlarında IŞİD’in kontrol ettiği 12 mobil rafinerinin vurulduğu belirtildi:
“Küçük ölçekli rafineriler IŞİD’in operasyonlarını sürdürmesi için yakıt ve Irak ve Suriye’deki saldırıları için para sağlıyor. Günde 300-500 varil petrol işleyen IŞİD’in bu rafinerilerden neredeyse günlük 2 milyon dolar gelir elde ettiği tahmin ediliyor.”
Al Jazeera’ye konuşan Bosphorus Energy Club Başkanı Mehmet Öğütçü de şu andaki üretimin dünya piyasalarını etkileyecek bir boyutu olmasa da bölgesel bir tehdit yarattığını anlatıyor:
“Bölgesel olarak sınırlar ötesi, yasadışı üretimi canlandırıyor. Bu petrol şu anda ilkel şartlarda mobil rafinelerde işleniyor. İlerde ciddi firmalar tarafından işlenirse o zaman bir güç olarak ortaya çıkabilirler çünkü ellerinde günlük 350 bin varil üretim kapasitesi var. Şu anda Kürtlerin günde 250 bin varil üretim yaptığını hatırlarsak, bu ciddi bir rakam. İŞİD’in ihracatı şu anda ciddi boyutt adeğil. Savaşlar olsa da petrole ihtiyaç olunca durum değişebiliyor.”
‘Dizelde büyüme düşer’
IŞİD’in yaptığı petrol kaçakçılığının Türkiye’ye de etkileri var. Al Jazeera’ye konuşan ismini vermek istemeyen bir akaryakıt şirketi yöneticisi özellikle yaz aylarında kaçak dizelin Güneydoğu’daki pazarı ciddi bir şekilde etkilediğini ancak son 1-2 ayda alınan önlemlerle şu anda geçişlerin sınırlandığını anlattı:
“Devlet o konuda ciddi önlemler aldı. Özellikle dizelde ciddi bir etki gördük. Önce güneyde dağıtıyorlardı ama Konya, Aksaray’a kadar geldiği oldu. Dizelin ulaşımı daha kolay, eski kamyonlarla yapabiliyorsun. Bu benzinde mümkün değil. Şu anda ciddi engeller olsa da bu yılın genelinde dizelde yüzde 5 büyüme bekliyorduk, bu yarıya inebilir.”
ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı Cohen 24 Ekim’de, koalisyon güçlerinin operasyonlarının yanı sıra, Türkiye ve IKBY’nin sınırda arttırdığı güvenlik önlemlerinin de kaçakçılığı azalttığını açıkladı. ABD’nin, IŞİD’den aldığı petrolle ticaret yapanlara yaptırım uygulayacağını söyledi.
Ece Göksedef -Melis Kobal / Al jazeera
SON VİDEO HABER
Haber Ara