Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

IŞİD sonuç mudur ,sebep midir? Son gelişmeler IŞİD’i zayıflattı mı?

sebepleri ortadan kaldırmadan sonuçlara odaklanmak pansuman kabilinde bir işlem ve taşan su gibi olur önünü alamasın bir yerini kapatırsın başka bir isimle ve başka bir yerden mutlaka sızma yapar.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-10-03 23:26:41

IŞİD sonuç mudur ,sebep midir? Son gelişmeler IŞİD’i zayıflattı mı?

TİMETURK / FURKAN AZERİ


Zannediyorlar ki: İslam dünyasının merkezi sayılan Sudi Arabistan’ın Cidde şehrinde toplantı yaparak Körfez ülkelerinin emirlerini ikna etmekle İslam dünyasının ikna etmiş oluyorsun. Oysa İslam ülkelerinde birkaç ülke hariç yönetimi ile halkın arasında inanılmaz bir uçurum vardır. Maalesef Bölgedeki bu gibi çelişkiler IŞİD’in işine yarıyor. IŞİD kendi tabanında her gün biraz daha meşrulaşıyor ve güçleniyor. Yanlış ve hatalı referanslar, mücadele yolunda yapılan yanlış stratejiler ve seçilen müttefikler IŞİD’e bir zarar vermiyor.

IŞİD askeri bir bileşenden öte İdeolojik bir yapıdır hatta gücünün %90’nı ideolojisinden almaktadır.
Bu ideolojisinin temellerini oluşturan söylemler İslam dünyasında özellikle Suriye ve Irakta batının izlediği ikiyüzlü politikalarıdır.

Dün akşam A Habere canlı yayın programına katılan T.C Başbakanı sayın Ahmet Davutoğlu da bu gerçeklere vurgu yaparak ‘’ "Onlar için istatistikler, açık söyleyeyim, bu maalesef acı bir şey ama harekete geçtikleri an ve bunu ben Batılı bir P5 ülkesinden birinin Dışişleri Bakanına söyledim ki Yezidilere biz bağrımızı açtık, 46 bin Yezidi var şu anda Türkiye'de. Ama Yezidiler vurulana kadar, Hristiyanlar kaçana kadar BM Güvenlik Konseyi kararı çıkmadı. Çok acı bir şey. Yani gayrimüslimlere dokunulana kadar ne kadar Müslüman öldürülürse, nerdeyse önemsizmiş gibi, istatistik gibi bu kadar şey bir dünya. Tabi o zaman da o Müslümanlar, biz hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz ama her türlü radikal eğilimlerin içine yöneliyorlar’’ diye konuştu.

Nitekim doğuda ve batıda bütün uzmanlar, sosyologlar ve akil insanlar söylüyor:

‘’IŞİD bir sebep değil sonuçtur’’ dolaysıyla sebepleri ortadan kaldırmadan sonuçlara odaklanmak pansuman kabilinde bir işlem ve taşan su gibi olur önünü alamasın bir yerini kapatırsın başka bir isimle ve başka bir yerden mutlaka sızma yapar.
Herkes bilir ki ideolojik yapılar bombalar ile yok edilemez.

Askeriyede bir kural vardır: eğer bir yapıyı ölümüne sıkıştırır isen o yapı kendini yeniler-dengeler ve ekstra bir güce çevrilir ve sen onu güçlendirirsin. Yine sosyolojik bir gerçek vardır: Hiçbir adalet ve insaf normlarına uymadan bir yapıyı sapına kadar şeytanlaştırmaya ve imha etmeye çalışırsan onu mağdur durumuna düşürürsün toplumun bir Kısımını ona sempati duymasına sebep olursun. ( Bu gün sosyal medyada bunu açıkça görmek mümkündür)

