Mandela Afrika'nın; Türkiye mazlumların babası

Zanele Makina, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Kamerun Tam Yetkili Yüksek Komiseri. Güney Afrika'da siyahilerin özgürlük savaşçılarından biri. Mandela ile birlikte özgürlük savaşı verdi. Robben Adası'nın yakınındaki bir kasabada aylarca tutuklu kaldı. Ülkesinin bağımsızlığını kazandığında kurulan ilk hükümetle Kamu Hizmetleri Temsilcisi olarak atandı. Bu komisyonun görevi, Mandela'nın kurmuş olduğu yeni hükümette idari işleri icra etmekti. Zanele Makina ile Kamerun'da Afrika'yı ve Türkiye'yi konuştuk. Samimi açıklamalarda bulunan Zanele Makina yıllarca ezilmiş ve sömürge olmuş Afrika'da Türkiye'nin ne anlama geldiğini anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında düşüncelerini açıklayan Zanele Makina kara kıtadaki Mandela ve Türkiye algısını anlattı.

AFRİKA'DAKİ TÜRKİYE ALGISI

Türkiye Ekonomi Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Odası(İTO) tarafından Kamerun'da gerçekleştirilen 1.Türk Ürünleri Fuarı için Kamerun'un başkenti Yaounde'deyiz. Türkiye'nin Afrika'da iş yapan ve yapmak isteyen firmalar Kara Kıta'da Türk şirketi tarafından inşa edilen Turcamhall fuar merkezinde yerini aldı. Fuar'da Türkiye'nin Yaounde Büyükelçiliği'nin ağırlığı hissedildi. Açılışa kabineden 15 bakan katıldı. Büyükelçi Ömer Faruk Doğan 'Kamerun tarihinde bir ilk gerçekleşti. Bir yabancının etkinliğine bu kadar katılım olmamıştı' dedi. Etkinliğe katılanlarından biri de Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Kamerun Tam Yetkili Yüksek Komiseri Zanele Makina oldu. Makina ile Türkiye'yi Afrika'daki Türk algısını konuştuk.

Mandela davamızın lideriydi

Kara Kıta'da Güney Afrika'nın ilk siyah lideri Nelson Mandela'nın çok özel bir yere sahip olduğuna işaret eden Zanele Makina'ya göre Mandela, Afrikalıların adeta 'babası'. Zanele Makina Yeni Şafak'a öncelikli olarak hayat hikayesini ve özgürlük savaşını verdiği yıllarda Mandela ile yaşadıklarını aktardı.

Mandela ile genelde yapmış olduğu konuşmaları, vermiş olduğu sempozyumları esnasında görüşebiliyorduk. Kendisi çok yoğundu. Özetlemek gerekirse Mandela davamızın lideriydi. Kendisine olan güvenimiz ve inancımız tamdı. Ben kendimi Mandela'nın dava arkadaşı, yoldaşı olarak görüyorum. Mandela Afrikalılar arasında 'Afrika'nın babası' olarak görülür. Her bir Kamerun vatandaşı Mandela'yı sever ve ona saygı duyar. Ayrıca Kamerunlular Mandela'nın hayatı ve mücadelesine ilişkin de birçok bilgiye sahiptirler. İlk defa Kamerun'a geldiğim zaman bu ülke vatandaşlarının Güney Afrika'daki mücadele ve oradaki direnişe ilişkin ne kadar çok bilgiye sahip olduklarını teyit ettiğimde oldukça şaşırmıştım.

Erdoğan önemli bir şahsiyet

Türkiye'yi çok sevdiğini ifade eden Zanele Makina Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak bazı kitaplar okuduğunu söylüyor. Zanele Makina Erdoğan'a ilişkin duygularını şöyle anlatıyor: Bence kendisi harika bir şahsiyet. Şu an Türkiye'nin küresel dünyadaki duruşu, izlemiş olduğu stratejiler beni etkiliyor. Türkiye'yi gerçekten seviyorum. Türkiye'nin her ne pahasına olursa olsun uluslararası arenada mazlumdan yana olduğunu ve elinden geleni yaptığını biliyorum.

