Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'%52'nin tercihine saygısızlık olmaz!'

CHP’nin Cumhurbaşkanlığı yemin törenindeki tavrını eleştiren SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı, hafta sonundaki olağanüstü kurultay öncesinde önemli tespitlerde bulundu. İşte Bayrakçı’nın açıklamaları:

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-09-02 13:36:10

'%52'nin tercihine saygısızlık olmaz!'


Meclis’teki yemin töreninde CHP Grup Başkanvekili Engin Altay tarafından fırlatılan bir iç tüzük 
 
kitapçığı gündeme bomba gibi düştü. Çok eleştirildi. Siz bu tavrı nasıl değerlendirdiniz?
 
Hakan Bayrakçı: Aslında bu olaya özgü değil; CHP zaten genelde kendi kendisini zor durumlara 
 
sık sık düşüren bir parti. Bir yandan da şunu da düşünüyorum; Engin Altay o kadar dolmuş ki bu 
 
anti demokratik tavırlardan, kendini tutamamış, sinirlerine hakim olamamış. Maksadını aşan bir 
 
hareket oldu. Esasen o olayı çok önemsemedim. Tabii şekil olarak eleştirilecektir. İnsanların moral 
 
durumlarıyla ilgili empati yaparak da değerlendirmek lazım..
 
Törende Selahattin Demirtaş ve MHP’lilerin Erdoğan’ı alkışlamaları da eleştiriliyor... 
 
Hakan Bayrakçı: Erdoğan’ın ağır bir dille eleştirilmesi belki normal. Fakat Türk toplumu neticede 
 
yüzde 52 oy vererek Cumhurbaşkanı seçmiş. Şöyle denebilir; Türkiye’nin yüzde 52 oy vererek 
 
Cumhurbaşkanı seçtiği birini, biz kim oluyoruz da protesto ediyoruz, senin Cumhurbaşkanlığını 
 
tanımıyoruz diye. Eğer gerçekten çoğulcu demokrasiye inanıyorsak bu yüzde 52’ye de saygı 
 
göstermemiz gerekir. Sayın Erdoğan’ı ben de çok eleştirdim, eleştiriyorum; buna rağmen yüzde 52 
 
oyla Cumhurbaşkanı olmuş birine ben Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak bakarım. Bana göre MHP ve 
 
HDP’nin tutumları normal.
 
CHP de Meclis’te olmalı mıydı yani?
 
Hakan Bayrakçı: CHP zaten gerekli tavrı koyuyor. Katılırsınız oturuma, alkışlamazsınız. Ya da donuk bir 
 
şekilde alkışlarsınız. Katılmamak da bir tercihtir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir tercihi, bir kararı.
 
Şimdi önümüzde bir CHP kurultayı var. Muharrem İnce de Genel Başkan adayı. Kurultay gerekli miydi? 
 
Bu kurultay sonrası CHP’de nasıl bir tablo ortaya çıkar?
 
Hakan Bayrakçı: Kurultay mecburiydi, gerekliydi. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayını 
 
tek başına belirlemişti ve riski üstleniyorum demişti. Ve seçtiği aday %38, yani düşük bir oy aldı. 
 
Dolayısıyla bir risk aldıysanız ve tereddüt oluşmuşsa, ‘Buyurun kurultaya’ demek zorundasınız. Şimdi 
 
Sayın Kılıçdaroğlu kurultayı farklı bir sonuçla kazanırsa güven tazeleyerek yolunda devam eder. Ancak 
 
yakın bir oy farkı olması halinde, örneğin 700’e 400 gibi, bu durumda lider sorunu ortaya çıkar. 
 
Peki sizin öngörülerinize göre nasıl bir tablo ortaya çıkacak?
 
Hakan Bayrakçı: Muharrem İnce’nin 300’ün altında oy alacağını tahmin etmiyorum. Ama 500 oy 
 
da alırsa şaşırmam. Bu demektir ki 300 ile 600 arası bir oy alabilir. Birçok tanıdığım CHP Kurultay 
 
delegesi, adaylık için Kemal Kılıçdaroğlu’na imza verdiğini, kapalı kabinde ise oyunu Muharrem 
 
İnce’ye vereceğini söylüyor. Benim tanıdıklarımla bir orantı çıkarılırsa, başa baş bir yarış gibi olacak. 
 
Ama her şey kabinde belli olacak. Emin olduğum şey, Muharrem İnce’ye 200 civarı imza verildiği. Yani 
 
en azından 200 kişi devre dışı bırakılmayı göze alarak İnce’yi destekliyor. Mevcut Genel Başkan’a karşı 
 
bir adayı desteklediğini açık etmek bir delege için çok zor.
 
Yani sürpriz bir sonuç da olabilir...
 
Hakan Bayrakçı: O gün 1150 kişi oy kullanırsa kazanma sayısı 576 olacak; birisi 550 diğeri 600 
 
alırsa orada kimsenin zaferi çıkmaz olmaz. Hele mevcut Genel Başkanı’nın zaferi hiç çıkmış olmaz. 
 
Muharrem İnce için 580 ve üzeri sürpriz olur, kıl payı kazanabilir de...
 
Peki CHP tabanı ne diyor? Bir Genel Başkan değişikliğine sıcak bakıyor mu?
 
Hakan Bayrakçı: İnce’nin sert tavrının tabanda karşılığı var. SONAR olarak bazı illerde çalışmalar 
 
yapıyoruz, oradan görebildiğimiz kadarıyla Muharrem İnce ile Kemal Kılıçdaroğlu karşılaştırmasında 
 
durum başa baş gibi, hatta kıl payı İnce önde. Toplumun resmi kurultaya yansırsa Muharrem İnce kıl 
 
payı kazanabilir. İnce’nin fark yiyeceğini de düşünmüyorum. 
 
Kurultay sonrası Kemal Kılıçdaroğlu’nun güven tazelemesi durumunda bir tasfiye süreci yaşanır mı?
 
Hakan Bayrakçı: Tabii ki bir tasfiye süreci olur. Kendisine oy vermeyen kurultay delegelerini 
 
değiştirmek isteyecektir. Muharrem İnce ile beraber devam etmek istese de delegeler bakımından 
 
tasfiye yaşanır. 
 
Peki İnce’ye destek veren milletvekillerinin durumu ne olur? 
 
Hakan Bayrakçı: Onlar da bir daha milletvekili yapılmazlar.
 
O vekiller açısından başka bir partiye transfer veya farklı bir oluşum söz konusu olabilir mi?
 
Hakan Bayrakçı: Başarılı olacaklarına inanırlarsa ayrılıp başka bir partide bileşebilirler ya da başka 
 
bir parti kurabilirler. Fakat seçimlere 1 yıldan az bir süre var. Yasal olarak bugün bir parti kursalar 
 
seçimlere katılamazlar. Dolayısıyla mevcut bir partiye girip orada onu güçlendirmeyi düşünebilirler.
 
Örneğin İşçi Partisi’ni düşünebilirler mi?
 
Hakan Bayrakçı: Düşünebilirler. Çünkü sayın Kılıçdaroğlu kazanırsa, sayın İnce’ye destek verdikten 
 
sonra yeri önemli olup da o görevde kalabilecek bir kişi olmaz. Bu isimler de bitmek yok olmaktansa 
 
bir başka partiyi tercih edebilirler.
 
Son olarak 10 Ağustos seçimlerinde sonucu en yakın bilen araştırma firması SONAR’ın Başkanı olarak, 
 
anket firmalarına dönük eleştirileri, tartışmaları da değerlendirecek olursanız; kamuoyunda anket 
 
firmalarına dönük güven kaybı olduğu açık. Bazı sonuçları siz de manipülasyon olarak değerlendiriyor 
 
musunuz? Kasıt arıyor musunuz?
 
Hakan Bayrakçı: Yanlış bir algı var; anketler seçmeni yönlendiremezler. Örneğin onlarca firma, 
 
Ekmeleddin İhsanoğlu %58 ile kazanıyor deseydi dahi sayın İhsanoğlu’nun alacağı oy yine %38 olurdu. 
 
Anket firmalarının böyle bir fonksiyonu yok. Bunu herkes yanlış biliyor. Anket firmalarının seçmene 
 
tek ettiği nokta, oy vermeyi düşündüğü siyasi partinin seçim barajını geçip geçemeyeceği noktasında 
 
oluyor. Seçmen bu durumda partisinin barajı geçip geçmediğine bakarak tutum geliştirebiliyor. Evet 
 
bazı anket firmaları, örneğin KONDA %57’lik bir sonuçla yanıldı. Ama bunda kasıt yok. Teknik bir hata 
 
olduğunu düşünüyorum. A&G ile KONDA’yı şaşmaz doğru sonuç veren firmalar olarak sunmanın da 
 
yanlış olduğu ortaya çıkmış oldu. Biz son seçimde yine başarılı olduk, evet. Bunun sebebi 25 yıllık 
 
deneyimimiz ve objektif kalabilmemizdir.

Haber Ara