Bu günü ve gelecekte ola bilecekleri tahmin etmek için uzmanlar hep tarihe ve geçmişte yaşananlara bakarlar bizde 10 sene öncesine baktığımız zaman göreceğiz ki. ABD Bir cami hocasına ve onun talebelerine tahammül gösteremeyerek ( Taliban’a) onu yok edeceğiz nidası ile ambargolar uyguladı yok saydı en sonunda da saldırdı. Bu saldırgan politikaları karşısında Taliban büyük bir harekete çevrildi ve bir müddet sonra Pakistan’ı Hindistan’ı bile sardı (Bu günlerde batı Taliban’a gelin konuşalım anlaşalım diye can atıyor.) Taliban’ı yok etme stratejilerinin neticesi olarak El-kaide ortaya çıktı tora bora dağlarında sıkışıp kalmış olan 200-300 El-kaide militanı yok etmek için ABD dünyanın en gelişmiş ülkesinden en Fakirine kadar 44 Ülkeyi yanına alarak Bir savaşa girişti dönemin ABD başkanı George Bush Onları mağaradan mağaraya saklanan ilker yaratıklar olarak tanımlıyor birkaç haftaya hepsini imha edeceğini söylüyordu. Sonuç olarak 10 sene içinde toro borda dağlarında 200-300 militandan müteşekkil olan El-kaide bir zaman sonra dünya genelinde yayıldı ve küresel çapta bir harekete çevrildi bu gün dünyanın birçok bölgesinde varlığını sürdürmektedir. Fakat batı İslam dünyasına olan çifte standart politikalarından vaz geçmedi en son örneği: Mısırda, Gazze’de, Irakta ve Suriye’de mezhepsel, zalim, darbeci ve zülümkar yönetimleri sırf kendileri ile uyum içinde çalışıyorlar diye göz yumdu ve destekledi. Oradaki Müslümanların ıstıraplarını ve acılarını görmedi bu yüzden maalesef IŞİD kendine zemin ve taban buldu. IŞİD bitmeden ABD ismini bile duymadığımız horasan teşkilatından bahsetmeye başladı…

Oysa kimse bu soruyu sormuyor: madem IŞİD bu kadar güçle idi o zaman neden Suriye içinde birkaç intihar saldırısı hariç İslam cephesine Ahraru's Şama ve Nusret cephesine karşı bir ilerleyiş gösteremedi Suriye içinde en stratejik şehirler ve bölgeler olan ATME , DANA DARU İZZE MÜHENDİSİN, ANEDAN HARİTAN ve başka yerlerden ta Rakkaya kadar çekilmek zorunda kaldı ve mağlup oldu . Çünkü:

1-Halktan destek görmedi

2-ümmet bütün bileşenleri ile onları Suriye içinde fitneye sebebiyet verdikleri için, ümmetten Suriye halkından ve âlimlerden koparak kendi kafalarına göre iş yaptıkları için kınadı.

3- kendi tabanlarında bile ciddi eleştiriler oldu ve kendilerini terekedenler oldu.

4-Son zamanlara belki sahada biraz gücü vardı ama İslam âleminde ideolojik olarak, meşruiyet ve haklılık olarak IŞİD çökmüştü, bitmek üzereydi.
İşte çözüm buydu IŞİD’i tabanda eritmeyin ve onunla mücadele etmeyin en etkili yolu Suriye içinde vasat olan muhalefeti desteklemekti.

Şimdi ise  malesef kendine meşruiyet ve zemini buluyor söylemler geliştiriyor nitekim The Guardian Gazetesinin köşe yazarı Corc Monbio köşesinde şu cümlelere yer vermiş:’’ Bu koalisyon oluştuktan sonra IŞİD'e son ayların en fazla katılımı oldu bu sayı 5- 6 bin arasındadır ve daha da güçlendi. Eğer böyle giderse batı IŞİD’i İslam âleminin kahramanı yapacak’’

Son olarak belirtmek istiyorum ki: İslam dünyasında özellikle varoşlarında ve kırsal kesiminde kendi kralına, Başkanına ve yönetimine kızgın ve küskün olan  kitle vardır.
Batının bu çifte standart politikaları davam ettikçe, İslam dünyasındaki Eset gibi, Sisi gibi ve diğer körfez ve orta Asya’daki Diktatör ve hukuk tanımaz sistemleri kendi işlerine yarıyor diye arka çıkıp destekledikleri sürece IŞİD gibi yapılar doğacak ve kendine zemin bulacaktır.
Aynı şekilde küresel siyasette İran ile düşman olup, Fakat bölgesel siyasette  Sünni halkların gelişmemesi için İran ile  kapalı kapılar arkasında işbirliği yaparak onların mezhepsel politikalarına Irakta olduğu gibi göz yumanlar bu kirli siyasetlerinin altında kalacaklardır.

https://twitter.com/furkan_azeri

Haber Ara