Nasıl ki Müslüman siyasetçiler politikanın bir bölümünü oluşturduğunda bunu bir baskı aracı olarak kullanmıyorsa, aynı şekilde diğer yöneticilerin de bunu bir zulüm aracı haline getirmemesi gerekir. Türkiye gün geçtikçe daha da şeffaf bir devlet yapısına kavuşuyor. Bu da daha önce hiç olmadığı kadar

TÜRKİYE'NİN KAZAN KAZAN STRATEJİSİ KAZANDIRIR

Zanele Makine Türkiye'nin Afrika'da önemini ve varlığını değerlendirdi. Türkiye'nin Afrika için önemli bir değer olduğunu işaret eden Zanele Makine şunları ifade ediyor:'Artık küresel bir dünyada yaşıyoruz. Bir ulus diğer bir ulusu bastırmaya, ona zulmetmeye çabalamadığı, uluslar birbirlerinin eşit statüde olduğunu kabul ettiği müddetçe her bir ulus, bir diğeri için önem arz ediyor. Türkiye'de bu açıdan bakıldığında 'kazan-kazan' stratejisiyle ilerlemeye devam ediyor.

Mavi Marmara olayında Türkiye'nin yanında olduk

Zanele Makine Türkiyenin Filistin konusunda gösterdiği hassasiyeti ve Mavi Marmara ile ilgili düşüncelerini şu şekilde açıklıyor: Bildiğiniz gibi Afrika, Filistin'in en önemli destekçilerinden birisidir. İsrail, Filistin'deki masum insanları katlederken bazı Afrika ülkeleri bu zulmün açıkça karşısında durdu ve protesto etti. Bundan yaklaşık 4 sene evvel gerçekleşen Mavi Marmara olayında da masum insanlar şehit oldu. O gemideki insanlar sadece Gazze'de zulüm görmekte olan din kardeşlerini bir nebze de olsa rahatlatmak istiyorlardı. Bu olayda da bizler doğrudan ve açıkça Müslümanların, Türkiye'nin yanında yer aldık. Sonuç olarak Filistin'de kalıcı bir barışın ve eşit ulus ilkesinin sağlanması gerekmektedir. Bunun içinde İsrail'in küstahlığını bir an önce bırakması elzemdir

Mandela ile birlikte ilk hükümette yeraldı

Güney Afrika'nın Durban şehrinde doğdu. Bu şehirde büyüdü. Daha sonrasında liseyi okumak için Güney Afrika'nın başka bir kentine geçti. Orada aktivist bir öğrenci olarak bağımsızlık hareketine katıldı. Daha öğrenci iken Tata isimli şehirde gözaltına alındı. Daha sonrasında Ethekwini'de de gözaltına alındı. Bu gözaltıların hepsi herhangi bir soruşturma ya da dava açılmaksızın yapıldı. Bizi bir hapishaneden başka bir hapishaneye nakledip durdular. Amaç Zanele Makine'nın ifadesiyle 'bizleri susturmak ve kendi diktatörlüklerini sürdürmekti' Siyasi bir takım hareketlere müdahil oldu. O sıralarda Afrika Ulusal Kongresi'nde bağımsızlık adına bir takım uğraşlar sergileniyordu. Daha sonra Afrika Ulusal Kongresi'nde (AUK) kadın haklarını savunmak adına kadın kollarının başına geçti. Nihayetinde ülkesinin başarıyla bağımsızlığını kazandığında kurulan ilk hükümetle birlikte Kamu Hizmetleri Temsilcisi olarak atandı. Bu komisyonun görevi, Mandela'nın kurmuş olduğu yeni hükümette idari işleri icra etmekti. Bu makamda yaklaşık 5 yıl görev aldı. Daha sonrasında ise Kadın kollarını temsilen Afrika Ulusal Kongresi'nde milletvekili oldu. Bu görevimi icra ederken aynı zamanda Afrika Ulusal Kongresi'nde (AUK) geçici olarak kadınların lideri seçildi. Bunun haricinde 2000-2004 yılları arasında AUK'da Emniyet ve Asayiş komitesinin de başkanlığı yaptı. Bu görevlerinin sonrasında 2004 yılında, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Singapur'daki Yüksek temsilciliği görevine atandı. Son olarak da Kamerun'a geldi ve şu an Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Kamerun'daki Yüksek Komiserliği'nde tam yetki ile çalışıyor.

MURAT PALAVAR / YENİ ŞAFAK