Boykot yanlısı İsraillilerden dünyaya çağrı
İsrail’e karşı boykotu savunan “Boykot, Tecrit, Yaptırım” hareketi üyesi İsrailli Verdi, “Uluslararası toplum İsrail’i askeri ve ekonomik olarak desteklemekten vazgeçmeli' dedi.
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-09-23 13:12:41
İsrail’e karşı boykot uygulanmasını savunan “Boykot, Tecrit, Yaptırım” (BDS) hareketi üyesi İsrailli Seher Verdi, “Filistin-İsrail sorununu çözülebilmesi için uluslararası toplum İsrail’i askeri ve ekonomik olarak desteklemekten vazgeçmeli” dedi.
İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını “soykırım” olarak niteleyen, BDS hareketi üyesi İsrailliler, Filistin sorununa adil bir çözüm bulunmasının yolunun İsrail’e boykot uygulanmasından geçtiğine dikkati çekiyor.
AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını cevaplayan Verdi, içinde bulunulan durumda “hayal etmesi bile zor olsa da demokratik bir toplum istediklerini” söyledi.
Tek devletli mi yoksa çok devletli mi bir çözüm olacağı konusunun ikincil öneme sahip olduğunu belirten Verdi, “Tüm insanlar eşit haklara sahip olmalıdır. Asıl önemli olan hangi formülle çözüme ulaşılabileceğinden ziyade, herkese eşit haklar sunabilecek olmasıdır. Siyonist hareket Filistin’e, bir ulus devlet inşa etmek için geldi. Ulus devlet inşa etmek için kendinizden başkalarını dışlamanız gerekir. İşte bu dışlama İsrail-Filistin sorununun temelini oluşturuyor” dedi.
Verdi, Filistinlilere eşit haklar tanıması için dünyanın İsrail’e baskı yapması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Biz BDS üyeleri olarak uluslararası topluma İsrail’i boykot etmesi çağrısında bulunuyoruz. Bu sayede İsrail’in, Filistin topraklarında işlediği insan hakları ihlallerinden dolayı sorumlu tutularak hesap vermesi sağlanabilir. Filistin-İsrail çatışması dini bir sorun değil. Siyonistlerin gelmesiyle oluşan ulusal bir sorundur. Yahudi ve Müslümanların bu topraklarda bir arada var olması hiçbir zaman sorun olmadı. Ben El Halil asıllı Arapça konuşan Yahudi bir aileden geliyorum. Siyonist hareketle birlikte bu milliyetçi çatışma ortaya çıkana kadar El Halil’de sorunsuz bir şekilde yaşıyorduk. Batı Şeria’nın en kalabalık şehrinde Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar yüzyıllar boyunca bir arada yaşadılar.”
Siyonist harekete tepki olarak Filistin hareketi de daha fazla milliyetçi bir karaktere büründüğünü vurgulayan Verdi, eşit haklar temelinde bir çözümün bulunması çağrısında bulundu.
“İsrailliler daha fazla Filistinliyi öldürmek istiyor”
BDS hareketinin bir başka İsrailli üyesi olan Elifelet Sara, “İsrail toplumu daha fazla Filistinlinin öldürülmesini istiyor. Bunu söylediğim için üzgünüm ama böyle hissediyorum. İsraillilerin meydanlarda attıkları sloganlara bakınca bunu görüyorum. Bu durumun ne zaman değişeceğini söyleyebilmek için bir psikolog olmak gerekir” dedi.
Gazze’ye düzenlenen son İsrail saldırılarının, uluslararası toplumun konuya yaklaşımında bir dönüm noktası olacağına inandığını belirten Elifelet, Gazze’den dünyaya yansıyan felaket görüntülerinin uluslararası toplumu şoke edeceğini umduğunu ve bunun İsrail’in daha fazla eleştirilmesi anlamına geleceğini söyledi.
Siyonizm karşıtı tutumundan dolayı ailesinin kendisiyle iletişimi kestiğini belirten Elifelet, “Bizim bu çabalarımız hiçbirşeyi değiştiremeyecek olsa bile mücadeleyi bırakmamalıyız. Çünkü bu bizim için bir insanlık görevi. Bununla birlikte boykot hareketinin Güney Afrika’dakı ırkçı rejimi değiştirdiğini biliyoruz. İsrail için de aynı durumun geçerli olmasını ümit ediyorum” diye konuştu.
“İsrail Batı’nın desteğini kaybediyor”
BDS hareketi üyesi grubu üyesi Ofer Neiman ise “İsrail son Gazze saldırısında, geçmiştekinden daha az uluslararası desteğe sahipti” dedi. İsrail’in Batı’daki sıradan vatandaşlar ve genç Yahudiler arasındaki desteğini kaybetmeye başladığını söyleyen Neiman, şöyle devam etti:
“Milyonlarca insan dünyanın farklı ülkelerinde sokağa çıkarak İsrail’in Gazze’deki katliamlarını protesto etti. Bunların arasında Amerika ve Avrupa’dan da birçok ülke vardı. Halklar, bu durumu hükümetler nezdinde eyleme geçirmek için politikacılar üzerindeki nüfuzlarını kullanmalı.”
Şimdiye kadar Batılı hükümetlerin İsrail’in, Filistinlilere karşı işlediği suçları desteklediğini hatırlatan Neiman, şimdi insanların sokağa çıkıp İsrail’e karşı politika değişikliği talebinde bulunarak bu durumu değiştirebilme imkanına sahip olduklarını belirtti.
Yahudi ve Arapların ortak mücadelesi
Boykot, Tecrit, Yaptırım (BDS) Hareketi, İsrail'in Filistin topraklarında uyguladığı "tahakküm, ambargo ve hukuksuz yaptırımlarına" karşı durabilmek için 2005'de kuruldu. Filistin mücadelesinde etkin rol oynamak için küresel bir ağ oluşturan hareketin içerisinde İsrailli Yahudiler de yer alıyor.
BDS Hareketinin belirlediği somut hedefler arasında, "Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze'deki İsrail işgalinin son bulması, Batı Şeria'da inşa edilen ayrım duvarının kaldırılması, İsrail vatandaşı Yahudiler ve Filistinliler arasında yasal eşitliğin sağlanması, Filistinli mültecilerin dönüş haklarının korunması yer alıyor.
İsrail, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze'ye, 7 Temmuz'da havadan ve denizden, 17 Temmuz'da ise karadan saldırıya geçmişti. Daha sonra orduyu karadan geri çekerek hava saldırılarına devam eden İsrail, Mısır'ın ara buluculuğunda yürütülen görüşmelerle 26 Ağustos'ta Filistinli gruplarla varılan ateşkesin ardından saldırılarına son vermişti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara