Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Batılı savaşçılar IŞİD cephesinde

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Musul kentini ele geçirdikten sonra bölgede etkinliğini artırması ve bunun için uyguladıkları yöntemler, bölgedeki aşırıcı gruplara katılan yabancılar meselesini dünya gündemine taşıdı.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-08 09:19:46

Batılı savaşçılar IŞİD cephesinde

Irak'ta ve Suriye'deki çatışmalarda yer almak üzere bölgeye giden ve sayıları binlerle ifade edilen militanlar, Avrupa'da en fazla Fransa, İngiltere ve Almanya'dan yola çıkıyor. Fransa'dan bugüne kadar yaklaşık 900, İngiltere'den 500, Almanya'dan 400 ve Belçika'dan 150 civarında kişinin savaşmak için Irak ve Suriye'ye gittiği ifade ediliyor. Bu ülkeleri, Hollanda, Avusturya, Danimarka, Norveç ve Arnavutluk izliyor.

AVRUPA'YI DÜŞÜNDÜREN ARTIŞ

Avrupa'dan Suriye ve Irak'a savaşmaya gidenlerin sayısının her gün artması ve büyüyen güvenlik riski karşısında Avrupa Birliği (AB) çözüm arayışlarını hızlandırdı. Bazı Avrupa ülkeleri, yabancı savaşçılarla ilgili stratejik iletişim ekipleri kurulması, AB yolcu isim kaydı (EU PNR) uygulaması oluşturulması ve savaşçı toplamada etkin bir unsur olarak görülen internetin daha etkin gözetimi için servis sağlayıcılarıyla işbirliğinin yoğunlaştırılması konusunda anlaştı. Önlem önerilerinin AB içişleri bakanlarının ekim ayındaki toplantısında onaylanması bekleniyor. Avrupa polis teşkilatı Europol'ün 2014 terörizm raporunda ise, Suriye'ye savaşmaya giden Avrupalıların sayısının sürekli arttığı belirtilerek, 'Çatışma bölgelerine giden Avrupalı savaşçılar dönüşlerinde tüm AB üyeleri için artan bir tehdit olarak değerlendiriliyor' ifadesi yer alıyor.

ALMANYA DÖNENLERİ TAKİP EDİYOR

Resmi raporlarda, savaş bölgelerine Avrupa'dan gidenlerden yüzlercesinin öldüğü, bazılarının ise hayal kırıklığı yaşayarak geri döndüğü, şimdi ise şiddeti reddettikleri aktarılıyor. Savaş bölgelerinden dönenleri güvenlik açısından tehdit olarak gören Alman istihbaratının bu kişileri izlediği, savaş bölgelerine gitmek isteyenleri de engellemeye çalıştığı biliniyor. Fransa'da çıkarılan yasaya göre de savaş bölgelerine gitme şüphesi taşıdığı belirlenen kişilerin pasaportları Schengen bölgesinin dışında geçersiz hale getiriliyor. Diğer taraftan İngiltere, ABD'li gazeteci James Foley'nin boğazını kesen IŞİD militanının da bir İngiliz olduğu iddiası nedeniyle koruyucu önlemler almaya çalışıyor.

EĞİTİMLİ ZEKİ GENÇLER

'Avrupa'daki bazı Müslüman gençlerin aşırıcılar tarafından yönlendirilmesi, internet üzerinde yapılan propagandanın gençler üzerindeki etkisi ve sürekli zulme maruz kalmış insanların görüntülerine tanık olma' gibi etkenlerin, gençleri çatışma bölgelerinde farklı arayışlara sürüklediği vurgulanıyor. İngiltere'deki Buckingham Üniversitesi Güvenlik ve İstihbarat Çalışmaları Merkezi (BUCSIS) Direktörü Profesör Anthony Glees, 'İngiliz gençler kötü niyetli radikaller tarafından bilinçli olarak yanlış dini anlatımlarla bilgilendiriliyor, yönlendiriliyor. Bu gençlerin hiçbiri fakir değil, ihtiyaç içinde değil, ciddi hiçbir ayrımcılık deneyimleri yok, tek başına zulüm, şiddet onlara ters gelen şeyler. Bu insanlar eğitimli öğrenciler, üniversite mezunları. Kimi okulu bitirmek üzere ve cihadı kendilerinde ara dönem aktivitesi olarak görüyorlar. Bir kısmı da mezun. Bu insanlar fakirlik seviyelerinden, işsizlikten gelmiyor' diyor.

HEDEF 'SORUNLU' BİREYLER

İslami konularda çalışmalar yapan siyaset bilimci ve yazar Dr. Thorsten G. Schneiders, Avrupa'daki göçmen kökenli bazı gençlerin Suriye ve Irak'ta savaşan radikal gruplara katılmak istemesinin çeşitli nedenleri olduğunu söylüyor. Schneiders, 'Bunların çoğunun, başarısız olmuş entegrasyon politikalarının sonucu olduğunu düşünüyorum. Buna bir örnek de bu kişilerin burada bir iş, gelecek perspektifine sahip olmamaları. Bazıları da aile ortamlarında bulamadıkları yakın kişisel bağları bu gruplar bünyesinde arıyor. Bunalım yaşayan ya da arayışta olan gençleri daha kolay tespit edebiliyorlar' ifadelerini kullanıyor. Schneiders'e göre, çatışma bölgelerinde büyük travma yaşayanlar geri döndüklerin de daha fazla sosyal problemle karşılaşıyor.

KATILIM YAŞI KÜÇÜLÜYOR

'Soufan Group' adlı şirketin hazırladığı rapora göre, Batılı ülkelerden 2 bin 500'den fazla savaşçı, Irak ve Suriye'de IŞİD saflarına katıldı. Raporda, savaşçıların çoğunun 18-29 yaş aralığındaki gençlerden oluştuğu, savaşçıların yaşının giderek küçüldüğü, herhangi bir askeri eğitim almadan bölgeye gittikleri kaydediliyor.

SOSYAL MEDYA ANAFORU

Danimarka'da terör konularında çalışmalar yapan Magnus Ranstorp da, eğilimi olanların sosyal medyada aşırıcıların düşünce ve faaliyetlerine kolaylıkla ulaşabildiğini ve oturdukları yerde etkilendiklerini anımsatıyor. Ranstorp ayrıca, bölgeye gidenler arasında Danimarka'ya uyum sağlamış ve çok iyi işleri olan gençlerin, iyi bir işi olan aile babası gibi örneklerin bulunduğuna işaret ediyor.

TALİBAN'A MEYDAN OKUMA

Irak ve Suriye'nin ardından IŞİD, Afganistan ve Pakistan'ın da 'halifeliğe' bağlı olduğunu iddia etti. Pakistan'ın Hayber-Pahtunhva eyaletinin merkezi Peşaver şehrinde ve son günlerde Afgan mülteci kamplarının yakınlarında ' IŞİD'in Pakistan ve Afganistan'a da uzanacağını' savunan broşürler dağıtıldı. Alanını genişletmeyi amaçlayan grup, El-Kaide ve Taliban'a da meydan okuyor.

Avrupa İslam toplumu endişeli

MÜSLÜMANLAR HEDEFTE


Avrupa ülkelerinden giderek Irak ve Suriye'de IŞİD terör örgütüne katılan gençler, Avrupa'daki Müslüman camiayı endişeye sevk etti. Britanya Müslüman Birliği (MAB) Başkanı Dr. Ömer El- Hamdun, İngiltere'de yaşayan Müslüman toplumun Batı medyası tarafında 'hedef' haline getirildiğini, geçmişte İngiliz medyasında Müslümanlara ilişkin neredeyse hiç haber yer almadığını vurguluyor. Hamdun, son aylarda olumsuz haberlerle Müslümanların 'hedef' gösterildiğinin altını çiziyor.

DIŞLANMIŞLIĞIN BEDELİ

Berlin Türk Cemaati Başkanı Bekir Yılmaz da IŞİD gibi aşırı uç gruplara katılım olmasının sebeplerinin başında 'dışlanmışlık ve toplum tarafından kabul görmemenin' geldiğini söylüyor. 'Müslümanlar olarak kendi çocuklarımızla kendimiz ilgilenmeliyiz' diyen Yılmaz, bunun ancak gerçek anlamda İslam'ın öğretilmesiyle mümkün olduğunu belirtiyor.

'AŞIRILIK' ORTAK SORUN

Hollanda devleti ile Müslümanlar Arası İletişim Kuruluşu (CMO) Müdürü Ebubekir Öztüre, gençleri radikal gruplara iten sebepler arasında ayrımcılık, işsizlik ve İslam düşmanlığıyla bağlantılı mesajların önemli bir yer kapladığına işaret ederek, 'Nasıl oluyor da bu gençler doğup büyüdükleri topluma aşırı tepkililer, bunu irdelemek lazım. Sorunu kökünden çözecek tedbirler de üretilmeli' diyor. Avusturya İslam Cemaati Başkanı Fuat Sanaç da 'Bütün dinlerde aşırı uçlar bulunuyor. Yurt dışına savaşmaya sadece Müslümanlar değil, Hristiyan ve Yahudiler de gidiyor. IŞİD konusunu gündeme getirerek bizi susturmaya çalışıyorlar' diye ekliyor.

Kürt ve Hristiyanlardan ortak güç

Bir yanda IŞİD'e yabancı asker katılımı artarken, Avrupa ülkelerinden bin kadar Hristiyan'ın da bu örgüte karşı savaştığı belirtiliyor. Avrupa Hristiyan Süryani topluluğuna mensup, İsviçre vatandaşı Johan Cosar, Suriye'de Kürt ve Hristiyan güçlerinin ortaklaşa oluşturdukları 'Sutoro' adlı gönüllü güçlere eğitim veriyor. Bu kişilerin Suriye'deki Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile hareket ettikleri bildiriliyor. Birçok farklı ülkeden savaşçının Suriye'nin kuzeyindeki Süryani Askeri Konseyi'ne (SAK) katıldığı ifade ediliyor. YPG ise, Avrupa'daki Kürt gruplar aracılığıyla bağış ve savaşçı toplarken, Avrupa'da yaşayan Yezidi gençleri de savaşmak üzere bölgeye çağırıyor. Avrupa'daki Süryani dernekleri ve kilisenin gençlerin savaşmasını desteklemediğini iddia ediliyor.
SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara