Kobani’de bir Amerikalı: Rojava’yı terk etmeyeceğim
IŞİD’le savaşmak isteyen 28 yaşındaki Amerikalı Jordan Matson, internet üzerinden irtibat kurduğu YPG saflarına birkaç ay önce katılmış. Kobani’den ulaşılan Matson, IŞİD temizlenene kadar Rojava’da kalmaya kararlı. Eski bir asker olan Amerikalı, “Burada Kürtler bana büyük sevgi gösterdi. Bu sevginin karşılığını vereceğim” diyor.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-10-23 09:44:33
Milliyet gazetesinden Aslı Aydıntaşbaş, Kobani’de YPG saflarında savaşan 28 yaşındaki Amerikalı ile konuştu. Aydıntaşbaş'ın yazısı şöyle:
Jordan Matson tanıdık biri. Aslında tanışmıyoruz tabii. Skype üzerinden röportaj yapana kadar Kobani’de YPG saflarında savaşan 28 yaşındaki Amerikalıyla daha once konuşmuşluğum yoktu.
Ancak taşradan gelen genç Amerikalının hali, tavrı, dünyayı ”iyiler ve kötüler arası bir mücadele” olarak gören naif bakış açısı, çok tanıdık.
Ordudan atılma
IŞİD’le savaşmak için yola çıkıp sonunda YPG saflarına katılan genç Amerikalının hikâyesi şöyle: Ordudan atılma Matson, memleketi Wisconsin’in ufak bir köyünde, sıradan bir gıda paketleme işinde çalışırken, IŞİD’in yükselişini internet üzerinden takip ediyor. Yaz boyu IŞİD Suriye ve Irak’ı silip süpürürken kendi ülkesinin sessiz kalmasına içten içe kızıyor. Özellikle de Hıristiyanlara yapılan zulümden rahatsız. IŞİD’e karşı savaşmak için bir imkân ararken, Facebook’tan YPG’yle tanışıyor. Gerisini kendi anlatsın:
”IŞİD büyürken herkes seyrediyor, kimse bir şey yapmak istemiyordu. IŞİD’le mücadele için nereye gidebileceğimi bilmiyordum. Facebook’ta bakınmaya başladım. YPG sayfasında 2 Amerikalı daha vardı. Onlarla irtibata geçtim. YPG’nin ne olduğunu bilmiyordum. Ama yazışmalar sonunda onlara katılmaya karar verdim. Amed’e (Diyarbakır) uçtum. Beni oradan aldılar. Sonunda Rojava’ya geldik.”
İlk savaş tecrübesi
Bu Matson’un Amerika’dan ilk çıkışı, ilk savaş tecrübesi. Kişisel nedenlerle ordudan atıldığını gizlemiyor.
”Size nasıl güvendi YPG?” diye soruyorum. Gülerek ”Herhalde benim gibi Batı ülkelerinden uçağa atlayıp savaşmak isteyen çok adam yok” diyor.
”Peki, siz nasıl güvendiniz?” diye soruyorum. ”Çok uzun düşündüm” diyor ”Ülkemi hiç terk etmemiştim. Başka bir ülkede tanımadığın birilerinin seni havaalanından alması... Ama dua ettim. O’na (Tanrı) güvendim.
Matson inançlı bir Hıristiyan. IŞİD’e karşı savaşmak istemesinde bunun da bir rolü var. ”Bir Hıristiyan olarak insanların huzur içinde yaşamaları gerektiğine inanıyorum. Tanrı bize kendi kaderimizi tayin etme özgürlüğünü verdi. Herkes kendi inancına karar verebilmeli. IŞİD ise bu özgürlüğü gasp ediyor. Bu insanlara yardım etmek istedim.”
Kürtçe bilmiyor; ancak etrafta çat pat İngilizce konuşanlar var.
Ama dilin ötesinde bambaşka bir iletişim kurmuş Kobani’yle: ”Burada insanlar bana büyük sevgi verdi. Amerika’dan çok farklı. Herkes eşit; herkesi kabulleniyorlar. Kürtler bana sevgi dışında bir şey vermedi. Yaralandığımda hiç tanımadığım insanlar hastaneye gelip beni ziyaret ediyordu. Aileler beni evlerine yemeğe davet ediyor. Benim için burada olmak büyük bir şeref.”
Genç adam YPG güçlerine katıldıktan kısa bir süre sonra sıcak çatışmaya girmiş ve yaralanmış. Çatışma ciddiymiş. El bombaları, RPG’ler derken askeri birliği 6 saat boyunca IŞİD’e direnmiş. Sonunda destek gelmiş. Şarapnel parçalarının açtığı yaralar birkaç haftaya iyileşmiş.
‘Sayıları çok fazla’
“Amerikan hava taarruzu başladıktan sonra rahat uyumaya başladık. Daha önce geceleri düşman saldırısı olabilir diye bütün gece uyumadan onları bekliyorduk. Şimdi ise bombardıman sesi duyunca en azından uyuyabileceğimizi biliyoruz” diyor.
Yine de IŞİD’in sadece bombardımanla bitmeyeceği görüşünde: ”Bize hava mühimmat yardımı yapmalarına seviniyorum ama umarım buraya özel kuvvetler ve istihbarat gücü de yollarlar. Hava saldırısı IŞİD’i geriletiyor ama IŞİD sayıca o kadar fazla ki... Bu uzun bir savaş olacak. Eğer kara gücü yollamazlarsa çok uzun sürebilir...”
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara